English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hotels

Hotels translate Turkish

1,637 parallel translation
Then the tall hotels blocked everything
Ondan sonra yüksek boylu oteller her şey tıkadı.
I'll check out the hotels.
Otelleri kontrol edeceğim.
Get me it, infocomm, airlines, life insurance, hotels...
Bana lT alın, infocomm, havayolları, hayat sigortası, hoteller...
The hotels are all seasonal.
Buradaki otellerin hepsi sezonluk.
Haunted hotels - quite popular apparently.
- Hayaletli oteller. - Görünüşe göre oldukça popüler.
Organ harvesting is something they do in Chinese prisons, not in Las Vegas hotels.
Bilmek bile istemiyorum. Garrison. Oynamak için hazır mısın?
- You know how many hotels I've been asked to leave?
- Hayır. - İnternet.
So what I'm going to do is I'm going to give his picture to hotels and motels because he needs to be staying somewhere.
Bu fotoğrafı otellere ve motellere dağıtacağım. Bir yerlerde kalıyor olmalı.
- Hotels?
- Ya oteller?
Card counters have hit two of the Strip hotels this month, and the last shift report shows big losses in the blackjack pits.
Kart sayıcılar bu ay iki oteli vurmuş ve son mesai raporu blakjack masalarında büyük kayıplar olduğunu söylüyor.
Same geographical area, and he's killing in hotels instead of private, controlled environments.
Cinayetlerini aynı coğrafi alanda, kontrol edilen yerler yerine otellerde işliyor.
About 100 hotels.
Yaklaşık 100 otel.
Dawn doesn't really have any friends that stay at nice hotels.
Dawn'nın iyi hotellerde kalan pek arkadaşı yok.
Now checking surrounding ho... hotels.
Civardaki otellere bakıyorum.
What are those hotels called?
Neydi şu otellerin adı?
You know, this is one of the nicer hotels I've ever been in.
Burası geldiğim en güzel otellerden biri.
You wouldn't believe where I'm sitting right now- - one of South Dakota's finest hotels.
Şu anda nerede oturduğuma inanamazsın. South Dakota'nın en iyi otellerinden birindeyim.
We're flushed with stadiums, got hotels out of the ass.
Ama şehirde stadyumlardan, otellerden bol bir şey yok.
I guess you know a lot of hotels.
Tüm otelleri biliyorsunuz.
Working hotels pay much better. It easy money for all of us.
Otellerde çalışmak iyi kazandırıyor.
Look, we pulled these from security cameras around the beach - - stores, hotels, atms.
Bak, bütün bunları sahilin çevresinde bulunan güvenlik kameralarından topladık. ... mağazalar, oteller, para çekme makinaları.
Those five or six-star hotels for example.
Mesela 5 yıldızlı, 6 yıldızlı oteller var ya.
There are over 200 hotels in this city, Monk.
Bu şehirde yaklaşık 200 otel var, Monk.
Some of those hotels are bilking those poor kids for every cent they can get.
Bu otellerden bazıları, bu zavallı çocukları ceplerindeki son kuruşa kadar soyuyorlar.
We give incentives to hotels and restaurants to encourage tourists to visit our gambling ships.
Turistleri, gemilerimize gelmeye yönlendirsinler diye otellere ve restoranlara teşvik veriyoruz.
Her name is Tammy Sinclair, as in Sinclair Hotels,
Kızın ismi Tammy Sinclair, Sinclair Otelleri'nde olandan,
But I'll stay in one made of stone or bricks or whatever Paris hotels are made of.
Ama taştan ve tuğladan ya da Paris otelleri neden yapılıyorsa ondan yapılmış birinde kalırım.
It's likely this guy scouted hotels and chose one with lax security.
Sanki bu herif otelleri taramış ve gevşek güvenlikli birini seçmiş gibi.
I can see all the Christmas decorations on all the hotels all the way down the strip.
Bulvar boyunca bütün otellerin Noel dekorasyonlarını görebiliyorum.
The hotels, airports, train stations, you know?
Oteller, havalanları, tren istasyonları.
21 of them to be exact, mostly houses and hotels.
21 tane olmalı, çoğu ev ve hotel.
No motels, no hotels.
Motel yok, otel yok.
I shall be switching hotels from now on every few days.
Birkaç günde bir Tokyo'da başka bir otele hareket ediyorum.
They're like four-star hotels.
Onlar dört yıldızlı otel gibiydiler.
I've pretty much stayed at all the hotels on this road
Burada yol üzerinde bir çok iyi otel biliyorum.
Ivan's taken all the hotels rights, and the heroin routes.
Tüm oteller ve uyuşturucu trafiği şimdi Ivan'ın elinde.
It's next to nothing, but all my meals and travel and hotels would be covered, so I wouldn't have that many expenses.
Evet. Çok fazla değil ama yiyecek, seyahat ve otel masraflarını karşılayacaklar.
Great. Great, I actually took your suggestion and booked a couple hotels along the Maine coast -
Tavsiyene uydum ve Maine sahilindeki birkaç otelde yer ayırttım.
Our local hotels and restaurants are losing millions in revenue.
Otellerimiz ve restoranlarımız milyonlarca dolar kaybediyorlar.
So why am I changing hotels?
Peki neden otelimi değiştiriyorum?
Just change hotels.
Sadece otelini değiştireceksin.
- Mm. Smaller hotels, fewer tourists.
Küçül oteller, daha az turist.
You got something against hotels?
Otellere karşı bir şeyin mi var?
.. the owner of Hong Kong International hotels.
Hong Kong International otelinin sahibi.
.. does seven times more business than all our other hotels. Whereas we have casinos in our hotels..
Oysa otellerimizde kumarhaneler var ve dünyanin dört bir yanindan gelen dans eden danscilar var.
I have worked in many hotels.
Birçok otelde çalıştım.
This shanty town is just minutes from Santiago's smart hotels.
Bu kulübe-kasaba, Santiago'nun şık otellerinden sadece dakikalar uzaklıkta.
I don't recall any private beaches with hotels on them.
Özel plajları olan oteller hatırlamıyorum.
- Well, it's all there- - hotels, bar tabs. - What?
- Ne?
You know, I stay in a lot of hotels.
Biliyorsun, bir sürü otelde kalıyorum.
I need you to change hotels.
Otelini değiştirmeni istiyorum.
hotel 156

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]