Hj translate Turkish
74 parallel translation
Charges of illegal wiretapping have been levelled by HJ Yung, head of the Hun San association, resulting in the removal of Captain Stanley White.
Yasadışı dinleme olayları HJ Yung tarafından, belgelendikten sonra.... Komiser Stanley White görevinden alındı.
This calls for some HJ-14.
Bu, HJ-14'lük bir işe benziyor.
So it's $ 10 for a BJ, $ 12 for an HJ, $ 15 for a ZJ.
On dolara sakso, 12 dolara elle muamele, on beş dolara da kafanız güzel iken muamele.
a 23-year-old art student. Jang Hyejin, aka HJ, went missing at her studio.
Yirmi üç yaşında bir sanat öğrencisi Jang Hyejin, HJ olarak da biliniyor, stüdyosunda kalırken kaybolmuş.
HJ was found about a fortnight later on August 16 at a marsh in Misari, as a dead body,
HJ, iki hafta sonra, 16 Ağustos'ta Misari'deki bir bataklıkta, ölü olarak bulunmuş.
HJ's wallet found in the living room contained both HJ's blood and CJ's fingerprints,
HJ'oturma odasındaki cüzdanın üzerinde, HJ'in kanı ve CJ'in parmak izleri bulundu.
What do you want to meet HJ's parents for?
Neden HJ'in ailesiyle görüşmek istiyorsun ki?
Drug was found inside HJ's mouth.
HJ'in ağzında uyuşturucu bulundu.
HJ wasn't dead yet, And she tried to hide in the bathroom,
HJ henüz ölmemiş. Banyoya saklanmaya çalışmış.
HJ must have been drunk,
HJ, büyük ihtimal sarhoştu.
CJ came into the studio, After HJ was murdered, he got scared and ran away,
CJ stüdyoya, HJ öldürüldükten sonra geldi. Korkup, kaçtı.
Could you find me the HJ's car ASAP please?
HJ'in arabasını da çok acil bulmanı istiyorum.
The last place HJ visited before she was killed,
HJ'in öldürülmeden önce gittiği son yer.
I want to hear about HJ.
Bana HJ olayını anlat.
Tell me about HJ.
Bana HJ'den bahset.
Go see what's in HJ's computer.
Gidip, HJ'in bilgisayarın bak.
Go to HJ's studio and search the computer,
HJ'in stüdyosuna gidip bilgisayarını ara.
I wanted to look into HJ's computer.
HJ'in bilgisayarına bakmak istedim.
Everything in this room is the same as when HJ was here.
Bu odadaki her şey aynı HJ yaşarken ki gibi.
A week before HJ died!
HJ ölmeden bir haftadan beri!
You remember HJ?
HJ'i hatırlıyor musun?
Now! I know who killed HJ,
HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Who killed HJ?
HJ'i kim öldürdü?
I know who killed HJ,
HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Did you perform an autopsy on HJ's body at 3pm on September 18, 2007?
18 Eylül 2007'de öğleden sonra üçte, HJ'in cesedine otopsi yaptınız mı?
What kind of daughter was HJ?
HJ nasıl bir evlattı?
HJ was on drugs and promiscuous.
HJ uyuşturucu kullanıyordu ve gayri ahlâki bir hayat sürdürüyordu.
If the lock was opened that night, it means HJ opened it herself.
Eğer o akşam kapının kilidi açıldıysa HJ kendisi açtı demektir.
It is highly likely that the killer who came into the apartment that night is probably one of the many men that HJ invited herself, not some petty thief who had to steal to pay for his mother's medicine.
O gece daire gelen katil büyük ihtimalle HJ'in davet ettiği sayısız erkekten biriydi. Annesine ilaç almak için, çalmak zorunda kalan, önemsiz bir hırsız değil.
That means the defendant saw HJ for the first time, then.
Bu da demektir ki davalımız, HJ'yi ilk kez orada görüyordu.
To be accurate, you never saw HJ alive.
Emin olalım diye soruyorum ; HJ'yi canlı olarak hiç görmemiştin.
Did CJ know HJ?
CJ, HJ'i tanıyor muydu?
He told me it was HJ.
HJ'den alacağını söylemişti.
From the deposition, it is clear that CJ had known HJ before she died.
Verilen ifadeden de anlaşılıyor ki CJ, HJ'i ölmeden önce de tanıyordu.
Why didn't you tell me you'd known HJ all along?
HJ'i önceden tandığını bana niye söylemedin?
Drug was found inside of HJ's mouth, called phencyclidine,
HJ'in ağzında bulunan uyuşturucunun ismi fenisiklidin.
He had been in Seoul until HJ's funeral.
HJ'in cenaze töreni için Seul'daymış.
They found HJ's car!
HJ'in arabasını bulmuşlar!
I know who willed HJ.
"HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum."
Anyway, we found the crash marks on HJ's car bumper.
Her neyse, HJ'in tamponundaki çarpıkların izini bulduk.
The owner called the insurance on August 2, near HJ's studio!
Arabanın sahibi, 2 Ağustos'ta sigorta şirketini HJ'in stdüyosunun yakınlarından aramış!
He probably saw the driver who was carrying HJ's body in the trunk,
HJ'in cesedini taşıyan arabanın sürücüsünü büyük ihtimalle görmüştür.
The footprints and fingerprints from the victim's studio, the fingerprints on HJ's wallet are indisputable evidence that the defendant CJ is indeed the one who murdered her.
Maktulün stüdyosundaki parmak ve ayakkabı izleri HJ'in cüzdanındaki parmak izleri, onu öldürenin davalı CJ olduğunu, kesin olarak ispat ediyor.
I know who killed HJ.
HJ'i kimin öldürdüğünü biliyorum.
Does the witness know who killed HJ?
Şahidimiz HJ'i kimin öldürdüğünü biliyor mu?
As the prosecution asserts, the murderer of HJ is. CJ sitting right in front of me.
Savcılığın iddia ettiği gibi, HJ'in katili karşımda oturan CJ'dir.
As I said, according to my investigations, CJ killed HJ.
Az önce söylediğim gibi, araştırmalarıma göre CJ, HJ'i öldürdü.
Gang Jiwon had constantly been threatened by the defendant to pay off and the victim HJ promised the defendant she would pay her boyfriend's debt on the day of the murder.
Gang Jiwon davalı tarafından sürekli tehdit ediliyordu ve maktül HJ davalıya cinayet günü, sevgilisinin borcunu ödeyeceğinize dair söz vermişti.
That evidence is the knife CJ used to kill HJ.
Bu delil, CJ'in HJ'i öldürmek için kullandığı silahtır.
There is a witness who saw the defendant driving HJ's Avante on the night of the murder.
Davalıyı cinayetin olduğu gece HJ'in Elantra'sını kullanırken gören bir şahidimiz var.
BMW 7 series SB-HJ-75.
BMW 7 serisi SB-HJ-75.