English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hydrated

Hydrated translate Turkish

206 parallel translation
Hydrated chromic oxide.
Hidrate krom oksit.
I want him hydrated as soon as possible with normal saline.
Sıvı kaybı var, hemen normal salin verelim.
Now that she's hydrated, I heard rales.
Sıvı verildikten sonra, hırıltılar duydum.
Keep her hydrated, help her sleep.
Uyumasına yardım edip dinlenmesini sağlayacağız.
He needs to be hydrated.
Su verilmesi lazım ona.
You must stay hydrated.
Bol bol su almalısınız.
Stay hydrated.
Hep sulu kalasın...
Keeps him hydrated.
Su kaybını da azaltır.
It's something I can digest and it helps keep me hydrated.
Sindirebiliyorum ve vücudumun su almasını sağlıyor.
I'm gonna whip you up a batch so you can start the new day with your skin all hydrated and glistening'.
Sanada çabucak hazırlayacağım, böylece yeni güne, cildin nemli ve parlak olarak başlayacaksın.
Sweetie, I told you this is a marathon not a sprint Are you staying hydrated?
Bunun kısa değil, uzun soluklu bir koşu olduğunu sana söylemiştim, aşkım. Susuzluk mu çekiyorsun?
They can keep her hydrated until you come up with a cure.
Başka şansımız yok. Tedavi yolu bulana kadar onlar onu nemli tutabilirler.
He just needs to be hydrated.
Sadece sıvı gerekiyor.
We need to treat her abdominal pain, keep her hydrated on IV fluids.
- Karın ağrısını tedavi etmeli, damardan sıvı vermeliyiz.
I started thinking about your urine and how you stay well-hydrated, which is why your pee is lighter than most people's, and the sample with your name on was bright yellow, and the other Tracy is not much of a water drinker,
İdrarını ve ne kadar çok su tükettiğini düşünüyordum, ki bu yüzden idrarın çoğu insanınkine göre daha açık ve üstünde ismin yazılı olan idrar örneği ise parlak sarıydı.
The rarest is hydrated palladium, which we intend to use as a fuel for our boiler.
Hidratlı paladyum nadir olarak bulunur. Onu buhar kazanlarında yakıt olarak kullanma niyetindeyiz.
- ( SNIFFING ) Hydrated aluminum silicates with basalt found primarily in the southern Colorado River Basin.
Güney Colorado nehirinde, bulunur,
The Clark County Health Department still advises all citizens to stay hydrated and...
Clark County Sağlık Merkezi hala bütün halka sürekli su içmelerini ve...
That means you're responsible for making sure that all your teammates are well hydrated.
Yani takımdaki herkesin yeterli miktarda su almasını sağlamak sizin sorumluluğunuz.
Well, according to histology, Tim coleman's muscle cells were hyper-hydrated, yet his body was dehydrated.
Histoloji'den gelen rapora göre Tim Coleman'ın kas hücreleri aşırı derecede su doluydu ama vücudu susuz mu kaldı?
If the eye is hydrated enough, makes a great mirror.
- Gözyaşı sıvısındaki yansımaları. Göz yeterince ıslanırsa mükemmel bir ayna hâline gelir.
All right, I'll be back to hook you up to your IV... to keep you nice and hydrated, okay?
Seni güzel tutmak ve su seviyenin düşmemesini sağlamak için serum takmaya geleceğim, tamam mı?
- We'll keep you hydrated intravenously.
Size damardan sıvı vereceğiz. Tamam mı?
Your I.V.'s keeping you hydrated.
Serum su ihtiyacınızı karşılıyor.
Plus, there's so much water, they're probably more hydrated than they ever have been.
Ayrıca içkiler öyle sulu ki hayatlan boyunca bu kadar su içmemişlerdir.
Keep him hydrated.
Susuz kalmasın.
This may seem trivial but you're no good to me if your blood sugar levels are shot to pieces so, keep hydrated and don't overdo the caffeine.
Pekala millet, abes gelebilir ama... Bugün çoğunuz yemek yemediniz. Kan şekeriniz düşerse işime yaramazsınız.
- Just keep her hydrated.
- Sıvı vermeye devam et.
He likes to stay hydrated.
Su içmeyi seviyor.
I know the importance of staying hydrated, man.
Sulamanın önemini bilirim.
So you want to stay hydrated.
Onun için susuz kalmamalıyız.
His I.V. Came out, and he needs to be hydrated.
Damar yolu çıktı, ve sıvı verilmesi gerekiyor.
She's fully hydrated and her blood's still thicker than pancake batter.
Vücudu suya doymuştur. Ama kanı hala kek kıvamındadır.
Hydrated it with a borax and water solution to keep the bugs off.
Böcekleri uzak tutmak için boraks ve su solüsyonuyla sulandırmıştır.
You should also stay hydrated.
Ayrıca susuz kalmayın.
Well, we need to keep him hydrated, And he's got to eat something.
Vücudundaki su oranını korumalıyız ve bir şeyler yemeli.
I'll re-do the test in an hour when I'm re-hydrated.
Bir saat sonra sıvı yüklemesi yaptıktan sonra testi tekrarlayacağım.
Without water to keep her hydrated, her body just turned to dust.
Vücudu susuz kaldığında toza dönüşmüş.
- You hydrated?
- Geviş getirdin mi?
The powder contains hydrated silica and calcium carbonate.
Pudra ; hidrat silika ve kalsiyum karbonat içeriyor.
I'm gonna take him to the house and make sure he's hydrated and get juice in him.
Onu içeri götüreceğim ve su içtiğinden emin olacağım.
- Try to stay hydrated.
- Susuz kalma.
But it's important for me to stay hydrated.
Nemli kalmam çok önemli.
Hydrated, man! Keep him hydrated!
Su kaybını karşılamalıyız.
It's my fault, I should've hydrated.
Benim hatam, su içmeliydim.
The nurse said you have to stay hydrated.
Hemşirenin dediğine göre susuz kalmamalıymışsın.
We have to get him hydrated.
Ona bol sıvı vermemiz gerek.
Excuse me, I'm feeling a little over-hydrated.
Pardon, biraz fazla kaçırdım galiba.
You got to flush it out of your system, stay hydrated.
Onu sisteminden çıkarmalı ve hidrate kalmalısın.
Just keeping you hydrated.
Sana sıvı veriyorum.
Just keep me hydrated and don't let me out of the house.
Bu kadar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]