Howie translate Turkish
865 parallel translation
I ain't fighting you no more, Howie.
Artık ateş etmiyeceğim Howie.
You remember old Frank Patch, don't you, Howie?
İhtiyar Frank Patch'i hatırlıyorsun değil mi Howie?
You ain't letting on like you was a sheriff or something, are you Howie?
Hiç de bir Şerif gibi davranmıyorsun değil mi Howie?
Ain't you showed him my picture, Howie?
Ona resmimi göstersene, Howie
Looks like you got yourself a couple of partners, Howie.
Parana iki yeni ortak daha çıktı howie.
That's right, Howie. A day more or less won't change the price on me.
Evet Howie, bir gün geç gitmek benim fiyatımı değiştirmez.
Never should have marched off to war, Howie.
Savaştan önce evlenmeliydin, Howie.
That's what's eating you, ain't it, Howie?
Seni korkutan da bu duygu değil mi Howie?
- but not you, Howie...
- ama bunu senden ummazdım Howie
I wish there was some way to protect you from Howie.
Keşke seni Howie'den de koruyabilseydim.
You can't sit a horse with a slug in your leg, Howie.
O ayakla ata binmen mümkün değil, Howie
Howie's a practical man.
O çok akıllı bir adamdır.
You know, Howie,
Biliyormusun, Howie,
Poor old Howie.
Zavallı howie,
It ain't a fair fight, Howie.
Bu, adil bir kavga mı? Howie.
If you're going to murder me, Howie, don't try to make it look like something else.
Eğer beni öldüreceksen, Howie, bunu başka birşeymiş gibi gösterme.
Howie, it's no different from the rope in Abilene.
Howie, bu ipin Abeline'dakinden nefarkı var.
Pretty soon, Roy and your friend Howie are gonna show up.
Az sonra, Roy ve Howie burada olur
I decided how it was gonna be with us when I took you in.
Howie'nin bizim için ne yapacağını merak ediyorum.
That's better, Howie.
Bu daha iyi, Howie.
Howie!
Howie!
What do you say, Howie?
Ne dersin, Howie.
Cut him loose, Howie.
Bırak gitsin, Howie.
- You must be Howie.
- Sen Howie olmalısın.
- This is my son, Howie.
- Bu oğlum, Howie.
- Howie.
- Howie.
Adam, Howie, this is Mrs. Michaels, my best girl.
Adam, Howie, bu Bayan Michaels, hamarat kızımız.
Howie, how do you think you're going to like living in Arizona?
Arizona'da yaşamak hoşuna gidecek mi, Howie?
- My nephew Howie.
- Yeğenim Howie.
Howie, you and Maria should be dancing.
Sen ve Maria dans etmelisiniz, Howie.
I'm sure you weren't, Howie.
Eminim, Howie.
Herman, I want you to take Howie with you today when you check that south range.
Herman, Howie'yi yanında götür bugün... -... güneydeki otlağa giderken.
You don't like too much this ranch work, do you, Howie?
Bu çiftlik işi pek hoşuna gitmiyor, değil mi, Howie?
Every man there swore that the dead man was only joking when Howie suddenly grabbed Scavo's gun and shot.
Bardaki herkes ölen adamın şaka yaptığına ve Howie'inin Scavo'nun silahını çekip ateş açtığına yemin etti.
We know that, Howie.
Biliyoruz, Howie.
I'm sorry, Howie, but bail isn't allowed in a killing.
Üzgünüm Howie ama cinayette kefalet olmaz.
Now, easy, Howie.
Yavaş ol Howie.
I ain't got them, Howie.
Bende değiller, Howie.
- So help me, Howie now, that's the only set there is.
- Yemin ederim, şerifte tüm kopyalar.
I had them open at daybreak when that kid Howie rode in.
Şafakta Howie geldiğinde açıktı gözlerim.
- Howie is the one that bunch is after.
- Onlar Howie'nin peşinde.
- Where is Howie now?
- Howie şimdi nerede?
- Maria, where's Howie?
- Maria, Howie nerede?
- Give me that gun, Howie.
- Ver o silahı bana, Howie.
Oh, please, Howie.
Lütfen, Howie.
Look, Howie, this is a man's job.
Bak, Howie, bu erkek işi.
What's brought this change in you? - Howie.
- Bu değişikliğe ne sebep oldu?
- John, all this could end if you'd send Maria back to Campbell.
- Howie. John, eğer Maria'yı Campbell'e geri gönderirsen, bütün bunlar biter.
It's Howie.
O Howie.
No older than Howie.
Howie'den daha büyük değildi.
Howie, will you bring in some wood for the stove?
Howie, ateş için odun getirir misin?