How do you know about it translate Turkish
161 parallel translation
- How do you know about it?
- Nasıl öğrendin?
Well, how do you know about it?
Peki, sen bunu nereden biliyorsun?
How do you know about it?
Sen nereden biliyorsun?
How do you know about it?
Sen nasıl biliyorsun?
How do you know about it?
Peki, sen bunu nereden biliyorsun?
How do you know about it?
Nerden biliyorsun bunu?
Hey... how do you know about it?
Hey... sen nerden biliyorsun?
How do you know about it?
Bunu nereden biliyorsun?
- How do you know about it?
- Nereden biliyorsunuz?
My employer has instructed me to keep you alive, but not comfortable, so I'll ask you once - - what is the circumference and how do you know about it?
Patronum seni canlı tutmamı istedi ama rahat değil. O yüzden bir kez soracağım. Daire Çevresi nedir?
- How do you know about it?
- Peki sen nereden biliyorsun?
Besides how do you know about anything until you try it?
Ayrıca denemediğin şeyi, nasıI bilebilirsin ki?
I know how you feel about it. - Do you?
Ne hissettiğini biliyorum.
Yeah, I heard about the fight. How do you know it was CaseyJones?
Casey Jones olduğunu nereden biliyorsun?
How do you know so much about it, commander?
Hakkında nasıl bu kadar bilgi sahibisiniz, Komutan?
- How do you know so much about it?
- Bunları nereden biliyorsun?
How do you know so much about it?
Bununla ilgili bu kadar çok şeyi nereden biliyorsun? Ben tutuklandım mı?
You know how I feel about it... but we can't do anything for her...
Ne hissettiğimi biliyorsun ama onun için bir şey yapamayız.
- How do you know so much about it?
- Bunu nereden biliyorsun?
How do you know so much about it?
Bu belirtileri nereden biliyorsunuz?
How do you know so much about it?
Nasıl bu kadar çok şey biliyorsun?
But when you think about it, how do you know if it's even you?
Ama oturup düşündüğün zaman bu kişinin gerçekten sen olduğunu nereden bileceksin?
Listen... there's nothing harder than knowing that the person you love is unhappy. And I know how important it is to do something about it.
Dinle, sevdiğin insanın mutsuz olduğunu bilmekten daha kötü bir şey yoktur, bununla ilgili bir şeyler yapmanın ne kadar önemli olduğunu da biliyorum.
I mean, it's gonna be a new year and we're gonna start things and do things and I just wanted you to know how much I care about you.
Yeni yıla giriyoruz, yeni şeylere başlayacağız... ve benim için ne kadar önemli olduğunu bilmeni istiyorum.
It's about time. Do you know how long l've been waiting?
Ne zamandır bekletiyorsun beni, farkında mısın?
When I asked Diane about it, she lied to me. - How do you know?
Diane'a bu konuyu sorduğumda bana yalan söyledi.
How about we do it on that Raymond guy on TV, you know everybody loves Raymond.
Şu Raymond denen adam hakkında yapmaya ne dersiniz, hani Herkes Raymond'u Sever'deki?
How does the killer know more about you than you do? Is it possible?
Katil nasıl oluyorda senin hakkında senden fazla şey biliyor, bu mümkün mü?
You know, you're out of line if you think that I was faking... the part about enjoying... whatever you and me- - and... if that's how you feel about the betting stuff, I won't do it anymore,
Eğer seninle yaptıklarımızdan aldığım keyfin yapmacık olduğunu sanıyorsan aklını kaçırmışsın demektir. Ayrıca madem bahis konusunda böyle düşünüyorsun, bir daha yapmam.
How do you know what it's all about?
Sen nereden biliyorsun?
How do you know? Have you ever sat down and thought about it?
Nerden biliyorsunuz, oturup üstüne düşündünüz mü hiç?
I know about the prophecies and I know how hard it must have been for you to do what you did.
Kehanetlerle ilgili şeyleri ve bunu yapmanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum.
Hey, how about we do it up right tonight you know, celebrate your accomplishment?
Hey, bu akşam durumu düzeltmeye ne dersin? Başarını kutlarız.
I don't know how it started, but--but--but she said something about things not going well with her and Stuart, you know, like, he's old and everything. And before I knew it, I said, yeah, and what if you guys do wanna have kids- - I just thought of that one right there on the spot- -
- Nasıl başladı bilmiyorum ama Stuart'la iyi gitmeyen bir şeyler olduğundan bahsetti yani yaşlı olduğundan falan ve farkında olmadan evet dedim ve ya çocuk yapmak isterseniz diye sordum.
It's a story about how two people marry in a hurry and have to do the getting-to-know-you stuff later.
İki insanın acele ile evlenmesi ve sonradan birbirlerini tanımaya çalışması ile alakalı bir hikaye.
How the hell do you know that? Maybe I read about it in one of your biographies.
Belkide sizin birkaç biyografinizi okudum.
- Mm-hmm. Gotta have your clientele, man, you gotta know how to move it, you gotta be smart about it. And besides, you can't do this shit by yourself.
Hazır müşterilerin olacak, işleri nasıl yürüteceğini bileceksin akıllıca davranacaksın, dahası bunu tek başına yapamazsın, oğlum.
If you have total amnesia about what ever happened in court, how do you know she said it during voir dire?
Eğer mahkemede neler olduğu hakkında hiç bir fikrin yoksa, Jüri seçilirken bunları söylediğini nerden biliyorsun?
How about where you say you didn't know if I would do it?
Kabul edip etmeyeceğimi bilmediğini söyledin mi?
Do you know how much you learn about the law... when you take it over and over and over? Huh?
Tekrar ve tekrar ve tekrar sınava girince ne kadar çok şey öğrendiğini -
Look, it's your call... but at the very least, you should be asking yourself... how much do you really know about your new friend?
Bak bu senin kararın ama en azından kendine sormalısın yeni arkadaşını ne kadar iyi tanıyorsun?
Mark was the only survivor he does not like to talk about it i know he was devastated but... how do you get over something like that i don't know if i ever do
Mark tek kurtulandı. Bunun hakkında konuşmayı sevmiyor Harap olduğunu biliyorum ama...
Well, how much do you know about it?
Bu konuda bilginiz var mı?
I got to figure out my situation on all possible angles. - I got to really, you know, figure out what it is I want to do, and how I want to do it before I go about doing it, you know? I gotta-
Durumumu enine boyuna düşünmem gerek.
When you think about fucking me... and I know you do... how do you picture it, doctor?
Beni becermeyi düşündüğünde ve bunu düşündüğünü biliyorum nasıl hayal ediyorsun, doktor?
You do not need to know how it's gonna come about.
Nasıl gerçekleşeceğini bilmenize gerek yok,
Look, do you know how long it's been since we had a talk that wasn't about this place?
Bak, burası hakkında konuşmadığımız bir anın ne kadar öncede kaldığını biliyor musun?
YOUR FACE MAY BE DIFFERENT, BUT YOU KNOW AS WELL AS I DO, IT'S NOT ABOUT WHAT YOU LOOK LIKE OR YOUR JOB OR HOW SUCCESSFUL YOU ARE.
Yüzünüz farklı olabilir, ama önemli olan, nasıl göründüğünüz, veya işiniz veya ne kadar başarılı olduğunuz değil.
How do you know so much about it?
- Bu konuda bu kadar şeyi nerden biliyorsun?
You know, all they're talking about on the radio is how these guys are still out there, it's just a matter of time before they do it again.
Radyoda herkes hala bu adamların nasıl dışarıda olduğundan bahsediyor. Bunu tekrar yapmaları an meselesi.
Anyway, I know I don't really need to tell you this, but we need to be especially discrete about what it is you really do here, and how you do it.
Neyse, bunu sana söylememem gerektiğini biliyorum. Ama bizim bilhassa senin burada yaptıklarını ve işini nasıl yaptığını gizli tutmamız gerekiyor.