English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hunky

Hunky translate Turkish

248 parallel translation
Since everything here is now hunky-dory
Nasılsa buradaki her şey yolunda.
This palooka up here's Hunky.
Bu kazma, Hunky.
I traced the evolution of "hunky dory," tracked down "skiddo" from "skedaddle."
'Dört dörtlük'ün evrimini izledim'Tabana kuvvet'ten'tabanvay'ın izini sürdüm.
All I'm saying is there are lots of things that a man can do... and in society's eyes it's all hunky-dory.
Demek istediğim, bir erkeğin yapabileceği çok şey var... ve toplumda bu gayet normal.
" it ought to be hunky-dory.
"... bu sistem gerçekten birinci sınıf olmalı.
I got in a fight with a hunky I was working with on the railroad.
Demiryolu inşaatında bir işçiyle kavga ettim.
It's hunky-dory with me if you waltz off with his gold mine.
Eğer onu altın madeninden kolayca vazgeçirirsen mükemmel olur.
A little time'll pass, everything'll be hunky-dory?
Biraz zaman geçince her şey yoluna mı girecek?
- Things weren't hunky-dory.
- İşler şöyle böyleydi.
And there's one hip, thick, hunky, funky boogie.
Ve işte size iri yarı, gösterişli caz için yaratılmış bir boogie.
Everything was hunky-dory, Moose, till now.
Her şey çok iyi gidiyordu, Moose, şimdiye kadar.
- Everything will be hunky-dory, okay? - No, Trip,
- Her şey yolunda gidecek.
We break our backs out here... and ella breaks her back on these Hunky mudfuckers.
Biz arkamızı kurtarıyoruz burada. Ella arkasını bu çamur maymunlarına dönüyor.
Tuesday everything was hunky-dory.
Salı günü herşey karıştı.
Everything hunky-dory?
Her şey tıkırında mı?
- We ´ re hunky-dory, sweetie pie.
- Gayet düzgün, tatlım.
I think you guys both look hunky.
Bence çok yakışıklı görünüyorsunuz.
Just hunky-dory, thanks.
Sadece biraz sızlıyor, teşekkürler.
You're sweet on this hunky stud, aren't you?
Sen bu biçimsiz adamı seviyorsun.
It's all right, Andy, Wendy, everything's hunky-dory, cool.
Her şey yolunda, Andy. Wendy. Her şey süper!
Hunky-dory, yeah?
Herşey yolunda mı?
- Hunky Tony. "Hey."
- Pazılı Tony. "Hey."
You don't just fight battles when everything is hunky-dory.
Herşey güllük gülistanlıkken savaşa gidemezsin.
So, um... you and your son seem to be, uh, gettin'along just hunky-dory, huh?
Oğlun ve sen, neredeyse dostça geçiniyorsunuz diyebilirimç Evet.
You're all hunky-dory with your scholarship.
Bursun sayesinde durumun iyi.
I'm a hunky dude!
Ben birinci sınıf bir züppeyim!
- Hunky-dory!
- Herşey yolunda.
Aside from that unfortunate business, everything is hunky-dory.
Bu şanssız olay haricinde her şey mükemmel.
I'm sure he's hunky-dory.
Gayet kıyak olduğundan eminim.
You fall in love with me and want a romantic relationship. Nothing changes for you... with the exception of feeling hunky-dory all the time. But what about me, Holden?
Bana aşık oluyorsun ve kendini her zaman yeterince tatmin olmuş hissetmen dışında senin için hiç bir şey değişmeyecek.
Everything is just hunky-dory.
Her şey berbat durumda.
- You're a hunky chunky one.
- Sen iri yarı, kaslı biriymişsin.
So I got out there in the forest with this big hunky shotgun and I fired at a deer.
Elimde sağlam bir pompalıyla ormana gittim ve bir geyiği öldürdüm.
What are two wide awake girls going to do with one hunky, funny guy?
Hiç uykusu olmayan bu iki kız senin gibi azgın ve eğlenceli bir adamla ne yapacak?
- Cos I'm hunky, the other one is itchy.
- Çünkü ben azgınım, içerideki de çılgın.
Other than that, I'm hunky-dory.
Bütün bunlar hariç, gayet iyiyim.
After a night of spiritual reading with her hunky guru... Samantha began to feel things she hadn't felt in a very long time- - frustrated and horny.
Gurusuyla yaşadığı ruhani deneyimden sonra Samantha kendini uzun zamandır hissetmediği kadar hayal kırıklığına uğramış ve azgın hissetmeye başladı.
[Normal Voice] But I look so youthful and hunky.
Ama çok genç ve çekici görünüyorum.
And this one's kind of hunky.
Şu bayağı iri yarı.
Every time you go to the class you're getting all turned on by Hunky Joe, right?
Derse her gidişinde o adam seni tahrik ediyor, öyle değil mi?
- I wanted to bring Hunky Joe a new boombox.
- Bugünkü dersi o vermiyor.
When you go lunching with hunky men and don't tell me!
Adamın biriyle yemeğe gidip bana söylemediğinden beri!
And once you've seen all my shit, you'll go back to your hunky-dory world of books, firesides and slippers.
Ve sen benim bütün pisliklerimi gördün Geri dön saçma dünyana kitaplarına
How come he's not buried in a grave, in a fucking cemetery, if it's hunky-dory?
O zaman neden bir mezarda gömülü değil?
Hunky Dunkers with barbecue Hunky Dunky dip?
Barbeküde pişirilmiş bir Hunkey Donker alabilirmiyim?
One Hunky Dunkers, barbecue Hunky Dunky dip and a medium Mucky.
Bir adet barbeküde pişirilmiş Hunky Dunker,... ve bir orta boy Mucky
PICK UP SOME HOT, HUNKY GUY.
Bırak bakayım ben doktorum. Bayılma hakkında ne biliyorsun?
my... my hunky, sexy, foreign skating hero!
Çekici, seksi, yabancı, paten yapan kahramanım.
[SWEETLY] Oh, come on, puddin', my little-wittle hunky bear.
muslukçuyu eve almayı unutmadın değil mi?
- Hunky-dory.
Harika.
As though everything is hunky-dory.
Sanki her şey yolundaymış gibi davran.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]