English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Houdini

Houdini translate Turkish

677 parallel translation
Who do you think you are, Houdini?
Kendini Houdini mi sanıyorsun?
He'd have to be a Houdini to get out of that one.
Houdini bile oradan çıkamaz.
- Houdini'd find it tough getting in.
- Houdini bile zor geçer.
And where would that be, Houdini?
Ve oarası neresi olacak, Houdini?
And don't try to pull a Houdini on me!
Seni ihbar edeceğim. Sakın bir cinlik yapmaya kalkışma!
Well, 50 dollars, I can't expect to get Harry Houdini, can I?
Pekala, 50 dolarla Harry Houdiniyi getirecek değilim ya?
That's like the message Houdini left with Dunninger.
Houdini'nin Dunninger'a bıraktığı mesaja benziyor.
Kurt and I were a little closer than Houdini and Dunninger.
Kurt ve ben, Houdini ile Dunninger'ın olduğundan daha yakındık.
She can get in and out of anything that Harry Houdini himself ever could.
Harry Houdini'nin yapabildiği her şeyi yapabilir.
Not even Houdini can get you out of this.
Houdini bile sizi bu durumdan çıkaramaz.
Tell me more about this Houdini.
Bana Houdini'den bahsetsene.
And I have a play ready to go next... Based on the life of Harry Houdini.
Sonrasında Harry Houdini'nin hayatını konu alan... bir oyunum daha sahnelenmeye hazır.
There's been so much television stuff on Houdini.
Houdini'de görmeye değer çok şey var.
In reality, Houdini's life was extraordinarily dramatic.
Aslında, Houdini'nin hayatı oldukça dramatik.
I guess I'm just not Houdini.
Sanırım Houdini gibi yapamadım.
Egads, Houdini opened them in a milk can 10 feet under water...
Aman Tanrım, Houdini onu bir süt deposunda yerin 10 fit altında- -
Those were Houdini's handcuffs.
Kelepçeler Houdini'ninkilerdi.
- Well, I'll take my chances, Houdini.
- Evet, şansımı deneyeceğim Houdini.
And then he disappeared right in front of my eyes, like Houdini.
Bir anda gözümün önünden kaybolup gitti, Houdini gibi.
There's a goddamn Houdini up there.
Orada Houdini var.
- Houdini couldn't do it.
- Bunu Houdini bile yapamaz.
We just came to tell you that we know your boys are pullin'a Houdini act on you.
Senin çocukların sana Houdini numarası çektiğini bildiğimizi söylemeye geldik.
That's Houdini you're thinking about.
Beni Houdini mi sandın!
Houdini did this once.
Houdini de bir keresinde bunu yapmıştı.
That's how Houdini died.
Houdini öyle ölmüştü.
Hey, Houdini, let's go.
Hey, Houdini, gidiyoruz.
Don't let that pompous-ass shrink... tell you she's Carrie or Houdini or some damn thing like that.
Gösterişli dangalak doktorların,... Kız hakkında, bu Carrie yada Houdini gibi, yada bu lanetli falan demelerine izin verme.
Folks, this is an escape... that Houdini himself couldn't have gotten out of.
Millet, bu öyle bir şey olacak ki dışarıya asla canlı çıkamayacak.
Houdini Jr. Bets he can free himself in 5 minutes.
Houdini Jr. 5 dakikada çıkacağına bahse girdi.
Goodnight, Houdini.
İyi geceler Houdini.
- Houdini? Disappearing, reappearing!
Birden kayboluyor, sonra yeniden ortaya çıkıyorsun!
- STILL HERE. - ALL RIGHT, HOUDINI.
- Hala buradayım.
The great Houdini survived such a test.
Büyük Houdini böyle bir testten kurtuldu.
See, when I was about your age, Harry Houdini played this theater and my pop took me backstage to see him after the show.
Bende çok iyi bir bilet var. Ben senin yaşındayken Harry Houdini burada çıkardı.
See, when I was your age, Houdini was like a god to me. But what if he was faking?
Senin yaşında, Houdini benim için tanrı gibiydi.
Nick, Houdini wasn't faking.
Nick, Houdini yalan söylemiyormuş.
Let's hear it for Houdini!
Houdini'yi alkışlayalım!
Happened to Houdini.
Houdini'nin başına gelmiş.
- Hey, is that a joke about Houdini?
- Hey, Houdini hakkında söylediklerin şaka mıydı?
Well, if Houdini couldn't do it, what chance do I have?
Ee, Houdini yapamıyorsa, benim şansım ne ki?
These ruins you see on the right are all that remains of Harry Houdini's once vast mansion.
Sağınızda görmekte olduğunuz yıkıntılar Harry Houdini'nin malikanesinden geriye kalanlardır.
No, I'm telling you, this guy came out of a tree up at Houdini's place.
Söyledim ya size, adam ağacın içinden çıktı. Houdini'nin evinin orada.
Morty, listen. Houdini's ruins.
Morty, Houdini evinin oradaki yıkıntılar...
He came out of a tree at Houdini's ruins.
Houdini evinin yıkıntılarının arasındaki bir ağaçtan çıkmış.
What's the matter, Houdini?
Neyin var Houdini?
- I'm Houdini!
- Ben de Houdini!
Houdini? - Shit.
Sihirbaz Hudini mi?
Houdini believed he had spirit guides.
Houdini ruhani rehberleri olduğuna inandı.
Yeah, you're the midget Houdini.
Evet, sen cüce bir Houdini'sin.
And he made a gesture, Houdini did.
Kuliste onu gördüm.
Well, Houdini said something else to me.
Houdini bir şey daha söyledi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]