English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hides

Hides translate Turkish

1,313 parallel translation
It's obsessive, he hides all the time.
Onun her zaman saklanması, onda saplantı olmuş.
But they can't see it because it hides in the light.
Ancak onu göremiyorlar çünkü ışıkta saklanıyor.
But they can't see it because it hides in the light.
Ama onu göremiyorlar çünkü ışıkta saklanıyor. Onu görüyorum.
But they can't see it because it hides in the light.
Ama onu göremiyorlar çünkü ışıkta saklanıyor.
The male hides his nervousness from the rest of the pack.
Erkek, gerginliğini sürünün geri kalanından saklıyor.
Maybe he'll murder some people... and make a flesh coat by sewing their skin hides together.
Belki birkaç kişiyi öldürür ve derilerinden kıyafet yapar.
This is where my dad hides out.
Burası babam'ın sakladıkları.
They take good care of their hides.
Onlar kürklerine çok iyi bakarlar.
The buffalo gave them food, hides to cover their lodgepoles clothing and materials for ornament and armament.
Mandalar onlara yiyecek, hayvan postu, süs ve silah için giysi ve materyal sağlıyordu.
Okay, I may not be an expert, but I think this is the time when somebody hides.
Tamam, uzman sayılamam ama, sanırım birinin saklanması gerekiyor.
- He hides out in his apartment.
- Evinden pek çıkmaz.
Oh, wow. This really hides my thighs. [Purrs]
Bu kalçalarımı kapatıyor.
Sometimes the harder you look, the better it hides.
Bazen ne kadar çok ararsan o kadar iyi saklanır.
She's all a-twitter. She just hides it well.
Heyecandan ölüyor Sadece bunu iyi saklıyor.
She does. She just hides it away because she thinks people see that as weak.
Zayıflıklarını görmesin diye insanları uzak tutmaya çalışıyor.
The women cut and haul the wood, pack the meat, take care of the children, tan the hides, make the clothes, and they do all the cooking.
Kadınlar ağaç keser ve taşır...,... et doğrarlar, çocuklara bakarlar...,... hayvan derilerini yüzüp giyecek yaparlar...,... ve tüm yemekleri onlar pişirir.
She never hides things from me.
Asla öyle bakmamalıydı.
James reported Rifkin for dealing drugs and weapons to the Chicago underworld, which is nowwhere he hides somewhere.
James, Şikago'da silah ve uyuşturucu sattığı için Rifkin'i ihbar etmiş. O da artık saklanıyor.
The state will show that the defendant has not only perpetrated the most callous... and well-planned homicide in recent memory... but is also a fundamentally selfish individual... who cynically hides behind a handicap, devoid of sympathy for anybody but herself.
Durum, davalının yalnızca, yakın bir tarihte çok iyi planlanmış... ve en acımasız cinayeti işlemiş olduğunu... aynı zamanda kinayeli bir şekilde... kendini bir özürün arkasına saklayan... kendinden başka... hiç kimseye anlayış... göstermeyen... özünde... bencil biri olduğunu gösterecek.
The murky water hides a stealthy hunter
Çamurlu sular sinsi bir avcıyı saklar.
I know how he hides it.
Bunu nasıl gizlediğini.
Hides his light under a bushel.
Göz önünde olmayı sevmez.
But it hides your eyes.
Ama gözlerini kapatıyor.
'Pursued, the firefly'hides in the moon.'
'Takip eden, ateş böceği''ayda saklanıyor.'
He's married, has children, hides on his way to the bathroom, still wearing the ring that his wife gave him.
Evlidirler, çocukları vardır banyoya girene kadar ne olduklarını saklarlar. Bu arada hala parmağında karısının verdiği yüzük vardır.
Why must others die while he hides in his jeweller's shop?
Güç el değiştirdi. Atlantik'in öte yakasına geçti. Güç, ekonomik boyutta artık.
He hides it well.
Öyle mi? Bunu çok iyi saklıyor.
- Like many, he hides behind man's law. Stop him.
Birçoğu gibi o da beşeri yasalar arkasına saklanıyor.
She'd do just as well without you, better I'd wager since she wouldn't have to save your hides all the time.
Siz olmasanız da bunları yapabilirdi. Hatta daha iyisini. Çünkü her seferinde sizi kurtarmak için zaman kaybetmeyecekti.
The undergrowth of the forest floor hides one of New Guinea's most feared creatures one that can kill
Orman yüzeyinin çalılıkları insanoğlunun öldürebileceği Yeni Gine'nin en korkak canlısını saklar.
Public service hides a multitude of sins, some venial, some mortal.
Kamu hizmeti pek çok günahı saklar. Kimi bağışlanabilir, kimi ölümcüldür.
Where she hides our Christmas presents?
Noel hediyelerimizi sakladığı yere mi?
A few hides of fresh kill hangin'by the door...
Kapının yanında asılı bir kaç yeni post...
Because of their thick, thick hides... pandas only feel the slightest tickle from these powerful electric shocks.
Çok kalın olan postların yüzünden panda bu şiddetli şoku gıdıklanıyormuş gibi hissedecektir.
You're watching MTV, the cool, brainwashing, twelve-year-old-and-younger station that hides behind a slick image.
Şu an MTV izliyorsunuz Beyin yıkayıcı ve kurnaz bir imajın arkasına gizlenmiş 20 yaş altı kanalı,
She's madly in love with me, although she hides it well.
Bana fena halde aşık, ama hiç göstermiyor.
Longing hides like an insect while asleep you do't notice
Özlem saklanır Bir böcek gibi Uyurken farketmezsin
Love is a wish that hides in your heart, and nobody knows about it but you.
Kalbinden geçenler küçük bir temenni değildir. Kimse bunu senden daha iyi bilemez.
People would think that it hides for me.
İnsanlar benden birşey gizlendiğini düşünecek.
He hides here from his dad.
burada babasından gizleniyor.
When she is not wandering aimlessly in the woods... she hides strangely over by the old house.
Ormanda amaçsızca gezmediği zamanlar eski evin yanında tuhaf bir şekilde saklanıyor.
Wherever it hides, God will find it.
Nereye saklanırsa saklansın, Tanrı onu bulur.
He hides it under some old TV Guides in his closet.
Klozetin altında eski televizyon eklerinin altında saklar.
Though he hides it well, word is he's got... deeply repressed homosexual tendencies... also leading to unexpected outbursts of violence.
Gizlese de bastırılmış homoseksüel eğilimleri var aynı şekilde şiddetle son buluyor.
Whatever malady hides behind that mask, it's temporary.
O maskenin arkasında gizlenen hastalık her neyse, artık geçici.
What kind of man hides after being implicated?
Hangi Amerikalı, suçIanınca ortadan kaybolur ki?
Grandpa told him not to look, So he hides in there.
Büyükbabam ona bakmamasını söyledi, bu yüzden orada saklanıyor.
People think that it hides from me...
Asıl bu düşünceden kaçıyorum.
His usual smile that secretly hides his sadness behind his gentleness.
Nezaketinin altında üzüntüsünü sakladığı her zamanki tebessümü ile...
- Nobody hides your keys, Frank.
Askıya assaydın kaybolmazlardı.
Takes anything he can get his hands on and hides it all up here. Don't lock it.
Kilitleme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]