How you like me now translate Turkish
167 parallel translation
So how you like me now?
Şimdi ne diyorsun bana?
How you like me now, babe?
Şimdi beni sevdin mi bebeğim?
How you like me now?
Hoşlandınız mı hanımlar. Beni böyle nasıl buldunuz?
How you like me now, bitch?
Şimdi beni nasıl buluyorsun, orospu?
How you like me now, huh, Beck?
Şimdi ne diyorsun, Beck?
Ta-da! How you like me now?
Tadow, Şimdi benden hoşlanıyorsunuz dimi?
How you like me now, boy?
Benden hoşlandın mı, dostum?
How you like me now, fish?
Şimdi benden hoşlandın mı balık?
How you like me now?
Beni şimdi nasıl buldun?
How you like me now?
Beni nasıl buldunuz peki?
How you like me now?
Beni nasıl buldunuz?
How you like me now?
Böyle nasıIım?
How you like me now?
Nasıl Beğenirsin Beni Şimdi?
Well, professor, how do you like me now?
Eee, profesör. Beni şimdi nasıl buluyorsun?
How do you like me now?
- Şimdi benim hakkımda ne düşünüyorsunuz?
Now, look, how would you like to have a bite with me?
Benimle yemek yer misiniz?
Now then, tell me, how do you like the bandstand?
Şimdi söyle bakalım, orkestra platformunu nasıl buldun?
And now, monsieur, how would you like a little snack with me?
- Şimdi mösyö benimle bir şeyler atıştırmaya ne dersiniz?
Now, tell me, how do you like our little town?
Şimdi, söyle bana, bizim küçük kasabamızı nasıl buluyorsun?
How extraordinary it must be... what you were telling me just now... to lose your memory just like that... completely, wasn't it?
Az önce söylediğiniz şey ne kadar sıra dışı. Böyle hafızanızı kaybetmek... - Tamamen kayıp değil mi?
Now, listen, how would you like to marry me?
Şimdi, dinle, benimle evlenmek ister misin?
Well, now that you've got me told, how would you like to go out with me?
Pekala, dersimi verdiğine göre, benimle çıkmaya ne dersin?
Okay, sweetheart, how do you like me now?
Pekala, tatlım. Şimdi nasılım?
Janet, how would you like to make it with me right now?
Janet, benimle hemen şimdi sevişmek ister misin?
You know, just now I really felt how much you like me.
Şu anda benden ne kadar hoşlandığını anladım.
- Now, Henning. Let me show you how to say thank you. - Like this.
- Şimdi, Henning, nasıl teşekkür edeceğini göstereyim sana böyle. ve sonra da böyle.
I'd like for you to tell me... a little about yourself, where you grew up... what made you want to kill yourself... how you feel now.
Senden bana biraz kendini anlatmanı istiyorum, nerede büyüdüğünü kendini öldürmek istemene neyin sebep olduğunu şimdi nasıl hissettiğini.
How do you like me now?
Bunu nasıl buldun?
How do you like me now, buddy?
Şimdi neler düşünüyorsun?
How do you like me now?
Beni şimdi beğendin mi?
HOW DO YOU LIKE ME NOW?
Ne oldu?
How do you like me now, Nick?
Peki bu nasıl Nick?
Now, you tell me how the hell somethin'like that happens.
Bana bunun nasıl olduğunu anlat bakalım.
How you like me now?
- Basket.
Now what puzzles me is how you kids can do a heist like that and the police don't find you n'all I gotta do is keep my ears open and follow my nose
Benim kafamı karıştıran bu işi sizin gibi tiplerin nasıl başarmış olması... Polis sizi bulamadı, tüm yapmam gereken kulaklarımı açık tutup burnumla kokuyu takip etmekti. Hey, Otis, senmisin?
How do you like me now?
Buna ne dersin?
How do you like me now? !
Beni, şimdi beğendin mi?
I hate how I just took him for granted my whole life and now he's gone and it's too late for me to ever really know him, you know, like as an adult.
Hayatım boyunca ona gereken önemi vermedim. Sonra onu kaybettim ve artık onu tanımam İçin çok geç. Yani bir yetişkin olarak.
Now show me how you would like a romantic evening to go.
Bana romantik bir akşamın nasıl geçmesini istediğini göster.
How do you like me now? You like that?
Şimdi beni sevdiniz mi?
How you like me now?
Şimdi beni nasıl buluyorsun?
How do you like me now?
- Şimdi ne diyorsun bakalım?
How do you like me now?
Şimdi nasılım?
- How do you like me now, log? - You totally killed that log, dude.
- Beğendim mi, kütük?
I mean, now a lot of stuff makes sense like : how you acted at the Formal and... how you blew me off after the whole locker thing.
Yani, bir çok şey seni böyle hissettirmiş olabilir : balodaki davranışın dolap olayında beni yalnız bırakman.
Now I don't know how any of you expect me to feel like I belong here, but every time that thing comes around, I'm out there alone.
Buraya ait olduğumu düşünmemi nasıl beklersiniz bilmiyorum, ne zaman o şey buraya gelse, yalnız kalıyorum.
Right now... hidden away in chambers... not out here in the open like you and me... there's a legislature full of hyena-headed... belly-dragging sons of bitches... setting around trying to figure out how to impeach me.
Şu anda kapalı kapılar ardında sizin ve benim gibi burada, meydanda değil sırtlan başlı, koca göbekli orospu çocuklarıyla dolu bir yasama meclisi oturmuşlar hakkımda nasıl gensoru vereceklerini düşünüyorlar.
- How do you like me now?
- Beni hala seviyor musun?
I don't like how you're talking to me now. I'm not a pauper.
Senin de böyle konuşmanı istemiyorum.
- How do you like me now?
- Nasıl buldun beni?
- How do you like me now?
- Beni nasıl buldun?