English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Jackhammer

Jackhammer translate Turkish

141 parallel translation
One good thing about this guy tonight is, he's got a big, fat dick, and he fucks like a jackhammer.
Bu akşamki adamın bir özeIIiği... ... hayvan gibi bir aIeti var ve taramaIı tüfek gibi düzüşüyor.
It's a jackhammer.
Matkap.
If I have a girl in my bedroom it sounds like a jackhammer
Yatak odamda kız varsa, matkap gibi sesi var,
- Can you get me a jackhammer?
- Bir kaya matkabı bulabilir misiniz?
- Use a jackhammer, the roof'll fall in.
- Kaya matkabı kullanırsanız tavan çöker.
Tell the guy with the jackhammer to lay off.
Kafamın içinde sanki bir taş kırıcısı çalışıyor.
I'll tell you what, you have Jackhammer Jackson try him out.
Jackhammer Jackson ile onu deneyebilirsin.
Goddamn. I'm so nervous you couldn't get a pin up my ass with a jackhammer.
O kadar heyecanlıyım ki, kıçıma matkapla bile iğne sokamazsınız.
[Jackhammer pounds]
[Kaya matkabı paundları]
Girl goes like a jackhammer, doesn't she?
- Kız tam bir makine gibi değil mi?
Even rode a jackhammer in Milwaukee.
Milwaukee'de dozer bile kullandım.
We'd have to use a jackhammer and we'd risk breaking through the ceiling downstairs.
Bunun içi kaya matkabı kullanmamız gerekirdi ki bu da alt katın tavanına zarar verirdi.
Smithers, my heart's pounding like a jackhammer.
Smithers, kalbim havalı matkap gibi çarpıyor.
She's got a power tool in the bedroom, dear. lt's her personal jackhammer.
Yatak odasında güçlü bir aleti var. Kaya dergisine benzer bir şey. Onunla beton bile delebilirsin.
Is your kiss like a soft breeze... a firm handshake, or a jackhammer?
Öpücüğün yumuşak bir yel gibi mi,... sert bir el sıkışma gibi mi, yoksa bir matkap gibi midir?
Definitely a jackhammer.
Kesinlikle bir matkap gibi.
- Oh, I was- - l was waiting downstairs for the jackhammer.
- Ben... Aşağıda kaya matkabını bekliyordum.
But you came back with that jackhammer side slam, right?
Ama o çekiç yandan darbesiyle geri kalkmıştın, değil mi?
A jackhammer?
Kaldırımı mı deliyorlar?
The sound of your voice is like a jackhammer on my eardrums!
Sesin kulak zarıma balyoz gibi iniyor.
A jackhammer is about 50 decibels quieter.
Kaya matkabının sesi bile bundan 50 desibel düşük.
You know the only way to beat a jackhammer is to bust 15,000 watts of Run-DMO's "Dumb Girl"
Kaya matkabının sesini bastırmanın tek yolu 15 bin vatta Run DMC'nin "Dumb Girl" ünü dinlemektir.
Black jackhammer on the left.
Solda da siyah kaya matkabı.
Then adding the jackhammer's pressurized grontium should prevent the explosion from being catastrophic.
Sonra kaya matkabında basınçlanan grontiyum ilavesi patlamanın felaket boyutuna gelmesini önleyecek.
The next thing I know, I'm hopped up on drugs... and he's taking a jackhammer to my jaw.
Sonra tek bildiğim, kafayı bulduğum ve... ağzımdaki matkap etkisinin geçmesiydi.
I need a lab unit, and a DPW crew with a jackhammer.
Bir labaratuvar ekibi, bir de havalı çekiç lazım.
A jackhammer?
Havalı çekiç mi?
The problem isn't the vocals, man, it's the extra bass line I keep getting from the Village People outside with that damn jackhammer.
Sorun vokaller değil, dışarıdaki kaya delgisi.
Jackhammer Miss Sally style.
Bayan Sally stili matkap.
Can they work a jackhammer?
Kompresör kullanabilirler mi?
So, to answer your question, getting shot... felt very much like someone had taken a jackhammer to my leg.
Sorunuzun cevabı, vurulmak birisi bacağıma balyozla vurmuş gibi hissettirdi.
A burning hot jackhammer.
Yanan sıcak bir balyozla.
- Boy, give me the jackhammer.
- Evlat, havalı matkabı ver.
Alright then, the movie's name is, "Jackhammer." Beat it.
Hadi bakiym, filmin adı "Darbeli Matkap." Dağılın.
And if your score is 40 or above... it's jackhammer time because your road is impassable.
Puanınız 40'ın üzerindeyse matkap zamanı çünkü yolunuz geçilemez bir hâlde.
My emotional journey began at five, when I walked in on my parents having sex in a position my father'd describe as "the jackhammer".
Duygusal yolculuğum, beş yaşında, annemleri, babamın "kaya matkabı" olarak adlandırdığı pozisyonda seks yaparken yakalamamla başladı.
What happened to us? I guess somewhere between the nipple drilling And the scrotal jackhammer, we just drifted apart.
Sanırım meme ucu sondajı ile testis çekiçleme arasında bir yerlerde ayrı düştük.
Opening your mind won't take a miracle, but a jackhammer.
Opening your mind won't take a miracle, but a jackhammer.
But ifTheJackhammer says you're a spy, that's good enough for me.
Eğer JackHammer senin ajan olduğunu söylüyorsa bu benim için yeterli.
You should get a warrant to bring a jackhammer for this floor.
Bu zemin için bir balyoz getirtmek için bir izin çıkartmalısın.
No, it's more like a jackhammer.
Hayır, daha bir kaya matkabı gibidir.
Did you bring your jackhammer?
Havalı matkabını getirdin mi?
And get a cleaning crew in here to jackhammer the dried cum off the floor.
Ayrıca yerdeki kurumuş menileri kazıması için bir temizlik ekibi ayarla.
Oh, God, they got that jackhammer working again, huh?
Tanrım! Elektrikli delgiyle çalışmaya başladılar yine.
Loud music. The other day a jackhammer.
Müzik sesi çok açık, bazen de matkap sesi.
She's about to feel the full force of the jackhammer.
O jackhammer'ın tüm gücü hissetmek üzere.
Are you being fucked with a jackhammer?
Matkapla düzüşüyorsun gibi ses geliyor.
The man is a jackhammer.
Bu adam tam bir amele.
I want you to grab that jackhammer and bust up this concrete.
Senin o matkabı alıp, bu betonu kırmanı istiyorum.
Hey, baby, why don't come back here and tryout my jackhammer?
Hey bebek, neden buraya gelip de matkabımı denemiyorsun?
Jackhammer!
Delin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]