English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hill's

Hill's translate Turkish

2,157 parallel translation
Nathan Scott is a Tree Hill local who overcame injury and adversity to achieve a dream he had since childhood.
Nathan Scott, sakatlıkları ve sıkıntıları, çocukluğundan beri hayalini kurduğu bir rüyayı gerçekleştirmek için aşan bir Tree Hill sakini.
"Dominic Foy, a D.C. Public relations figure with known ties to defense contractor Point-Corp was yesterday linked to the death of a Capitol Hill staffer" Sonia Baker ".
Güvenlik şirketi PointCorp'a yakınlığı ile bilinen Halkla İlişkiler çalışanı Dominic Foy'un Meclis çalışanı Sonia Baker'ın ölümüyle bağlantısı ortaya çıktı.
Who's John Hill?
John Hill kim?
Hill may have strange religious beliefs, But he's harmless.
Hill'in tuhaf bir inancı vardır ama zararsızdır.
The bastard's just walked off the hill with Güvercin on his back!
Bu deyyus sırtında Güvercin'le dağdan indi ulan, neyin emaneti bu?
Remember what's her name from Lenox Hill?
Lenox Hill'den olan kızın adı neydi hatırlıyor musun?
Warrant came through on Christine Hill's apartment.
Christine Hill'in dairesini arama izni geldi.
Surveillance is up and running on Christine Hill's apartment.
Christine Hill'in dairesini izliyorlarmış.
- there's a spatter report on christine hill's suicide sitting on your desk - you even look at it?
Masanın üzerinde Christine Hill'in kan sıçrama raporu duruyordu. Hiç baktın mı?
I know where I am, it's scrolled high on a hill, is we're racing to canyons of angels.
Nerede olduğumu biliyorum, Meleklerin vadilerinde yarıştığı bir tepenin kıyısındayım.
But, look - the morn, in russet mantle clad, walks o'er the dew of yond high eastward hill.
Ama bakın, şafak, alaca etekleriyle, yürüyor doğu sırtlarının çiyleri üstünde.
A station like the herald Mercury new-lighted on a Heaven-kissing hill, a combination and a form indeed, where every god did seem to set his seal, to give the world assurance of a man.
Çevik Hermes, haberci, böyle dururdu göklere yakın bir tepenin başında, her Tanrı, kendinden bir şey katmış ona sanki. Bir insan örneği verir gibi dünyamıza.
I can get half the student body at Golden Hill to tune in if you girls go topless.
Golden Hill'deki çocukların yarısının cesedini çiğnerim ki bu gece üstsüz olacaksınız.
But the movie's almost over and then you can come back to Tree Hill and we can finally be together, right?
Ama film neredeyse bitti böylece sen de Tree Hill'e dönebilirsin ve sonunda birlikte olabiliriz değil mi?
What's keeping you in Tree Hill now that Peyton's gone?
Peyton gittiğine göre seni Tree Hill'de ne tutuyor?
Look, if you can run Clothes Over Bro's from Tree Hill you can run it from anywhere.
Bak, söylemeye çalıştığım eğer Clothes Over Bros'u Tree Hill'den yönetiyorsan her yerden yönetebilirsin.
But Tree Hill's home.
Ama Tree Hill evim.
Got a house up on the hill. Been missing for a few days.
Tepede bir evi varmış, bir kaç gündür kayıp.
I saw something heading down behind the Hill Warehouse.
Bayırın aşağısındaki depoya doğru giden bir şey gördüm.
Postmarked a week ago, nob hill.
Bir hafta Önce Nob Hill'den postalanmış.
It's up on that hill there.
Oradaki yamacın üstünde.
Just over that hill lies our summer All the things that don't change, all the beautiful things... It's all there
M u s t i ( X ) @ - -- / - --
It's just over this next hill.
Bu tepeyi aşınca varacağız.
It's less confusingthan "hill" or i'm sorry.
"Hill" den daha az kafa karıştırıcı ya da... özür dilerim.
It's nice except when I park on a hill.
Yokuşa parketmediğin sürece sorun olmuyor.
No one's marching on capitol hill for lymphoma.
Çok büyük bir politik baskıyla oldu bu.
Look, if you wanna sleep around, I'm sure there's plenty of guys in Tree Hill who aren't responsible for my career, that could help you with that.
Bak, eğer birileriyle yatmak istiyorsan, eminim Tree Hill'de, benim kariyerimden sorumlu olmayan ve sana yardımcı olabilecek olan bir çok erkek vardır.
It's amy hill, and she's freaking out.
Arayan Amy Hill, çıldırmış bir halde.
And the hotel's on top of hill.
Otel'de bu kadar mı tepede olmak zorunda.
It could be runoff from the hill.
Tepeden akmış olabilir.
And that's why your agency sent you to Tree Hill.
Ve acentan da seni Tree Hill'e gönderdi.
Unresponsive woman trapped in a home on Russian Hill.
Russian Hill'de bir kadın evinde tutsak kalmış.
They grew pot on a farm called Crazy Hill brought it into Oakland, sold it out of the house.
Goodhue County'de Çılgın Tepe diye bilinen bir çiftlikte ot yetiştirip Oakland'a getirip, evin dışında satıyorlarmış.
- Tree Hill. It's almost morning.
Tree Hill.
- Let's go up Gama Hill, first.
- Önce Gama Tepesi'ne gidelim.
- Let's go to Gama Hill for now.
- Şimdilik Gama Tepesi'ne gidelim.
Mrs. Elton's carriage horse is injured, which means we all cannot go to Box Hill.
Bayan Elton'ın arabasını çeken at yaralanmış, demek oluyor ki hiçbirimiz Box Hill'e gidemiyoruz.
But I thought my knocking on the tv glass Distracted him, and that's what made him fall down that hill.
Ben de televizyonun ekranına çarpınca dengesini kaybedip, tepeden aşağıya öyle düştü sandım.
It's like benny hill looks. Whoo, ooh, ooh, get him.
Benny Hill gibi.
Also, there's a disc golf competition in Hazel Hill tomorrow.
Ayrıca yarın Hazel Hill'de disk yarışması var.
It's en route to Hazel Hill.
Hazel Hill yolunda.
It's gonna be all right leaving Tree Hill, right?
Tree Hill'den ayrılmamız sorun olmayacak, değil mi?
It's right down that hill.
Şu tepenin aşağısında.
It looks like a private account in Beacon Hill transferred $ 500,000 paid into... Beijing Executive Construction.
Görünüşe göre Beacon Hill'deki bir gizli hesaptan BeiJing İdari Yapı'ya $ 500,000 ödeme yapılmış.
It's quite a steep hill.
Vay be. Amma da dik bir tepeymiş.
Well, most of our private events hire valets to drive the cars down to the base of the park so they don't have to hike it up the hill.
Çoğu organizasyon vale tutup arabaları parkın aşağısına getirtiyor, böylece yukarı çıkmak zorunda kalmıyorlar.
When he finishes, the man, who's called Nai, joins Zabar and his son by watching a wedding party that is taking place on a hill on the other side of the camp.
Nai adındaki bu adam işini bitirince Zabar ile birlikte kampın diğer tarafında tepenin üstünde yapılan bir evlilik düğününe katılmaya gidiyorlar.
I have to cover a book party at some animal's nest in a tobacco field down the hill.
Tepenin dibindeki tütün tarlasında bulunan bir hayvan ininde bir kitap kutlamasını haber yapmam gerekiyor.
Hil-Co was Vogler's baby.
Hill-Co, Vogler'in bebeğiydi.
That's over by knob hill road.
Knob hill yolunun üzerinde.
"single girl in the corridors of power" kind of thing, and as you probably know, there was this incident this morning on the Hill, at your friend's hearing.
"Güçlüler meydanında yalnız bir kız" tarzı şeyler. Senin de haberin vardır arkadaşının Kongre oturumunda bir olay gerçekleşti...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]