English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Humble

Humble translate Turkish

2,685 parallel translation
Of the humble?
Saçmalık
I suppose, given these troubled times, even a humble chick could do the job.
İçinde bulunduğumuz zor zamanları düşünürsek aslında bu işi mütevazı bir civciv de üstlenebilir.
So it is with great, great honour and a humble heart, that I bestow this pot of honey upon our dear friend B'loon.
Büyük bir onur ve alçakgönüllülükle bu bal küpünü sevgili arkadaşımız Balon'a veriyorum!
Yes, it's best to look humble with relatives.
Tabi ya, akrabalara mütevazı görünmek iyidir.
Well, good sir, you and your fine stead are welcome in our humble home.
Peki sevgili bayım siz ve güzel küheylanız mütevazı evimizde kalabilirsiniz.
I am your humble servant God, and if it is your will,
Ben senin sıradan bir kulunum. İstediğin buysa, bunu yapacağım.
I'm hoping to fly back to England, and visit my parents. Eat some humble pie.
İngiltere'ye geri dönüp ailemi ziyaret etmeyi ve biraz da pasta yemeyi umuyorum.
Oh, come, now, "Ra-chelle," it doesn't humble me too much to say I simply need your tutelage.
Hadi, "Ra-chelle," bu konuda fazla bir fikrim yok. Senin yardımına ihtiyacım var.
And if the spark is still there... then I'm taking you to your bakery of choice... for a piping-hot slice of humble pie.
Ve eğer hala bir kıvılcım varsa o zaman seni, senin tercih edeceğin bir pastaneye götüreceğim ve sana bir dilim hala dumanı tüten yanıldığını kabul etme turtası ısmarlayacağım.
- I'm but a humble entertainer. You can tell the judge how you made it vanish into thin air. - Funny.
- Ediyorum ama alçak gönüllü biri olduğumla ilgili.
"the powerful, the intelligent, the... " Humble Booster Gold! "
Güçlü, zeki, alçak gönüllü Booster Gold!
We simply want, for a humble payment, of course to enrich your banquet and your spectacular muscles with noble sonatas of your past heroes and heroines.
Bizi siz çağırdınız, ve ödeme konusunda da çok alçak gönüllüyüz efendim. Kas geliştirmek ve ziyafetle birlikte bizlere de, eğlenceye de önem vermelisiniz Asil övgüler, siz soylu kahramanlar için efendim...
Mighty Zaal, listen to your humble servant!
- Aciz hizmetkarınızı dinleyin! .
My humble abode.
Mütevazı evim.
What is that? Is that a humble brag?
- Kendini öven alçakgönüllü demek?
Is that a humble brag?
Kendini öven alçakgönüllü demek?
Sounded like a humble brag to me.
Bana böbürlenme gibi geldi.
Humble brag.
Böbürlenmeye bak.
Humble what?
Böbürlenmek mi?
They say you have to hit rock bottom before you can humble yourself and give up your dependence.
Derler ki, burnunun sürtülmesi için önce bir dibe vurmalı ve bağımsızlığını kaybetmeliymişsin.
I believe I, the most humble member of Action Delivery Team, could do such a dance.
Ben inanıyorum ki ben, Action Delivery Teamın en alçak gönüllü üyesi, öyle bir dansı yapabilirim.
Let me welcome you to our humble commode.
Seni alcakgonullulukle karsilamama izin ver.
Welcome to my humble shop.
Naçizane işyerime hoşgeldin
And he's humble tool
Bir de alçakgönüllü
Yes. But not exactly a humble one.
Evet ama tam bir alçak gönüllük değil.
Ok, stay humble will you?
Tamam, mütevazi kal tamam mı?
Just one man's humble opinion, that's all.
Naçizane bir görüş belirttim sadece. O kadar.
And this is just my humble opinion. From what I saw on those papers...
Gördüklerime dayanarak, ki bu benim naçizane görüşüm o sayfalarda gördüklerime dayanarak konuşmam gerekirse...
Welcome home to our humble, bloody abode.
Eve hoş geldin! Mütevazi ve kanlı evimize. - Çok hoş.
My humble abode.
Fakirhanem.
Just a humble scholar eh!
Sadece mütevazi bir burs işte!
- I am sweet and kind. ... and considerate and humble.
İyi, nazik... ve itaatkar ve acizdim.
You're humble, modest, comically uncoordinated.
Basit ve mütevazisin. Gülünç şekilde sakarsın.
Well, this hasn't even sunk in yet, so I'm just gonna try to enjoy this feeling and, uh - he's a humble kid.
Bunu bile henüz aklım almıyor. Sadece bu duygunun tadını çıkarmaya çalışacağım. O mütevazi bir çocuk.
My coz is being humble again, Nayim.
Kuzenim yine alçak gönüllülük yapıyor, Nayim.
You start getting all humble on me, that's really gonna piss me off.
Bana mütevazilik taslamaya başlarsan bu gerçekten kafamı bozar işte.
It's hard to believe my humble little factory could inspire such enthusiasm.
Küçük mütevazi fabrikamın böyle bir ilgi uyandırmasına inanmak güç.
Valentino is and always will be a humble person from Tavullia, like us.
Valentino her zaman rakamına sadık bir Tavullia'lı olacak, bizim gibi.
You are always with the humble writer of these lines, with all your precious existance.
Siz bütün mevcudiyetinizle şu satırların naçiz yazarının yanındasınız.
Women, Francesc, are God's device to humble men.
Francesc, kadınlar Tanrı'nın erkekleri dizginleme araçları.
And you kind of... while his frame of mind is kind of humble like that, you can cuddle him and kind of love on him too, so just pet him on the hind leg.
Onun ruh hali böyle mütevazi olduğunda, onu kucaklayıp sevebilirsin.
- Your humble tunic.
mütevazi gömleğiniz.
I can already divine the content of his reply, which is why he never rose above his humble station.
Ve de çekici bir şekilde. O kadın bir dünya harikası.
We must be humble if I am to repair relations with Tullius, and see all our men returned to the sands.
Tullius'la ilişkilerimizi onarmak ve adamlarımızı tekrar arenaya çıkartmak için mütevazi davranmalıyız.
What you have seen is but a taste of the pleasures afforded you beneath humble roof.
Şu ana kadar gördükleriniz, altında olduğunuz bu alçakgönüllü çatının sağladığı zevklerin bir bölümüydü.
To measure humble skill against vaunted prowess.
Göklere çıkarılan hünere karşı naçizane yeteneklerin ölçümü.
I am a humble man.
Ben alçakgönüllü biriyimdir.
He's being humble ; he won an award that he doesn't want.
Mütevazi davranıyor. İstemediği bir ödül kazandı da kendisi.
Look, when you're up on that stage and all those people are applauding, you got to be humble, but you got to know that you earned it, and you did it.
Bak o sahneye çıkıp ta, oradaki insanlar alkışladığında, mütevazi olmalısın ama sen şunu bil, bunu hak ettin ve bunu sen yaptın. Seninle gurur duyuyorum.
Heroic and humble.
Kahraman ve mütevazi.
My lord, please enjoy this humble gift and steer it in the right direction.
lordum, lütfen bu mütevazi hediyemizin tadını çıkarın ve doğru yönde kullanın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]