English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hoh

Hoh translate Turkish

71 parallel translation
Marry, oh, hoh, ho?
Evlenmek mi, oh, hoh, ho?
Yeah.
Hoh. Şans!
Oh-ho-hoh, we suffer.
Oh-ho-hoh, katlanacağız.
I forgot you're sensitive about your flat ass. Hoh.
O dümdüz kıçın konusunda hassas olduğunu unutmuşum.
Oh, it's Shaolin's unique style.
Hoh, O Şaolinin eşsiz kung Fu stilidir
Hoh, it's good. He's the guy who fixed it so I could come here to work.
Benim için organize eden oydu işte buradayım.
Trojan War?
Oh, hoh, ho, Truva savaşı mı?
Whoo hoo hoo!
Hoh-hoh-hoh!
I was rushed to hospital suffering from severe... lndigestion.
Şey acısı çekerken acilen hastaneye götürüldüm... - Sindirim güçlüğü. - Oh-hoh-hoh...
- Hoh.
- Hoh.
Hoh-hah.
Ha haa.
Come over here where I can smell your breath and say that.
Buraya gel de bir "hoh" yap. Ondan sonra kararımı vereyim.
Every vile position, every disrespectful act imaginable. Hoh, dear God!
— Akla gelebilecek her kepazeliği, saygısızlığı yapıyordur. — Yüce Tanrım!
And then, when we met, hoh-oh, oh my god!
Ve sonra, tanıştık, hoo-oh, tanrım!
Hoh-oh, man, I couldn't wait to meet her!
Hoh-oh, adamım, onunla tanışmak için sabırsızlanıyordum.
Hoh, we were so worried!
Hoh, çok endişelendik!
Hoh. Phew.
Hadi!
Oh, thank you, Jesus, uh! Hoh.
Oh, İsa'ya şükür, oh!
Hoh, you're doing it, or else we're gonna bust your whole scheme wide open, and tell your mom you haven't actually been at your drug rehab this whole time!
Oh kesinlikle yapacaksın, yoksa tüm dolaplarınızı ortaya çıkarırız ve ailene rehabilitasyon merkezinde olmadığını söyleriz!
Hoh, lovely.
Çok güzel.
Hoh, dear, I'm terribly sorry!
Ah, pardon, çok üzgünüm!
Hoh.
Oh.
Hoh, geez.
Hoh, Tanrım.
Hoh, hahh, can I - help you folks?
Hoh, hahh, yardımcı olabilir miyim?
U-hoh, dude, we could walk all over her.
Dostum, onu kafaya alabiliriz.
Is everybody decent, hoh!
Herkes iyi mi, hoov?
I'm a lesbian who's been exposed to nuclear waste, hoh!
Nükleer atığa bulanmış bir lezbiyenim hoov.
"You think so, hoh!"
"Öyle mi sanıyorsun hoov?"
"Are you kidding me with this, hoh!"
Ama şu daha iyi "Benimle dalga mı geçiyorsun hoov?"
Hoh! What are you doin'?
Ne yapıyorsun?
Hoh... ha...
Sos... Se...
Brian, hoh-ba jubby wah-fa-loo poo-jabba "Simpsons!" ALIEN :
YARATIK :
Oh, boy, that was great, kids!
Hoh, harikaydı çocuklar.
Oh, pendulous expression, furrowed brow - bad news?
Oh, hoh lyi haberlerin mi var? .
Oh-hoh! The Sands of Iwo Jima!
Iwo Jima'nın kumları!
O-hoh, it's brilliant!
Harika bir şey!
Oh-hoh!
Doğru!
Whoo-hoo-hoo!
Hoh-hoh-hoo!
Hoh now, what makes you say that, Wendy?
Oh, seni bu kadar üzen nedir Wendy?
Hoh boy, now I can have an abortion!
O, Şimdi kürtaj olabilirim!
- Woh...
- Hoh...
Hoh-hoh-hoh-hoh. Oh, Old School Jeff.
Antika Jeff.
Hoh. You know, Denise, that's why you're not married.
Biliyor musun, Denise, hâlâ evlenememenin nedeni işte bu.
Handy Hoh, legs apart, we are going to you!
Hazırlan, sana gidiyoruz!
Hoh, Maurice, you always know just what I need.
Maurice, her zaman ihtiyaçlarımı tam olarak biliyorsun.
I feeling really good, hoh!
O kadar iyi hissediyorum ki!
# Oh-hoh!
Çeviri : ons'12
Huh?
Hoh?
Oh, hello.
Oh, merhaba. Hoh!
Whoa.
Höh.
I don't hoh, you don't? d.
Yok, yok?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]