English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hindi

Hindi translate Turkish

2,974 parallel translation
There's turkey and cake and plenty to drink.
Hindi, pasta ve birsürü içki var.
I think it had turkey on it or something.
İçinde hindi falan vardı galiba.
Listen, I take thinly sliced turkey, all right?
İncecik bir dilim hindi etini aldım.
Who wants tuna fish and who wants turkey?
Kim ton balığı ister? Kim hindi ister?
Turkey's got cheese, though, right?
Hindi peynirli, değil mi?
- most revered traditions. - The early selelers of bluebell were doing Thanksgiving things, shelling peas, brining turkey...
Bluebell'de insanlar erkenden Şükran gününe özel şeyler yapar bezelye yemeği, hindi haşlama gibi...
That's why, 200 years later, instead of folks having turkeys at home, we honor those pirates by dressing up and having a big fish fry in the town square.
İşte bu yüzden 200 yıl sonra, evde hindi bulundurabilen bir millet isek kasaba meydanında korsanları onurlandırmak için onlar gibi giyinip büyük bir balık kızartması yaparız.
But now I am doubly happy to be flying to New York to eat turkey with my mom.
Sayenizde New York'a uçup, annemle birlikte hindi yiyeceğim için 2 kat daha mutluyum.
We brought a turkey with all the trimmings.
Garnitürleriyle birlikte hindi getirdik.
I saw a news report this morning- - someone roasted a turkey in the trunk of their car.
Sabah bir haber gördüm. Biri arabasının bagajında hindi pişiriyordu.
Oh, my God- - you don't think the turkey in the trunk was him?
Aman Tanrım. Bagajında hindi pişiren adam o olmasın sakın?
I guess turkeys can fly, huh?
Galiba bu hindi uçabiliyor.
Liam, the turkey smells wonderful.
Liam, hindi harika kokuyor.
Earlier today, I saw a state employee in the person of one Verna the lunch lady throw away 300 pounds of precious, expired turkey gravy simply because Uncle Sam said there were too many weevils in it.
Bugün erken vakitte Verna isminde, yemek yapan bir devlet çalışanı gördüm. Son kullanma tarihi geçmiş 300 dolarlık değerli hindi sosunu fırlatıyordu. Sırf Sam amcası içinde buğday biti olacağını söylediği için.
A chicken stuffed in a duck, jammed in a turkey...
Ördek içine doldurulmuş bir tavuk ki, o da bir hindi içine sokulmuş... "hin-ör-vuk."
Yeah, it's a prop but it's real.
- Evet, dekor ama gerçek hindi.
Here I am, dropping a turkey carcass in with the recycling.
Burada durmuş, hindi kemiklerini geri dönüşüm kutusuna boşaltıyorum.
I was turkey and wheat, and I had to remember that.
Hindi ve buğday ekmeği. Kendime bunu hatırlatmalıydım.
I got, we got turkey, lettuce...
Hindi eti var, marul var.
Uh, yeah, turkey's great.
Hindi eti güzel olur.
In Hindi, it is an incalculably large number.
Hindistan'ın kuzeyinde ise hesaplanamaz bir sayı anlamına gelmektedir.
Hey, where'd you get that delicious-looking turkey leg?
O nefis görünen hindi budunu nereden buldun?
- Pen, could you head back over yonder and grab the boys a couple legs of turkey?
- Pen, oraya gidip bu delikanlılara hindi budu kapabilir misin?
Okay, your weird, gay turkey party is gonna have to wait because slutty Betsy Ross is moving in on my Lincoln!
Tamam! Sizin garip, gey hindi partiniz beklemek zorunda. Çünkü kaşar Betsy Ross benim Lincoln'üme yazıyor!
But, Penny, I want to go to my weird, gay turkey party.
Ama Penny, ben garip, gey hindi partime gitmek istiyorum.
Now, Penny, you feed a.J. The turkey leg.
Şimdi Penny, sen A. J.'e bir hindi budu yedir.
Jess, be honest- - is the turkey named Paul?
Jess, dürüst olalım şimdi. Hindi'nin adı Paul mu?
And the turkey is named Hank- - Hanksgiving.
Hindi'nin adı da Hank ayrıca. Hankler Günü
Just, like, cooking a turkey, for example.
Mesela, hindi pişirmeyi bilen var mı diye.
That's a good turkey tip.
Bu hindi pişirmenin iyi bir püf noktası.
It's robot turkey.
Robottan bir hindi.
You should stay here with the turkey.
Siz burada hindi ile kalın.
Turkey!
Hindi!
Turkey's on fire!
Hindi alev aldı!
This is not a Hindi film.
Bu bir film değil.
Girls, Southern Comfort, incense, turkey burgers, chicken wings, drumlets...
Kızlar, Southern Comfort, hindi burgerları, tavuk kanatları, drumlets...
Gobble, gobble.
Gabıl gabıl ( Hindi sesi ).
O-okay, uh, well, I-I know that, uh, we're all anxious to get to the turkey, so I'll be quick.
Pekala, biliyorum hepimiz hindi için sabırsızlanıyoruz.
Who's ready for turkey time?
Kimler hindi için hazır?
Maybe it was the spirit of Thanksgiving, but somewhere along the car ride home, i became the turkey, and George became President Barack Obama.
Belki Şükran Günü'nün ruhu buydu ama eve yolculuk boyunca bir yerde ben hindi olmuştum ve George'da Başkan Barack Obama olmuştu.
No, no turkey this year, but I've got a lovely big ham.
Hayır, hayır, bu yıl hindi yok ama çok güzel büyük bir jambon aldım.
But, FYI, there will be leftover turkey and pesto sammies in the fridge.
Bilginiz olsun, dolapta hindi artığı ve ekmek arası var.
It's a tradition in some Indian weddings for the groom to present the bride's family with a ceremonial sword.
Bazı Hindi düğümlerinde damadın gelinin ailesine bir tören kılıcı hediye etmesi adettenmiş.
In Hindi, Amit means "infinite."
Hintçede Amit sonsuzluk demektir.
Turkey smells great, sweetheart.
Hindi çok leziz kokuyor, canım.
A butterball is a turkey.
Butterball, hindi markası.
I think he said, "a butterball's a turkey." I was reaching for the turkey.
Butterball, hindi markası dedi galiba. Hindiyi alacaktım ben.
Well, that stuffing looks good.
Hindi içi güzele benziyor.
All we need now is a turkey to surround it.
Bir de hindi olsa tam olacak.
I am sorry, but there is no turkey.
Kusura bakma, hindi yok.
- Boom.
- Hindi partisi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]