English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Highlight

Highlight translate Turkish

575 parallel translation
After dinner, we'll go to the frontón for the highlight game.
Yemekten sonra büyük oyun için bask topu alanına gideceğiz.
Ladies and gentlemen, now for the highlight of the evening!
Baylar ve bayanlar, gecenin en göz alıcı kısmına geldik!
I spotted the tiny pinpricks on her face, so I painted her with Toluidine Blue to highlight the marks.
Yüzünde ufak iğne izleri buldum, bu yüzden bu izleri belirginleştirmek için yüzünü tuludin mavisi ile boyadım.
I'm now proud to present the highlight of the collection :
Şimdi sizlere bu koleksiyonun başyapıtını sunmak istiyorum...
I suspect, the highlight of the tour.
Turun en önemli bölümü olmalı.
Darling, this is going to be the highlight of your career.
Tatlım, bu kariyerinin dönüm noktası olacak.
The highlight of my life would be to see my name flyin'through the...
İsmimi bir uçakta görmek hayatımın en önemli olayıdır
Ladies and gentlemen, tonight's halftime highlight, the all-time great cowboy, five-time all-around world champion, Sonny Steele!
Bayanlar baylar, bu geceki devre arasının yıldızı tüm zamanların en büyük kovboylarından beş kez dünya şampiyonu Sonny Steele!
This is the highlight of your life
Bu hayatının önemli bir dönüm noktası
It's like the highlight of their day.
Günlerinin en dikkat çekici anı.
Miss Cassady, excluding Victor's performance mingling with you may turn out to be the highlight of the evening.
Bayan Cassady, sizinle konuşmak... Victor " un gösterisi hariç gecenin en parlak anlarından biri olabilir.
Lower, I'll highlight your lashes
Hadi düzgün giy şu elbiseyi!
Let's highlight our lines, Sir.
Çizgilerimizi vurgulayalım.
This event at the L.A. Medical Center will be the highlight of your career.
L.A. Tıp Merkezi'ndeki bu olay mesleğinin doruk noktası olacak.
We were the highlight of their party.
Partinin yıldızıydık.
See, I gave this party tonight for a friend... only there was this big highlight to the evening... and I didn't know what it was.
Bir arkadaş için bir parti düzenledim ama o gece çok önemli bir olay varmış ve benim bundan haberim yoktu.
Tell that lady reporter to take notes, Johnny,'cause this is gonna be like a highlight reel and she's gonna be begging my publicist for ink.
Muhabir bayana not almasını söyle Johnny çünkü bu bana yayıncısı olmak için yalvaracağı çok ilginç bir olay olacak.
Sure, it's worth a point, but it will never make the highlight reel.
Tabii bir puan değerinde ama asla çarpıcı kısmı gerçekçi kılmaz.
Your dinners highlight my day, Kate. But then again, I have no life.
- Bütün fakülte gazetelerini aradın mı, hepsini...
And then after that we have, ladies and gentlemen, the highlight of our show...
Şimdi de sırada, bayanlar ve baylar, gösterimizin en önemli bölümü...
Albert, this might be the highlight of my report.
Üzgünüm. Albert, bu raporumun ilk konusu olacak.
The highlight of the parade was Miss Michigan, Kaye Lani Rae Rafko.
Geçit töreninin yıldızı, Michigan Güzeli Kaye Lani Rae Rafko'ydu.
Everything you need to accent and highlight your changing look.
Değişen görünütünüze dikkat çekmek için gereken herşey.
I had one highlight in high school, one.
Liseden bir tek güzel anım var.
Highlight any tachyon signatures which show inertial displacement.
Eylemsiz yerdeğiştirmeleri işaretleyip gösterin.
Maybe a mahogany highlight.
Belki uçlara kızıl kahverengi.
See, you're emphasizing the "our" part. I would like to highlight, if I might, the monkey portion.
Sen "bizim" kısmını vurgulamak istiyorsun... bense önemli olan kısmın, "maymun" kısmının altını çiziyorum.
Uh, now for the highlight of the evening- - Best film-to-video transfer.
Uh, ve gecenin ilgi çekici olayı- -... video transferindeki en iyi film.
The highlight of the evening.
Gecenin en önemli anı.
It was definitely the highlight of the evening.
İlginçti. Kesinlikle gecenin en ilgi çekici yeriydi.
It's not the highlight of our evening.
Gecemizin özel olayı değil.
Ladies and gentlemen, a great highlight of the sale :
Bayanlar baylar, açık artırmanın harika bir parçası :
I could highlight my eyes.
Gözlerimi ön plana çıkarırdım.
- To highlight the programs you plan to watch.
- Programları işaretlemek için seyretmek istediklerini.
Highlight locations of all repaired replicators on command level.
Yönetim katındaki bütün tamir edilmiş dönüştürücülerin yerlerini işaretle.
Computer, highlight the section of the missing pattern.
Bilgisayar, eksik desen bölümünü belirt.
Now for the highlight of your Hollywood river tour, we're now approaching the world famous Mann's Chinese Theatre!
Şimdi Hollywood nehir turunun en çarpıcı yerlerinden ve dünyanın en meşhur binalarından birisi olan Çin Tiyatrosundayız!
- You know, the highlight of your career.
- Bilirsin, zirve noktası olmasını istemem.
It's the highlight of the apartment.
Burası apartmanın en göze çarpan dairesidir.
The highlight was Mrs Fitzsimmons doing a duet with her false teeth.
Gecenin bombası Bayan Fitzsimmon'un takma dişleriyle yaptığı düetti.
Your inspections are a departmental highlight.
Yaptığınız teftişler bölümümüz için çok önemli.
Every time that you see a telephone conversation that took place on September 3, highlight it.
3 Eylül günü yapılan bir telefon görüşmeleri gördüğün zaman işaretle. - Sadece 3 Eylül.
Hit an occasional highlight, like, "I'm married."
Ama en azından laf arasında bari "evliyim" diye belirtseydin.
Ladies and gentlemen, back by popular demand, the highlight of the evening... yeah! "The Crying Man,"
Bayanlar ve baylar, yoğun istek üzerine gecenin bombası... evet! "Ağlayan Adam"
- That was the highlight?
En güzel anı bu muydu?
It was the highlight of his life.
Hayatının en parlak noktasıydı.
Now, I know that Daddy can't see, but that must have been the new highlight of his life.
Biliyorum, babam şimdi bunu göremiyor ama bu hayatının yeni en parlak noktası olmalı.
Almost certainly... a highlight of every day.
neredeyse kesinlikle, çok güzel tat bırakıyorlar.
Watching the Festival of Fools has always been the highlight of the year for Quasimodo.
Ama Aptallar Festivalini izlemek Quasimodo için hep yılın olayı olmuştur.
They try to make it dramatic like it's a surprise who picks who in the first round but they went over it for months with their experts, computers doctor's reports, coach's evaluations highlight reels, psychological profiles....
Tansiyonu artırmak istiyorlar. Sanki kimin kimi aldığı sürprizmiş gibi... ama tabii aylardır bunların hesabını yapıyorlar, uzmanlar, bilgisayarlar... doktor raporları, antrenörlerin görüşü... maç kayıtları, psikolojik incelemeler...
I don't think you get a very balanced picture because they only have 20 seconds for a news item, or whatever, and they're going to pick out, a highlight. Every network is going to cover the same highlight. And that's all you're going to see.
Buna karşıt bir görüşün olduğunu ve bu görüşün uygarlığımızın derinliklerine kadar işlediğini ve son derece yaygın olduğunu unutmamak gerekir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]