How are you settling in translate Turkish
39 parallel translation
- How are you settling in here at laundry cottage?
- Kır evinde günlerin nasıl geçiyor?
So how are you settling in?
Nasıl gidiyor?
How are you settling in with the new ambassador?
Yeni büyükelçiyle aran nasıl?
How are you settling in?
Yerleşme işin nasıl gidiyor?
How are you settling in?
Alışıyor musun?
So, how are you settling in?
Nasıl, alışabildin mi?
- How are you settling in?
- Olmaz tabii ki. İyi yerleştiniz mi?
How are you settling in?
Nasıl, alışabildin mi?
How are you settling in to your new life?
Yeni hayatına alışabiliyor musun?
- So, how are you settling in?
- Eee, nasıl gidiyor?
How are you settling in?
Uyum sağlayabildiniz mi?
How are you settling in?
Nasıl gidiyor?
How are you settling in?
- Alışabildin mi?
How are you settling in?
Buraya alışabildin mi?
How are you settling in, Miss Friel, all right?
İstirahatiniz nasıl gidiyor, Bayan Friel, iyi mi?
How are you settling in, Harry?
Yerleştin mi, Harry?
So, how are you settling in with Sarah Jane?
Sarah Jane ile yaşamak nasıl?
How are you settling in?
Alışabildin mi?
How are you settling in, Wermers?
Nasıl, alışıyor musun Wermers?
So... how are you settling in?
Eee... Eve yerleşme nasıl gidiyor?
How are you settling in?
Alışabiliyor musun?
So, how are you settling in?
Pekala, yerleştin mi?
How are you settling in?
Nasıl gidiyor, yerleşebildiniz mi?
How are you settling in?
Yerleşebildin mi bari?
So, how are you settling in?
- Dairen nasıl görünüyor?
Ah! So, Edwin, my lad, how are you settling in?
Eee, Edwin, evladım, nasıl gidiyor?
How are you settling in to the new job?
Yeni işinize alışabildiniz mi?
Agu, how are you settling in?
Nasıl gidiyor bakalım Agu?
So how are you settling in?
Ee, yerleşebildin mi?
So how are you settling in?
Yerleştin mi buraya?
So, how are you settling in?
Peki sen nasıl yerleştin?
How are you settling in?
Alışma işi nasıl gidiyor?
How are you settling in?
- Yerleşebildin mi?
We wanna see how you are settling in.
Sizin alışıp alışmadığınızı görmek istiyoruz.
So, David, how are you both settling in?
David, yerleşme işleri nasıl gidiyor?
so how are you settling in?
Alışabildin mi?
How are you settling back in with your family?
Aileniz nasıl?
How are you Marty, settling in?
- Nasılsın Marty? Yerleşebildin mi?
I came to enquire as to how you are settling in.
Rahat mısınız diye sormaya geldim.