English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Humorless

Humorless translate Turkish

49 parallel translation
They're so heavy and humorless.
Çok sert ve acımasızlar.
" Colorless, humorless, uncompromising,
Donuk, ciddi, uzlaşmaz.
To petty political squabbling between humorless and hack politicians just wasting their time on left-wing dogma?
Espriden anlamayan sıradan politikacıların politik kavgalarla ve sol dogmalarla zaman harcamasına mı?
Humorless harm seems closer, wouldn't you agree, Nathan?
Küçük zararsız espriden çok, esprisiz zarar olmuş öyle değil mi Nathan?
The press portrayed him as a dull humorless figure. Bernays'solution was to do exactly the same as he had done with products.
Ertesi gün Amerika'daki bütün gazetelerin birinci sayfasında bu olay yer aldı.
Could you possibly be any more humorless about this?
Bu konuda espri anlayışın daha kıt olabilir miydi acaba?
As far as I'm concerned, we can float out here sans comedy and die a miserable, humorless death.
Bence, burada eğlencesiz bir şekilde savrulup sefil ve keyifsiz bir şekilde ölmemizin bir sakıncası yok.
We're studying the environment, we're utterly humorless about vegetarianism.
İkimiz de çevre üzerine araştırma yapıyoruz, ikimiz de tamamen vejetaryeniz.
- He's a pompous, arrogant, humorless ass!
O kendini beğenmiş, küstah, gülünç bir kıç!
Vicious, humorless, pain in the ass.
- Sert, sevimsiz, baş belası. - Evet. Sağ ol.
Yeah, he's sullen. He's morose. He's humorless.
Evet, suratsız, huysuz, esprileri iğrenç.
I guess being the chief has made you humorless, all that bureaucracy, eh?
Sanırım Lider olmak seni çok ciddileştirmiş, ne bu resmiyet, ha?
The press portrayed him as a dull humorless figure.
Basında duygusuz ve espriden anlamayan bir portresi vardı.
He's so political. And stiff, and humorless.
Katı ve mizah yoksunu.
- This is angry humorless son.
- Bu kızgın, suratsız evlat.
He became obsessed with his own legal problems, and his act turned into long, humorless rants about fascist cops and the violation of his rights.
Yasal problemini saplantılı haline getirdi. Hareketi faşist polisler ve haklarının ihlali hakkındaki hoş olmayan laflara dönüştü.
Now you go in there, You distract dexter, the humorless concierge... okay.
- Oraya gidiyorsun ve sağdaki espri anlayışı olmayan kapıcının dikkatini dağıtıyorsun...
From now on, I'll be as humorless as a Hollywood sitcom.
Şu andan itibaren, bir Hollywood sitcomu kadar komik olacağım.
The Agency is, I'm afraid to say, completely humorless about these issues.
Korkarım ki, Teşkilat'ın bu konularda hiç şakası yoktur.
Too serious. Humorless. Un-fun.
Fazla ciddi, şaka anlayışı yok, eğlenceli değil.
She's humorless.
Espri anlayışı sıfır.
You are rigid and humorless.
Siz sert ve espri yoksunusunuz.
My God, you people are humorless.
Tanrım, sizin gibiler espriden anlamıyor.
The concrete void of insulin Metrazol electricity hydrotherapy psychotherapy occupational therapy pingpong and amnesia, who in humorless protest, overturned only one symbolic pingpong table, resting briefly in catatonia, returning years later truly bald except for a wig of blood,
kendilerine insülin ve metrazol... şok terapisi elektrikli su terapisi.. meşguliyet terapisi masa tenisi ve hafıza kaybının somut boşluğu sunulanlar, yalnızca sembolik bir pingpong masasını devirenler, Katatoni içinde kısa süreliğine dururken, yıllar sonra kandan peruklarını saymazsak geriye kel dönenler, ve gözyaşları ve parmakları, doğunun kaçıkkent koğuşalarında salt... delirmişlerde zuhur eden kötü kader esriklik içinde parmaklanmak,
it'd be humorless, it won't be funny... it'll just be her looking at homer and saying,
Keyifsiz ve sıkıcı diye de eklerdi. Homer'a bakar ve söylerdi :
The former being an utter delight, And the latter being a humorless snoot.
Efendi Cameron bir o kadar nazik efendi Mitchell ise züppelik etti.
She's oversized, humorless, refers to herself in the third person as an animal.
Aşırı iri, espri yoksunu kendinden üçüncü şahısta bir hayvan olarak bahsediyor.
Actually, I'm more of the humorless type. Kind of a sourpuss, really.
Aslında ben daha çok komik tiplerdenim.
You're slow-witted, humorless, unsentimental, uncaring of others.
Mankafa, şakadan anlamayan, duygusuz, kimseyi umursamayan bir yaratıksın.
I'm not humorless?
Ben şakadan anlamayan biri miyim?
And here we were, Vasyl, worried our Dhamphir. Would be just a humorless killing machine.
Ve bizse gelmiş Vasyl, kızdırdığımızda keyifsiz bir ölüm makinesine dönüşecek Dampir'imizle uğraşıyoruz.
He's essentially humorless.
Mizah anlayışı yoktur.
Foreman, if you need to be berated by a humorless hardass.
Şakadan anlamayan bir zorba tarafından azarlanmak istiyorsan, Foreman.
- Definitely humorless.
- Esprili kesinlikle olmaz.
Stern, surly, humorless.
İnatçı, aksi, espri anlayışı olmayan.
You know, it doesn't matter how loyal a servant you are, no one enjoys the company of a humorless mute.
Ne kadar sadık bir hizmetkar olursan ol kimse espriden anlamayan bir dilsiz ile yola çıkmak istemez.
It's just that between a full-time sport fucker and a humorless workaholic and me, she chose the nice guy.
Ekibimiz tam zamanlı atletik bir pezevenk, gecesi gündüzü belli olmayan bir işkolik ve benden oluşuyor. Kız da iyi aile çocuğunu seçmiş sadece.
You want me to be your humorless lesbian wife?
Şakadan anlamaz lezbiyen karın mı olayım?
How about "hot hookup" instead of "humorless wife"?
Şakadan anlamaz karı yerine ateşli partner nasıl olur?
This gives the impression that I am somehow humorless or petty.
Sanki espri anlayışı olmayan, yavan biriymişim gibi bir izlenim veriyor bu.
IF I WANTED TO GET YELLED AT BY A HUMORLESS INDIAN, I'D READ A MAGAZINE AT 7-ELEVEN.
Şakadan anlamayan bir Hintlinin bana bağırmasını isteseydim 7 Eleven'da dergi okurdum.
That's because you're stiff, you're humorless, you're a control freak.
Katı, espri anlayışın olmadığı ve kontrol delisi olduğun için.
Controlling, condescending, and humorless.
Otoriter, küçümseyici ve ciddi ol.
Don't be so humorless.
Bu kadar katı olmak zorunda değilsin.
As long as we're being honest, she did strike me as a little humorless for you.
Dürüst oluyorsak onun sizin için biraz keyifsiz biri olduğunu söyleyebilirim.
- Short, battle-ax, humorless?
Buralarda olduğunu duydum.
This is totally humorless.
- Hiç komik değil.
Rowley called it dull and humorless.
Rowley çok yavan ve esprisiz olduğunu söyledi.
They make me look totally stiff and humorless.
Beni espri anlayışından yoksun biri gibi göstermişler.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]