Hostiles translate Turkish
431 parallel translation
Probably 100 hostiles out there watching every move you're making.
Yüzlerce kötü niyetli bakış seni izliyor olabilir.
Deny the hostiles the use of this ford.
Kullanacağımız yolu düşmanın bilmediğini umarım.
Fording a river against a swarm of hostiles with Winchesters?
Düşman Winchester'lerinin arasından o nehri mi geçecek?
You'll have your soldiers follow the hostiles all the way back to the reservation.
Birliği al, rezervasyona geri dönen düşmanı takip et.
Give us a picture what happened last night. How many hostiles were there?
Anlat bakalım Dün gece ne oldu?
Skidmore, Krump, we're gonna track these hostiles down and drive them back to the reservation.
Skidmore, Krump, Bu saldırganları izleyelim ve yaşam yerlerine geri götürelim.
Rutledge, with that many hostiles loose,
Rutledge, buradaki kaçaklardan dolayı,..
With this, his plans are put off, at least until the hostiles run out of rations.
Bu hadise sayesinde, en azından düşmanları erzakı almaktan vazgeçinceye kadar planlarını erteleyecek.
I want to know the size and location of the hostiles... and their state or readiness to attack.
Düşmanların yerini ve sayısını... Ve onların saldırıya hazır olup olmadıklarını bilmek istiyorum.
But if the hostiles come in behind us, and if they're waiting for us below, we'll never get out of there.
Ama düsman arkamzdan geIiyorsa, ve asagda bizi bekIiyorIarsa, oradan asIa sag çkamayz.
Hostiles behind us?
Düsman arkamzda m?
I see no hostiles behind us.
Ben arkada düsman göremiyorum.
Hostiles! 'Ya think I trade with hostiles?
- Onlarla ticaret mi yapıyorsun?
"Any band of hostiles leaving a US Indian agency will be pursued and apprehended."
"Bir Amerikan kızılderili vadisini terk eden düşmanlar takip edilip, tutuklanırlar."
You will follow the hostiles until
Kızılderilileri, birincisi :
Concerning the trailing of hostiles and information on the terrain, you'd be well advised to heed his advice.
İz sürme ve arazi konusunda, tavsiyelerini dinlemenizi öneririm.
- Hostiles, I mean.
- Düşmanı kastetmiştim.
Hostiles to the left.
Düşman solda.
The automatic beacon from the Cylon ship will soon bring hostiles searching for their own.
Cylon gemisindeki işaret sinyali gemilerini arayan düşmanları buraya getirecek.
You engaged hostiles?
Düşmanla temasa geçtinmi?
I vaporised hostiles.
Hepsini buharlaştırdım.
We're charged with apprehending hostiles and recovering stolen property... retrieving white captives taken in hostile raidings.
Düşmanı tutuklamak ve çalınan mallarımızı geri almakla düşman baskınlarında tutsak düşmüş beyazları kurtarmakla görevlendirildik.
- There are no hostiles.
- Burada düşman yok.
A small detachment means we're not threatening the hostiles.
Küçük bir grup, yerlileri tehdit etmediğimizi gösterir.
Heard the Army was traveling through with hostiles.
Ordunun düşmanla birlikte yolculuk ettiğini duyduk.
You seem to have provoked the hostiles.
Galiba yerlileri tahrik ettiniz.
How ever did you escape from those hostiles?
Nasıl kaçtın ellerinden?
Reading five, repeat, five incoming hostiles.
Tekrar ediyorum, 5 düşman gemisi yaklaşıyor.
We can't afford a brownout if we've got hostiles aboard.
Düşman üsse çıkmışsa güç kesintisini göze alamayız.
Same hostiles who attacked us?
Aynı saldırganlar mı?
And, sir, I'd like to lead the rescue mission once we find out where these hostiles are.
Ve efendim, ben bir zamanlar bu Saldırganlar.. kurtarmada rol almak istiyorum.
Colonel, what do we know about these hostiles we didn't yesterday?
Albay, saldırganlar hakkında ne biliyoruz?
These hostiles we are up against possess technology so far superior to our own, we don't have the faintest idea how it works.
Geçit gömülü kalsa daha iyi olurdu. en ufak bir fikrim yok
- These hostiles are parasites.
- Bu Saldırganlar parazitler bulunmaktadır.
Sir, we got hostiles coming out of the trees!
Efendim, ağaçlarda hareketlilik var.Saldırganlar geliyor!
The hostiles might be splitting up so they can be with both groups to keep them in line.
Düşman her iki gruba da aynı anda müdahale etmek için ayrılıyor olabilir.
We've got hostiles on attack vector.
Düşman saldırı düzeninde yaklaşıyor.
If they turn around, they'll expose their flank to the enemy and we'll be caught between two groups of hostiles.
Geri dönerlerse düşmana zayıf noktalarından yakalanırlar biz de iki düşman birliğinin ortasında kalırız.
If we do, they'll be officially classifiable as hostiles.
Karşılaşırsak, resmi olarak düşman kabul edilecekler.
Two hostiles at 12 : 00.
Saat 12 yönünde iki düşman.
Hostiles eliminated.
Düşman yok edildi.
Officially, they're hostiles.
Resmi olarak düşmanlar.
Hostiles on approach.
Düşman üzerimize yaklaşıyor.
How many hostiles were there?
Ne kadar saldırgan vardı?
These hostiles might have both our addresses and our transmitter code.
Bu saldırganlar bizim hem adreslerimize hem de uzak kodlarımıza sahip olabilirler.
No hostiles in sight, sir.
Hiç kimse görünmüyor efendim.
You have the comm., Lieutenant. If any hostiles show up -
Herhangi bir düşman görüntüsü alırsan hemen irtibata geçiyorsun...
My superiors believe the SGC has been overrun by alien hostiles.
Üstlerim SGC'nin uzaylı saldırganlar tarafından ele geçtiğine inanıyor.
The Pentagon suspects alien hostiles.
Pentagon uzaylı saldırganlardan şüphelendi.
So before we deploy them, we need to make sure there are no hostiles in the system.
Onları konuşlandırmadan önce sistemde düşman hareketi olmadığından emin olmalıyız.
- What about hostiles?
- ve düşman kabileleri? ...