Hitting translate Turkish
6,507 parallel translation
Hitting the clubs and then she stashed her party clothes down at the beach house so papa wouldn't find them.
Partilere akmış sonra da parti elbiselerini babası bulamasın diye yazlık eve saklamıştır.
Unis have been hitting gas stations all night, coming up with zip.
Polisler geceden beri petrol istasyonlarını gezdiler ve elleri boş geldiler.
Traditionally, "Nothing but net" refers to hitting nothing but inside of the net.
"Deliksiz" terimi daha çok potaya değmeden potaya girdiğinde kullanılagelmiştir.
Kind of like a hammer hitting an anvil.
Tıpkı bir çekiçle örse vurulduğunda çıkan ses gibi.
Well, deliberately or not, what are the cosmic chances of a random bag hitting a bakery truck that's hauling stolen Marine rifles?
Kasten veya değil, rastgele bir çantanın, çalıntı Denizci tüfekleriyle dolu fırın aracına çarpmasının kozmik şansı nedir?
We're hitting the radar, people.
İlgi çekiyoruz, millet.
It's only a matter of time before it's you hitting the water.
Seni de suya atması sadece an meselesi.
- Oh, stop hitting yourself.
- Kendine vurmaktan vaz geç.
And what line is that - - the line you don't cross when you're hitting on your brother's girlfriend?
- Ne sınırıymış bu? Kardeşinin sevgilisine asıldığında geçmediğin sınır mı?
- Stop hitting me!
- Bana vurmayı bırak!
Says you were arrested for hitting the owner of Chubby Chocolate Treats with a tire iron.
Chubby Chocolate Treats'in sahibine bijon anahtarıyla vurmaktan tutuklanmışsın.
What's keeping us from crewing up again hitting the high seas, getting back to pirating?
Tekrar bir araya gelip, denize açılıp korsanlık yapmaktan bizi alıkoyan nedir?
I've been out here five months- - the last man of my unit- - ambushing their dispatch riders, hitting supply lines, all while looking for a way to get back to the regiment proper.
Beş aydır buradayım. Birliğimdeki son adamım. Sevkiyat atlılarına pusu kuruyor, ikmal hatlarına saldırıyorum.
There's always something new and exciting hitting the streets.
Sokaklarda her zaman yeni ve heyecanlı bir şey bulunur.
Support our queens by grabbing your date and hitting the dance floor.
Kraliçelerimizi bu günümüzde destekliyoruz. ve sizi dans pistinde istiyoruz.
There's no way you don't have a concussion after hitting the ground that hard.
Yere o kadar sert düştükten sonra sarsıntı geçirmiyor olman mümkün değil.
I look all those motherfuckers in the eye, and I'll find out who's hitting me once and for all.
Tüm o orospu çocuklarının gözlerine bakıp bana kimin saldırdığını bulacağım.
But we still haven't found out who's hitting us... unless you got something you want to spill.
Ama hala bizi kimin soyduğunu bulamadık ama eğer söylemek istediğin bir şey varsa.
Now, you guys sit here and behave ; and so we don't have a repeat of the whole why-are-you-hitting-yourself incident from the car, Hope's in charge.
Çocuklar, şimdi oturun ve uslu durun ki tekrar "neden kendine vuruyorsun" olayını yaşamayalım. Yetki Hope'da.
No hitting on, hustling, or hooking up.
Birine yazma, sıkboğaz etme veya ilişki kurma olmayacak.
What's that movie with a princess and a man hitting it off?
- Bir adamla birlikte sokakları dolaşıp şehri keşfettikleri filmin adı neydi?
But from what Dewey told me, this is a target worth hitting, Raylan, so, you know, I'm gonna need you to hook me up with some serious rehabilitation, Raylan, for this lame-ass leg that you, Raylan,
Dewey'nin bana söylediğine göre, bu hedef yakalamaya değer Raylan. Hatırı sayılır derecede payın olan bu boktan bacak için Raylan bana uzun vadeli rehabilitasyon ayarlamanı istiyorum Raylan.
Stop hitting him!
Ona vurmayı kes!
He was arrested three years ago for drunk driving after hitting a little girl.
3 yıl önce bir kıza çarptıktan sonra, alkollü araç kullanmaktan tutuklandı.
Anybody else feel like hitting a meeting? Sounds good to me.
- Bir toplantı patlatmak isteyen?
I can't have Laurie insulting me and T.J. hitting on someone.
Lauire'nin beni aşağılamasını ve TJ'in birilerine asılmasını aynı anda yaşayamam.
I'm totally hitting that later.
Onu, sonra götüreceğim.
The guy is hitting anywhere from 50 to 70 miles an hour on the street.
Adam caddede saatte 80 ila 110 kilometre hız yapıyor.
I mean, seriously, you can't throw a rock in Los Angeles without hitting a Jesus.
Los Angeles'ta bir taş atsan mutlaka Jesus'a çarpar.
And later on, she told me that I guess I was being really loud with the screaming and the hitting, and I woke up Frankie.
Vurup bağırarak çok gürültü yapıyordum, sanırım ve bu Frankie'yi uyandırdı.
And she says that Frankie came in the living room, and he hears freaking yelling and hits and pops, and so he got scared, and he sees me standing there in front of the mirror, and I'm hitting myself,
Frankie salona gelmiş ve babasının çılgınca bağırmalarını, vurmalarını görmüştü. Korkmuştu. Ve ben o aynanın karşısında kendime vurup bağırıyordum.
So I kept hitting him with more questions, and he kept coming back with solid answers.
Sonra başka sorular sordum. Yine iyi cevaplar geldi.
Like they had a chance at winning something big, hitting the jackpot.
Sanki büyük bir şeyler kazanma, büyük ikramiyeyi tutturma şansları falan varmış gibi.
We're hitting the reset button on humanity.
İnsalığın reset düğmesine basıyoruz.
All right, so you're tied up and I'm hitting you.
Ellerin bağlı ve ben sana vuruyorum.
I mean, this wouldn't be the first time you thought someone was hitting on you.
Yani bu birinin seni taciz ettiğini ilk kez düşünüşün değil sonuçta.
Look, I know you're upset about Barry moving in with us. But hitting me with a 25-cent hat is not gonna solve anything!
Bak Barry buraya taşındı diye kızgınsın biliyorum ama 25 centlik bir şapkayla bana vurman hiçbir şeyi çözmeyecek.
I'll block you so no one'll see, And the 15 high school marching bands'll mask the sound of you hitting rock bottom.
Lise bando takımı da çıkaracağın sesi bastırır.
Hitting floor two now.
İkinci kata ulaştık.
What are you hitting me for?
Bana niye vuruyorsun?
You're hitting yourself. "
Bay Schmidt : " Neyi yapmayayım?
Donna and I were there in'81, we started at the penthouse and worked our way down, hitting every corporate party with decent booths.
Donna ve ben 1981'de oradaydık. Çatı katından başlayarak aşağıya doğru, tüm şirket partilerine ve düzgün stantlara uğradık.
He was hitting her.
- Onu dövüyordu.
- The hitter was a girl? - We find this girl, we find out who's been hitting us.
Kızı bulup, bize kimin saldırdığını ortaya çıkarırız.
I got it on good authority the people responsible for hitting us and stabbing you could be the RSKs.
Senin bıçaklanman ve saldırın hakkında bir şeyler öğrendim. RSK'nin işi olabilir.
Someone's been hitting our crew, dropping motherfuckers left and right.
Duydun mu bilmiyorum ama birisi bizimkilere saldırıyor. Sağda solda adamlarımızı indiriyorlar.
I know it's been you hitting us from the inside, Rolla, smiling in my face the whole fucking time, man.
Bize yapılan saldırının arkasında senin olduğunu biliyorum, Rolla. Onca zaman yüzümüze güldün, dostum.
We find this girl, we find out who's been hitting us.
Kızı bulup, bize kimin saldırdığını ortaya çıkarırız.
I got it on good authority the people responsible for hitting us and stabbing you could be the RSK's.
Senin bıçaklanman ve saldırın hakkında bir şeyler öğrendim. RSK'nin işi olabilir.
Someone's been hitting our crew, dropping motherfuckers left and right.
Sağda solda adamlarımızı indiriyorlar.
Stop hitting yourself.
Kendine vurmaktan vaz geç.