English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hung

Hung translate Turkish

7,222 parallel translation
I believe he hung up, sir.
Korkarım telefonu kapattı, efendim.
Shelves gotta get stocked, pumpkins gotta get carved, cobwebs gotta get hung.
Etajerler stoklanmalı, balkabakları oyulmalı, örümcek ağları asılmalı.
Oh, I hung out with those girls today, let's go over there.
Bu gün şu kızlarla takıldım. Hemem şuradalar.
Yeah, like, he hung out with all those blokes who drank wine and washed their feet.
Yani tüm o havarilerle takılması şarap içmesi, ayaklarını yıkatması falan.
He hung up.
Kapattı.
Odin hung himself from a tree and a pagan servant stabbed him in his side with a spear, just like the Romans did to Christ.
* Odin hung himself from a tree * and a pagan servant stabbed him in his side with a spear, * just like the Romans did to Christ.
She said we might be related and then, she said she was a cop, so I hung up.
Akraba olabileceğimizi söyledi sonra da polis olduğunu söyledi... Ben de kapattım.
I just, um... couldn't deal with it today so I hung out in the lobby.
Bugün ilgilenmek istemedim o yüzden lobide oturdum.
You could have said no if you were still hung up on Emma.
Hâlâ Emma'yı sevseydin hayır diyebilirdin.
Is she still hung up on you?
Hâlâ sana mı âşık?
- YOU FORGET ABOUT DADDY BEING HOG-TIED... AND HUNG... BY THOSE VERY SAME YANKEES YOU SEEM TO LOVE SO MUCH?
- Babamın eli kolu bağlı bir şekilde o çok sevdiğin Yankee'ler tarafından asıldığını unuttun mu?
THEY HUNG LEVI SPENCER AND HIS WIFE- - SLAVE BOUNTY HUNTERS.
Ödül avcıları Levi Spencer ve karısını asmışlar.
- BECAUSE THOSE BOUNTY HUNTERS THAT HUNG THE SPENCERS ARE OUT LOOKING FOR HER NOW.
Çünkü Spencer'ları asan ödül avcıları şimdi onu arıyor.
He hung up on me.
- Suratıma kapattı.
I think I'm hung over.
Sanırım akşamdan kalmayım.
How could you be hung over? You had two beers.
2 birayla nasıl akşamdan kalma olabilirsin ki?
I don't get to just sit around on Saturdays and be hung-over.
Ben her cumartesi sadece oturup akşamdan kalma olmuyorum.
I know that when I'm hung-over it's the first thing I want.
Akşamdan kalma olduğumda istediğim ilk şeyin bu olduğunu biliyorum.
Yeah, I'm hung-over.
Evet, akşamdan kalmayım.
As if you'd alter your son's genetic destiny for the sake of expedience because he wasn't hung to your satisfaction.
Oğlunun genetik kaderini doğru olmayan bir karar uğruna beklentini karşılamadığı için değiştirirmiş gibi.
It's been a long time since I hung out, which is nice.
- Uzun zamandır bunu yapmıyordum. - Fena değil.
I mean, our families, we hung out together.
Bizim ailemiz ile onlarla birlikte takılıyorlar.
And that's probably why we never hung out after that,'cause you were embarrassed that I saw that.
Muhtemelen ondan sonra bu yüzden hiç birbirimize sarılmadık. Senin mahcup olduğunu anlamıştım.
Hung anyone with the courage to object.
İtiraz edecek herkesi asana dek böyle.
How long have you been hung up on Robin?
Kaç senedir Robin'e takıldın kaldın?
We had a drink. We hung out.
Bir içki içtik.
You haven't wanted to hang out, you've been distracted when we have hung out, and now you practically take my hand off when I mentioned leaving some clothes over here.
Birlikte takılmak istemiyorsun, takıldığımız zaman da dikkatin hep dağınık oluyor ve şimdi birkaç kıyafet bırakmak istediğim zaman resmen beni engelliyorsun.
You're scared, you're scared of being hung for a crime you didn't commit.
Korkuyorsun, işlemediğin bir suç yüzünden asılmaktan korkuyorsun.
We hung out for a bit.
Bir süre takılmıştık.
They hung up on me.
Hepsi yüzüme kapatıyor.
Found this in the pipe drain, hung up in some hair.
Bunu lavabo giderinde buldum biraz saç teline takılmış haldeydi.
This is for tying the noose that they hung me with.
Beni astıkları halatı bağladığın için.
Wow, it's awesome to win something when you're this hung over.
Böyle akşamdan kalma halimle bir şeyler kazanmak müthiş bir şey.
She hung out with her friends, she went to school...
Arkadaşlarıyla takılırdı, okuluna giderdi...
- hung one of their bodies off a bridge.
- Birinin cesedini köprüye astılar.
Listen, my name is Wong Fei Hung.
Dinle... Benim adım Wong Fei Hung.
Wong Fei Hung,
Wong Fei Hung
You're the one who hung the medallion on the tent, aren't you?
çadırın yanındaki işareti koyan sendin değil mi?
Hung up.
Kapadı.
You do nothing, he'll be hung for one.
Hiçbir şey yapmazsan asılacak.
Is he that well hung?
O kadar kompleksli mi?
After everything I taught you, you're still hung up on brotherhood?
Sana öğrettiğim onca şeyden sonra hala kardeşlik peşinde misin?
No. He hung up before he had a chance to talk.
No Kapattı o vardı önce konuşmak için bir şans.
I have been in Salem a fortnight, and I have already hung three witches.
İki haftadır Salem'dayım ve şimdiden üç cadıyı astım.
Hung UP -
Kapattım.
Nothing. She hung up.
Telefonu yüzüme kapattı.
He's kind and he's generous and he obviously thinks you hung the moon.
Kibar, cömert ve kesinlikle senin de kusursuz olduğunu düşünüyor.
Yes, to be hung as traitors.
- Evet, vatan haini olarak asılmak için.
The second I told her that's where Mommy and Daddy were going, she hung up.
Annemle babamın nereye gideceğini söyler söylemez, telefonu kapattı.
I thought you might be a little hung over so I brought you a remedy that's been in my family for years. - Rough life.
- Zor hayat.
You're lucky it held your weight Or you'd have hung yourself for real.
Şanslısın, ağırlığını taşıyabildi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]