English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hummingbird

Hummingbird translate Turkish

217 parallel translation
"No one understood the perfume of the dark magnolia of your womb. No one knew you tormented a hummingbird of love between your teeth."
Senin içindeki karanlık manolyanın kokusunu kimse duyamamış, dişlerinin arasında bir aşk kolibrisini ezdiğini kimse bilmemiş.
That's the Hummingbird Express.
Hummingbird Ekspresi.
Scum, keep your filthy claws off my wife, Princess Hummingbird!
Pislik, pis pençelerini karım Prenses Bülbül'den uzak tut!
Look for the sound of the hummingbird's wing.
Bülbülün kanadının sesini gör.
# Can you move in a word like a hummingbird's wing, if you need to?
Gerektiğinde, sinek kuşunun Kanat çırpması gibi
He can shoot the eye out of a hummingbird at 50 paces.
50 adım mesafeden bir sinek kuşunu gözünden vurabilir.
I once had a religious experience just watching a hummingbird, hovering next to a flower.
Bir keresinde bir sinekkuşunu bir çiçeğin yanında uçarken izleyerek içimde o inancı hissetmiştim.
I've seen this man shoot a hummingbird out of the sky at 75 yards.
Onun 60 metre yükseklikte sinekkuşunu vurduğunu gördüm.
You move so fast, like a hummingbird.
Ne hızlısınız, ateş kuşu gibi.
Your alligator mouth finally got your hummingbird ass whipped.
Timsah ağzın sonunda mırıldanan kıçını hoplatmamıza sebep oldu. Sakin ol adamım.
Each has the metabolism of a hummingbird.
Her birinin metabolizması sinek kuşu gibi.
Quiet, like a hummingbird.
Bir sinekkuşu kadar sessizdi.
By the end, I thought I was a hummingbird of some kind.
Bittiğinde bir çeşit sinekkuşu olduğumu düşünmüştüm.
Do you think I'll get into the Hummingbirds next year?
Sence önümüzdeki yıl Hummingbird'e girebilir miyim?
All Hummingbird chorus members... going on the concert tour to Disney World this year... must hand in signed permission slips by this Friday, the latest.
Bu sene konser turu için Disney World'e gidecek tüm Hummingbird korosu üyeleri...... en geç bu cumaya kadar izin belgelerini teslim etmek zorundalar.
Hummingbird?
Sinekkuşu muydu?
Oh, I I need you in my arms Need you to hold - Hummingbird. - Hi.
- Selam.
Dear Hummingbird, break out the fine china, chill the lemonade... tie a yellow ribbon'round the old oak tree...'cause this boy's comin'home to his ladies, comin'home forever.
Sevgili Hummingbird, fine china'yı ayarla, limonatayı soğut... yaşlı meşe ağacını sarı kurdale ile süsle... çünkü bu çocuk eve dönüyor, sonsuza dek.
Ahe's my hummingbird.
O benim minik kuşum.
- Hello, hummingbird. - lf you ever leave
- Merhaba, minik kuşum.
I can shoot the dick off a hummingbird.
Kuşu şeyinden vurabilirim.
Like the song of the hummingbird as it gets ready to find that female hummingbird and make sweet love to it all night long.
Demek istediğim özel. Sinekkuşları kuşu, şarkı söyleyerek dişisini bulur ve tüm gece boyunca tatlı bir aşk yaşamaya hazırlanırlar.
Like a hummingbird?
Sinek kuşu gibi mi?
Are you... an owl or a hummingbird?
Baykuş musun, yoksa bir sinek kuşu mu?
I used to be a hummingbird...
Eskiden sinekkuşuydum...
A young hummingbird cautiously practices hovering while still in the nest, even though that makes life somewhat difficult for its sibling.
Genç bir sinekkuşu tedbirli bir şekilde havada durma egzersizi yapıyor. Bu şekilde yavrusunun hayatını da tehlikeye atıyor.
The sword-billed hummingbird has a beak that is so long that there is no way that its tip can touch its feathers.
Kılıç gagalı sinekkuşunun o kadar uzun gagası vardır ki tüylerine dokunmasının imkanı yoktur.
So a hummingbird, steering with its tail, can move through the air in any direction.
Bu yüzden sinekkuşu, kuyruğunu kullanarak havada her yönde hareket edebilir.
As evening comes on, the hillstar hummingbird makes its way to its regular roosting place, in a cave.
Akşam çökünce tepeyıldızı sinekkuşu her zamanki tüneme mekanı olan mağaranın yolunu tutar.
But for a hummingbird, winter comes 365 times a year.
Ama sinekkuşu için kış bir yılda 365 kere gelir.
This is the territory of the giant hummingbird.
Burası büyük sinekkuşunun bölgesi.
Great size helps in retaining body heat, but this is as big as a hummingbird can get.
Büyük ebat vücut ısısını tutmada yardım eder, ama bu sinekkuşunun alabileceğinden daha büyük.
Small wings are easier to flap, but the smaller they are, the faster they have to move to produce sufficient downwards thrust, and this hummingbird can beat its wings at an astonishing 75 times a second.
Küçük kanatları çırpmak kolaydır, ama ne kadar küçükse aşağıya doğru yeterince basınç uygulamak için o kadar çok hareket etmeli. Ve bu sinekkuşu saniyede kanatlarını şaşırtıcı bir şekilde 75 kere çırpabilir.
Indeed this moth looks so like a tiny hummingbird that some people in the south of England, where it appears regularly in the summer, think that they have been visited by a real hummer.
Bu güve küçük bir sinekkuşuna benziyor. Öyle ki İngiltere'nin güneyindeki insanlar yaz geldiğinde gerçekten bir sinekkuşu gördüklerini sanırlar.
Astonishingly, the little ruby-throat hummingbird tackles that 500 mile long journey.
Şaşırtıcıdır ki yakut boğazlı küçük sinekkuşu 500 millik uzun yolculuğu başarıyor.
It must necessarily be non-stop for a hummingbird cannot land on the water.
Sinekkuşu suya inemediği için yolculuk kesintisiz olmalı.
Even a hummingbird couldn't catch Tyler at work.
Sinek kuşu bile Tyler'ı iş üstünde yakalayamaz.
What was that, a hummingbird?
Neydi o, sinekkuşu mu?
It's stuck on "hummingbird."
Arıkuşu moduna geçti.
Hummingbirds live in the fast lane with turbo charged metabolisms ten thousand times faster than the cactus With its mobility a hummingbird hunts pockets of moisture and follows a flourish north with the seasons
Sinekkuşları hızlı kulvarda yaşar turbo güçlü metabolizmaları ile kaktüsün 10000 katı daha hızlı hareket edebilme yeteneğiyle bir sinekkuşu büyük miktarlarda nem yakalar ve bunu gösteriş içinde mevsimlere yayar.
It's like a hummingbird feeder.
Yemlik gibi.
Living in a tree for an entire year... local girl, Rianna "Hummingbird" Holmes, is finally coming down.
Tam bir yıldır ağaç üstünde yaşıyordu... Bu yörenin kızı, Rianna "Hummingbird" Holmes, sonunda aşağıya iniyor.
You're Rianna "Hummingbird" Holmes.
sen Rianna "Hummingbird" Holmes'sun.
The weight of a hummingbird.
Bir sinek kuşunun ağırlığı.
Like a hummingbird on six cups of coffee.
Altı kupa kahve içmiş sinekkuşu gibiyim.
- Hummingbird feeder.
- Sinekkuşu yemi.
Streletzia... hummingbird feeder.
Streletzia... sinekkuşu yemi.
He's got the attention span of a hummingbird.
Dikkati bir kuşun dikkatinden bile çabuk dağılıyor.
like a hummingbird flying through the air
Havada uçan bir arı kuşu gibi.
Like that hummingbird outside the window, for instance.
Pencerenin dışındaki şu sinek kuşu gibi mesela.
When she ventured out with her silk net on the end of a russ, chasing a wild, free hummingbird... send me one and I, in return, will wreath a garland of violets, mint, and geraniums.
"Elinde bir kamışın ucuna tutturulmuş... "... ipekten ağıyla, o vahşi ve özgür bülbülün peşine düşmek üzere... " dışarı çıktığında...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]