How did you find me translate Turkish
1,009 parallel translation
How did you find me?
Beni nasıl buldun?
- How did you find me?
- Beni nasıl buldun?
- How did you find me?
- beni nasıl buldun?
How did you find me?
Beni nasıl buldunuz?
How, how did you find me?
Burayı nasıl buldun?
- How did you find me?
- Öyle mi? Beni nasıI buldun?
How did you find me?
- Beni nasıl buldun?
How did you find me?
Beni, nasıl buldun?
How did you find me?
Nasıl buldun beni?
- How did you find me? - It's my job.
- Nasıl buldun beni?
It's you... how did you find me?
Sensin... Ama beni nasıl buldun?
And how did you find me?
Peki beni nasıl buldun?
Well now, tell me, how did you find me?
- Söylesene, beni nasıl buldun?
No! How did you find me?
- Hayır, dur.
How did you find me?
- Başka kim var?
How did you find me, darling?
Tatlım, beni nasıl buldun?
- How did you find me? - It wasn't hard.
- Beni nasıl buldun?
- How did you find me?
- Beni nasil buldun?
How did you find me here?
Beni burada nasıl buldun?
How did you find me, Ned?
Beni nasıl buldun Ned?
How did you find me up here?
Burada olduğumu nereden bildin?
That's very nice, but really, how did you find me?
Bu çok hoştu ama gerçekten, beni nasıl buldun?
- How did you find me?
- Beni nasıI buldun?
How did you find me here?
Beni nasıl buldun?
- How did you find me?
- Beni nasıl bulsun?
H-How did you find me?
B - Beni nasıl buldun?
I meant, how did you find me?
buldunuz, nasıl demekti?
Tell me, how did you find out?
Söyle bana, nasıl buldun?
- How did you find out about me?
- Bu bilgiyi nereden aldın?
How on earth did you find me?
Beni nasıl buldun?
- How did you know where to find me?
- Burada olduğumu nereden bildiniz?
Tell me... how did you find America?
Söylesene, Amerika'yı nasıl buldun?
How did you find out about me?
Beni nasıl buldun?
How did you know to find me here?
- Beni burada bulacağını nasıl bildin?
How did you manage to find me?
Beni nasıl buldun?
But how did you find me?
Senin için ne yaptım ki?
How did you find us? Well, you told me...
- Demiştin ki...
By the way, how did you find me? You gave Polya your address yesterday.
Adresinizi dün Polya'ya vermişsiniz.
Even if you did get them, and you got to San Francisco, how'd you find me?
Eğer onları halledip, San Francisco'ya gelebilsen bile, beni nasıl bulacaksın?
Now tell me, how did you find out it was me?
Şimdi söyle bakalım ben olduğumu nereden anladın?
How did you find me?
yine mi? Umarım Ippolit değildir.
How did you ever find me?
Beni nasıl bulabildiniz?
How did you guys find me here?
Beni burada nasıl buldunuz ki?
How on earth did you find me?
Tanrı aşkına yerimi nasıl buldunuz?
Well how did you know where to find me?
Beni nerede bulacağını nasıl biliyordun? Bilmiyordum.
Well, let me see, frank. How did we find ya? You remember, bill?
Eh, açık sözlü frank. bizim seni bulmak için neler yaptıgımızı hatırlıormusun bill?
How did you know where to find me?
Beni nerede bulacağını nereden bildin?
How the hell did you find me here today?
Beni burada nasıl buldun?
How did you know where to find me?
Beni nerede bulacağınızı nasıl bildiniz?
How did you know where to find me, Mr. Dupont? - It was easy.
Beni nerede bulacağınızı nasıl bildiniz, Bay Dupont?
You look good. How did you find me, Patron?
İyi görünüyorsun.