Holster translate Turkish
444 parallel translation
Well, it was in his holster.
Kılıfındaydı.
It went off then... while he was trying to get it out of his holster.
Demek ki silahı kılıfından çıkarmaya çalışırken silah ateş aldı o zaman.
He had a Luger in his shoulder holster. Archer wasn't shot with a Luger.
Ama Archer'i öldüren silah, onun üstünden çikan silah degil.
My gun is in its holster.
Silahım kılıfında.
- I tell you it was in my holster, last night.
- Dün gece kılıfında olduğunu söylüyorum.
Then I noticed that my pistol was missing from its holster.
Sonra tabancamın kılıfında olmadığını gördüm.
No holster.
Kılıfı boş ver.
- You wear your holster mighty high.
- Silah kemeriniz epey yüksekte değil mi?
Your holster's too low.
Kemerin çok düşük.
Never have your holster at arm's length.
Kemerin asla kol hizasında olmamalı.
So when your hand comes up, the gun clears the holster without coming up too high, see?
Elini kaldırınca, silahı çok kaldırmadan yerinden çıkarmış olursun, gördün mü?
One, for instance, likes a shoulder holster.
Bir tanesi örneğin omuz kemerlerini seviyor.
When your hand comes up, you still clear your holster.
Elini kaldırınca silahı çıkaracak zamanın hala var.
He'd never even have cleared the holster, would he, Shane?
Silahı çekemezdi bile değil mi?
Why don't you drop your right hand down to your holster... and see who's talking nonsense?
Neden sağ elini silahına atmıyorsun ve... kimin saçmaladığını görmüyoruz hep birlikte?
IT CLEARS THE HOLSTER. THE WAY YOU'VE GOT THAT GUN TIED ON YOU,
Bacağına bağladığın şekilde ise tabancanı asla kılıfından çıkartamazsın!
Take that gun out of the holster.
O silahı kılıfından çıkart.
And the one that was shot in the chest reached for his shoulder holster, and he shot with the shoulder holster.
ve biri göğsünden vuruldu. omzunda ki kılıfa uzanıyordu ki, kılıfıdan vurdu.
I saw his gun fall out of his holster, and I ran over and picked it up.
Silahının yere düştüğünü gördüm. Koşup aldım.
What did you touch him for?
HOLSTER 2011
He went for an empty holster.
Silah kılıfı boşmuş.
Then how do you happen to wear a shoulder holster?
O halde niye tabanca kılıfı takıyorsun?
And no holster gun can draw as fast as a derringer.
Ve kemerden hiçbir silahı Derringer gibi hızlı çekemezsin.
My papa greases the inside of his holster.
Babam kemerdeki silahın yerini yağlardı.
He was wearing the following : a white cotton undershirt, a brown leather belt with gold buckle and pistol holster, a pair of canvas, khaki-colored trousers, striped cotton socks, civilian sandals with crepe sole.
Cesedin üzerinde şunlar bulunmaktadır : beyaz, pamuklu bir fanila üzerinde tabancı kılıfı ve altın bir toka bulunan kahverengi deri bir kemer bej rengi keten bir pantolon çizgili, pamuklu çorap ince tabanlı bir sandalet.
Do you think we still put the law inside a holster here? Zeb.
Sence kanunları, içi boş bu tabanca kılıfı mı sağlayacak?
You got another one in your holster.
Kılıfında bir tane daha var.
But mine was in the holster.
Ama benden anca kılıf olur.
I designed this holster myself.
Bu kılıfı kendim için yaptım.
Hmm. Hey, that's some kind of crazy holster.
Sonuçta çılgın bir tabanca kılıfı bu.
Dron your holster, Billy!
Kemerini çıkart, Billy!
It's a gun holster, sheriff!
Bir tabanca kılıfı, Şerif.
The holster too.
Kılıfı da.
You may get your picture on my holster.
Resmini kılıfıma yapıştırabilirim.
Even his holster.
Tabanca kılıfı dahil.
Is the flap on your holster snapped or unsnapped, my Confederate friend?
- Tabanca kılıfının kapağı kapalı mı, açık mı benim Konfedere Arkadaşım?
Now, you leave that gun in its holster and come down here slow and easy.
O silahı kılıfında bırak ve yavaşça aşağı gel.
Take off your holster, now.
Şimdi silahını at.
I bet you could get that ffancy gun out off that ffancy holster beffore some ffast man with an old-ffashioned six-gun blew a hole in you.
Bahse varım o süslü silahını süslü yuvasından, yaşlı bir adam altılıkla sana ateş etmeden çıkarabilirsin.
A spring at the bottom off the holster.
Kılıfın altına yay koyabiliriz.
Hey, you. With the ffancy holster.
Sen. Fiyakalı silah kemeri olan.
Holster it.
İndir.
If you had your gun in your hand and he had his in the holster, he would still get you,
Senin silahın elindeyken, onunkisi kılıfında olsa seni yine de vurur.
From the way this guy is wearing his gun in his holster, looks like he's left-handed.
Çocuğun silah kuşanma biçimine bakarsak, solak olduğu anlaşılıyor.
You have a gun in your holster.
kılıfında bir silahın var.
So I got pissed off... and pulled my gun out of my holster... and what do you think happened? The cops arrested me.
Sinirlendim tabancamı çektim ve ne oldu dersiniz?
Chamaco, you see that greased holster that Mr. Benedict hangs that.45 in?
Chamaco, Bay Benedict'in tabancasını koyduğu yağlanmış kılıfını gördün mü?
Hot dang, I told you about that greased holster.
Tanrım, yağlanmış kılıf hakkında yanılmamışım.
And the holster smells of hog grease.
Kılıf da domuz yağı kokuyor.
And I never had to take my gun out of its holster, once.
Ve silahımı hiç kılıfından çıkarmak zorunda kalmadım.
Unh!
HOLSTER 2014 Allaaah.