English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hooting

Hooting translate Turkish

92 parallel translation
- An owl hooting in my ear all night.
- Gece bir baykuş kulağımda ötüp durdu.
Hooting?
Ötmek mi?
Very sim... ( HOOTING )
Çok bas...
The ship's horn hooting in the distance...
Geminin düdüğü uzaklarda yankılanıyordu...
And yesterday the bird of night did sit, even at noonday, upon the marketplace, hooting and shrieking.
Dün de gece kuşu, güpegündüz, öğle vakti ötüp durmuş çarşının ortasında çığlık çığlığa.
Next thing you know, folks start drinking, playing cards, fighting. Cow hooting all over the doggone place.
Sonra insanlar kağıt oynamaya çılgınca içki içip, kavga etmeye başladılar.
- Stop. - ( Alarm hooting )
- Dur.
Someone's hooting.
Biri korna çalıyor.
[Chattering, Hooting]
Şoförünüz biraz sonra gelecek. Şimdi kahvesini içiyor.
[Hooting]
- Yüzbaşı Pierce, beni mi çağırdınız? Hayır.
The driver makes the getaway, hooting as he passes in sight of there.
Şoför onları gördüğünde kornaya basarak kaçar.
A million women staring at me, hooting and screaming.
Milyon tane kadın beni izliyordu.
[Hooting]
Çok güzel.
[Cheering, Hooting] WELCOME BACK, JACK.
Tekrar hoşgeldin Jack.
[Hooting] SWING THAT PARTNER ROUND AND ROUND, BIG FOOT UP AND LITTLE FOOT DOWN
Eşinin etrafında dolaş, Büyük ayak yukarı ve küçük ayak aşağı
[Hooting Continues] CHASE THAT POSSUM CHASE THAT SQUIRREL
Keselisıçanı kovala Sincapı kovala,
[Owl Hooting]
Hayır, hayır. Hayır. O saygıdeğer birşeydir.
[Laughing, Hooting]
Erkeğim! - Bisküvi?
Even though we're being broadcast on Fox there's no need for obnoxious hooting and hollering.
Fox'ta yayınlanmamıza rağmen iğrenç şekilde bağırmaya ve yuhalamaya gerek yok.
( hooting )
( ıslıklar )
Owls will deafen us with incessant hooting.
Baykuşlar, mütemadiyen ötüşleriyle bizi sağır edecek.
Old gal was hooting and howling, talk about " Thank you, Jesus.
Karı bağırıp çağırıyordu, "Sağ ol İsa. Sağ ol!" diye.
"THE" HOOTING OWL " CABARET
Öten Baykuş Kabaresi.
- Ratty! - [Hooting]
Fare!
Whenever a woman passes by I suppose it'll be my job to lead the hooting.
Ne zaman bir kadın geçse, sanırım laf atmayı yönetmek benim işim olacak.
[Monkey Hooting] Oh, loneliness and cheeseburgers are a dangerous mix.
Yalnızlık ve çizburger, tehlike bir karışım.
[Hooting] But I've come to realize this job is slowly strangling the life out of me... and I can't stand for it anymore, so, uh, as ofthis moment, I quit.
Ama zamanla bu işin beni boğduğunun farkına vardım ve bundan sonra burada kalamam.
- [Crowd Hooting]
- [Crowd Hooting]
[Hooting]
[Hooting]
[Hooting, Cheering]
[Hooting, Cheering]
[Women Hooting]
[Women Hooting]
[Both Hooting]
[Both Hooting]
- / I'm gonna get ya I'll get ya / - [Cheering, Hooting]
- / I'm gonna getya I'll getya / - [Cheering, Hooting]
- / Or another, I'm gonna lose ya I'm gonna trick ya / - [Whistling, Hooting]
- / Or another, I'm gonna loseya I'm gonna trickya / - [Whistling, Hooting]
- / / Well, I'm packing up my game and I'm gonna head out West / / - [Hooting, Cheering Continue]
- / / Well, I'm packing up mygame andI'm gonnaheadout West / / - [Hooting, Cheering Continue]
[Cheering, Hooting Continue]
[Cheering, Hooting Continue]
- [Ringing Continues ] - [ Hooting] Let's go!
- [Ringing Continues ] - [ Hooting] Gidelim!
Much less the whistling and the fucking hooting.
Islıklar ve bağırmalar da cabası.
( bird hooting )
( kuş sesleri )
- Humphrey. - [Owl Hooting]
Humphrey.
"with the creatures all hooting and howling and the bushes around and stepping..."
" etrafındaki çalılardaki bazı yaratıklar ötüyor ve uluyormuş ve ağaçların...
( owls hooting ) little boy's voice :
Küçük çocuğun sesi :
[Hooting, Laughing] ALICE, NOBODY'D WANT TO DANCE WITH ME.
Alice, kimse benimle dans etmek istemiyor.
[Hooting]
Onun aradığı neydi?
[Hooting]
Ben, bir çöpün bile değerli olduğunu biliyorum.
- d Everybody needs a friend d - [Toad Hooting] d Someone to help you through the dangers d d Wait around the bend d d Even when the dark is all around you d d Not a star up in the sky d
Tanrım, nasıl yukarı çekiyorsun? Yukarı! Kıl payı!
[Owl Hooting] Wait for me!
Beni bekle!
[Owl Hooting] Mom!
Anne!
[Hooting] He's gotta be here somewhere.
O burada bir yerlerde olamli.
( Hooting ) 30 bucks an hour- - oh, yeah! Ah, ooh, ah! Oh, yeah!
Saati 30 dolar- - oh, yeah! rahatsızlık için özür dilerim, ama yüksek ses müzik ve... strip-da-diddliy-tizci hakkında bir ihbar aldık.
( OWL HOOTING ) I'm a little worried.
Biraz endişeliyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]