How does he know that translate Turkish
87 parallel translation
How does he know that?
- Bunu nasıl biliyor?
How does he know that?
- Bunu nereden biliyor?
How does he know that?
Nereden biliyor?
How does he know that?
Nasıl biliyor bunu? Söylüyorum ona.
How does he know that?
Nereden biliyor bunları?
- How does he know that?
- Nasıl bilir?
How does he know that?
Çocuk bunu nasıl anlasın?
And how does he know that?
Nereden biliyormuş onu?
How does he know that?
Bunu nereden biliyor?
Wait, how does he know that?
Dur, onu nasıl biliyor?
How does he know that I'm a lecturer?
Benim öğretmen olduğumu nasıl bildi?
- How does he know that?
Bunu nereden biliyor?
So how does he know that she broke her neck falling down the stairs?
Peki, o merdivenlerden düşüp boynunu kırdığını nereden biliyor?
How does he know that?
O, bunu nereden bilsin?
How does he know that?
Bunu nasıl anlıyor?
Um... Yes, how does he know that?
Evet, nerden biliyor?
- How does he know that?
- Bunu nereden biliyormuş?
How does he know that language?
O dili nasıl biliyor olabilir ki?
Because that's what he does. - How do you know?
Çünkü öyle yapması gerek.
How does he know all that?
Bunların hepsini nasıl bilebilir?
How does he know what's gonna happen, throwing two together like that?
O, bir erkek ve bir kadın karşılaştığında ne olacağını nasıl bilecek?
But how does he get away with it? That's what I'd like to know.
Ama nasıl paçasını kurtarıyor, ben onu merak ediyorum.
I know how he does that stuff.
İşi nasıl yaptığını gayet iyi biliyorum.
You know, a fella takes that amount of poison, how does he get in his car and drive all the way up to Mulholland, 10 miles away, and then die?
Biliyor musunuz, adamın biri o kadar zehiri alıyor, bu adam nasıl olur da arabasına biner ve 10 mil ötedeki Mulholland'a kadar araba sürer, ve sonra da ölür?
How does he know to eat that?
Yiyecek olduğunu nereden anladı?
Cinque would like to know that if he is the legal property of Ruiz and Montes, then how does the treaty apply, since it is between America and Spain?
Cinque, Ruiz ve Montes'in yasal malıysa, Amerika ile İspanya arasındaki antlaşmanın nasıl geçerli olabildiğini soruyor?
- How does he know that?
Bunu nereden bilebilirdi ki?
- How do you know that? - He does know him.
bunu nereden biliyorsun?
- How does he know about that?
- Bunu nereden biliyor?
How does he kill, I'd give a lot to know the answer to that.
Nasıl öldürüyor? Cevabını öğrenmek için çok şey verirdim.
How does he know to call you that?
- Sana mandalina demeyi nasıI biliyor?
How does he know the cars that stop are going to be navy connected?
Duran arabaların donanmayla baglantısı olduğunu nereden biliyor?
- How does he know that?
- Nasıl bildi?
Mark was the only survivor he does not like to talk about it i know he was devastated but... how do you get over something like that i don't know if i ever do
Mark tek kurtulandı. Bunun hakkında konuşmayı sevmiyor Harap olduğunu biliyorum ama...
How we know that this it is the does he / she bleat that it has just shot?
Bunun onlardan biri olduğunu nerden bileceğiz?
Well, you know... he just had some expectations for me that I wasn't ever gonna meet. But... how does Kraft know that?
Peki, Bilirsin... onun benim karşılayamayacağım beklentileri vardı.
So is it a coincidence that he sends this to me? Or does he know how I feel about him?
Peki bu kartı bana göndermesi sadece bir tesadüf mü yoksa Fox hakkında ne düşündüğümü biliyor muydu?
I don't know how he does that.
Onu nasıl yaptığını bilmiyorum.
How does he know of that?
Bunu nereden biliyorsun?
I'd very much like to know how he manages to live the way that he does.
O şekilde yaşamayı nasıl başardığını da çok bilmek isterdim.
You know how he does that condescending smile?
İnsana o tepeden bakan gülümsemesi.
I just, I'm never gonna believe that I know how to do it better than he does.
Benim ondan daha iyi yaptığım lafına inanamayacağım.
See, I'm having a hard time believing that. How does he even know we're watching?
İzlediğimizi nerden biliyor ki?
You know, how does he get skin like that?
Öyle bir cildi nasıl oluyor, biliyor musun?
What does he know how to do that would make you bring him in?
O ne yapmayı biliyor ki, birde bu işe karıştırıyorsun?
The painter says this is a cat that talks. - How does he know?
Ressam bu kedinin konuşabildiğini söylüyor.
You know he wishes that were true because I'm a female he does not know how to arouse me.
Kadın olduğum için bunu istediğini biliyorsunuz? Zaten beni nasıl iyileştireceğini bilemez.
How does he know I wear that thong?
Tokyo terliklerim olduğunu nerden biliyor ki?
Not that I know of, but he does know how to handle a loose cannon. - Today, Nick McCullers showed up.
Bildiğim kadarıyla değil ama sorumsuz insanlarla nasıl başa çıkılacağını biliyor.
He talked her out of her own job and I don't really know how someone does that.
Konuşmasıyla, onu kendi işinden vazgeçirmiş ve bir insan bunu nasıl yapabilirim hiç bilmiyorum.
How he could pass away at that age, you know, but it does happen, so I've learned to cope with it and deal with it.
Bu yaşta nasıl vefat edebilirdi, ama oluyor. Böyle olunca bununla baş edebilmeyi üstesinden gelmeyi öğrendim.