English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Hydrating

Hydrating translate Turkish

43 parallel translation
"Hydrating eye mask number four."
"Nemlendiricili göz maskesi No. 4."
We're hydrating like crazy and his blood pressure's not moving.
Devamlı sıvı veriyoruz ama kan basıncı yükselmiyor.
Okay. - Hey, if you're going maybe you can pick me up some of this super-hydrating- -
- Hey, belki sen süper-hidrat yapabilirsin bana.
This is a super-hydrating, triple-action moisturizer, huh?
Bu süper-hidrat üç kat daha etkili nemlendirici.
- I'm still hydrating you.
- Kımıldama sana hala sıvı veriyorum.
You stand here convicted.. ... of ludeness, jackrolling sneak thievery, chloral hydrating, sodomy.. ... strangulation and corruption of the public good.
Burada, klor hidratlaştırmaktan, dolandırıcılık ve hırsızlıktan, erkek erkeğe anal ilişkiye girmekten, toplumun iyiliğini bozmaktan ve saptırmaktan mahkum olarak dikiliyorsun.
We're trying to bring her round using stimulants and hydrating fluids.
Stimulantlar ve hidrat sıvılarıyla uyandırmaya çalışıyoruz.
All you've had me doing is hydrating.
- Bana tek yaptırdığın su içmek.
Hydrating's good for you.
Su içmek iyi gelir. Hadi git şimdi boşalt.
She's going to need hydrating, anyway.
Sıvı verilmesi gerekecek.
Grab some water and start hydrating.
Biraz su al ve kaybettiğin suyu yerine koy.
After that, I sat with him for another three hours holding a bowl of water under his nose to make sure that he was re-hydrating properly.
Ondan sonra onunla üç saat daha oturup burnunun dibinde su kabını tuttum ki kaybettiği sıvıyı geri alabilsin.
Well, the IVs are hydrating her.
Serumlar su ihtiyacını karşılıyor.
Besides low potassium probably caused by him over hydrating after working out, his blood work's all normal.
Düşük potasyum aşırı antreman yüzünden susuz kalmasına bağlı olabilir. Tüm kan testleri normal.
We've been hydrating him for over four hours now.
Ona su veriyoruz ve ona dört saattir su veriyoruz.
Bene, nice work. Get some water, hydrating.
Biraz su içelim, enerjilenelim.
That's why you always see me hydrating.
Bu yüzden sürekli su içiyorum.
You hydrating?
Heyecanlı mısın?
Keep hydrating those organs!
Şu organların suyunu çekmeliyiz!
Garnier's new hydrating body lotion.
Garnler'ın yeni nemlendirici vücut losyonu.
Hydrating protein matrix.
Protein matrisinin su ile birleşmesi.
Mummy's hydrating, Francesco.
Annen susuzluğunu gideriyor, Francesco.
And we never interrupt Mummy when she's hydrating.
Ve annecik susuzluğunu giderirken onu asla rahatsız etmeyiz.
I need a hydrating concealer in light beige, unless you think I need a medium beige.
Merhaba, açık bej rengi bir nemlendirici istiyorum tabii normal bej olması gerektiğini düşünmüyorsanız.
Somebody was over-hydrating. Heh.
Biri fazla sulanmış.
We've been hydrating you for quite a while.
Sana epey sıvı veriyoruz.
We've been hydrating her, and there's still no lung involvement.
Ona sıvı veriyoruz ve akciğerlerinde hâlâ bir sorun yok.
Leave my friends, family, a dry, self-hydrating climate?
Arkadaşlarımı, ailemi, kuru, kendini buharlaştıran bir iklimi neden bıraktım?
It's not like it would be hydrating you if you were its prisoner.
Hapisteki sen olsaydın o sana su vermezdi.
Pardon me for hydrating.
Terliyorum diye kusura bakma!
Keep hydrating.
Bol su iç.
We're hydrating him and feeding him intravenously.
Damardan besliyoruz. Her şey yolunda giderse 24 saate dek evine dönebilir.
We will do a better job hydrating Mr. Fornum and using warm compresses to raise his veins.
Bay Fornum'a su vererek ve damarlarını açmak için sıcak kompres uygulayarak daha iyi bir iş çıkarabileceğimizi düşünüyoruz.
If you'll excuse me, I'm hydrating.
Şimdi izin verirsen biraz sıvı almam gerekiyor.
OF HYDRATING FACIAL MOISTURIZER ON YOUR FACE! I NEED ALL OF YOU GUYS TO STOP!
Bir kutu yüz nemlendiricisini yüzünün her yerine sürerdim.
Well, we're hydrating him, giving him Demerol for the pain.
Sıvı takviyesi yapıyoruz. Ağrı kesici veriyoruz.
Keep hydrating.
Su içmeye devam et.
Hydrating on a stakeout is a double-edged sword anyway.
Almayayım, teşekkürler. Gözetleme yaparken sıvı tüketmek iki tarafı keskin bıçak gibidir.
Not hydrating today.
Bugün içmiyorum.
- Yeah, sorry. You know, I thought that laying off the booze and hydrating would work.
İçkiyi bırakıp fazladan su içersem işe yarar sanmıştım.
BAC, so we're hydrating, watching respiration.
Sana sıvı verip solunumunu izliyoruz.
What the hell, Ma? It's just a hydrating mask.
Nemlendirici maske.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]