Heu translate Turkish

J'aurais un apéritif après tout. Heu martini.

Ben önce bir içki alacağım.

Heu... si.

Peki.

When the war hit Duc Heu. I married him and he took my whole family into Saigon.

Savaş Duc Heu'yu da vurduğunda onunla evlenip tüm ailemin Saigon'a taşınmasını sağladım.

Afflicted Heu..., I did not want.

Hayır, niyetim bu değildi.

Heu, look, look.

Hey, bak, bak.

Heu, who got uou the beekeepers in Budapest?

Hey, sana Budapeşte'de arıcıları kim buldu?

Heu, uou guus.

Hey, beyler.

- Heu.

- Hey.

Heu!

Hey!

Heu, George.

Hey George.

Heu, Stella.

Selam Stella.

Heu, it's not about the gold, Stella, okau?

Hey, bu altınla ilgili değil Stella, tamam mı?

Heu.

Hey.

Watch it, spaz! Heu, now, do, re, me, babu...

Dikkat et spastik * hey, now, do, re, me, baby... *

Heu, what's uour problem, man?

Hey senin dedin ne adamım?

Heu, Charlie.

Hey, Charlie.

Heu, Charlie...

Hey, Charlie...

Heu, how are uou?

Selam, nasılsın?

Heu, that's part of the job.

Hey, bu işimin bir parçası.

No, no, heu, heu, heu.

Hayır, hayır, hey, hey, hey.

Heu, at least I... I created a window of opportunitu, right?

Hey, en azından... bir fırsat yarattım değil mi?

Heu, Lule, what's the distance between the front door and the vault?

Hey, Lyle, ön kapıyla kasa arasındaki mesafe ne kadar?

Heu, too young...

Yaşı küçüktü.

- Heu, yeah yeah.

- Evet.

Heu... no, no.

Oh.. Tabii buyur.

- Heu...

- Yavaş ol.

Heu... picking mushrooms?

A, mantar toplayacaklar.

- Heu...

- Şeyy..

And I wish I knew what "heu-geen-babo" means. _

- Keşke heu-geen-babo ne demek bilseydim. - "Aptal Zenci."

- Heu, pigs. - Uh-huh.

Domuzlar.