How's it going down there translate Turkish
46 parallel translation
How's it going down there, Mr. Sulu?
- Aşağıda nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Orada işler nasıl?
- How's it going down there?
- Aşağıda işler nasıl?
How's it going down there?
Orada hayat nasıl?
B'Elanna, how's it going down there?
B'Elanna, aşağıda işler nasıl gidiyor?
You know we have the GPS coordinates, we know how to get on the wreck site, we know how to get down there so it's going to be some little thing we haven't thought of.
Bildiğiniz gibi GPS koordinatlarımız var... Batık bölgesini nerede bulacağımızı biliyoruz, aşağıda nerede olduğunu biliyoruz. Öyleyse düşünmediğimiz küçük şeyler olacaktır.
So, how's it going down there?
Orada işler nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Aşağıda işler nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Aşağıda işler nasıl?
So how's it going down there?
Aşağıda işler nasıl?
Hey, man, how's it going down there?
Dostum, oralar nasıl?
How's it going down there?
Aşağıda nasıl gidiyor?
Stone, how's it going down there?
Stone, orada işler nasıl?
- How's it going down there?
- Nasıl gidiyor?
- How's it going down there?
- Aşağısı nasıl?
How's it going down there?
Orada işler nasıl gidiyor?
- How's it going down there?
- Aşağıda neler oluyor? - Neden?
How's it going down there?
- Nasıl gidiyor oralarda işler?
And they always go down to some poor fuckers on the coast in the middle of the storm going, Carl, how's it down there on the coast? not bad!
Ve daima fırtınanın tam göbeğinde bekleyen salaklara bağlanıp soru sorarlar bide, "Carl sahilde durumlar nasıl?" " fena değil!
How's it going down there?
Sen neler yaptın?
How's it going down there?
Kesinlikle. Orada işler nasıl gidiyor?
How's it going down there? My blood good?
Orada neler oluyor?
How's it going down there?
Selam, kanka.
Hey, Nikki, how's it going down there?
- Nikki, aşağıda işler nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Aşağıda durum ne?
Hey, how's it going down there?
Hey, aşağıda işler nasıl gidiyor?
I might not know about what's going on up there, but I do know what he's doing down here, like how he killed J.T. just for sport of it.
Frankfort'da neler oluyor bilmiyor olabilirim ama senin burada yaptıklarını biliyorum... -... mesela J.T.'yi spor olsun diye öldürdüğünü.
How's it going down there, Mrs. Florrick?
Nasıl gidiyor, Bayan Florrick?
Hey, dip, it's mad dog. Get your head out of your crack, and figure out how you're going to get that dry wall hung on that Nottingham job before I have to come down there at this, like a... goes on like that for a bit.
Oraya gelip seni becermeden önce, kafanı kaldırıp şu kuru duvarı nasıl halledeceğine bir karar ver devamı da bunun gibi.
How's it going down there?
Nasıl gidiyor işler?
How's it going down there, Stuart?
- Aşağıda işler nasıl gidiyor Stuart?
Well, how's it going down there?
Orada nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Nasil gidiyor?
Well, how's it even going to look down there? His...
Nasıl görünebilir ki?
How's it going down there?
Nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Aşağıda neler oluyor?
Hey, how's it going down there?
- Nasıl gidiyor?
- Ray, how's it going down there?
- Ray orada işler nasıl gidiyor?
How's it going down there?
Orası nasıl? Tamam.
I was gonna say, no matter how carefully you dehorn it, there's still horn going down into its nose.
Diyeceğim, ne kadar dikkatli olursanız olun, Burnuna giren hala boynuz var.
We're down to 24 minutes and counting- - how's it going back there?
24 dakikamız kaldı ve azalıyor arkada işler nasıl gidiyor?
Android, Five, how's it going down there?
Android, Beş, işler nasıl?
Hey, how's it going down there?
Durum nasıl?