English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Jago

Jago translate Turkish

60 parallel translation
Typhoon Jago hit Singapore just one hour ago and thousands have been left homeless by a volcano in Jakarta.
- Singapurda fırtına var... - Binlercesi evlerinden oldu.
- And Iago?
- Ya Jago?
So, Mrs.Jago will see to everything when the time comes.
Bayan Jago, zamanı geldiğinde herşeyle ilgilenecek.
Typhoon Jago hit land in Singapore just one hour ago, and thousands have been left homeless by a volcano in Jakarta.
Jago Kasırgası, bir saat önce Singapur'a ulaştı... ve Jakarta'daki yanardağ binlerce insanı evsiz bıraktı.
Let us go, let us go, make something!
Jam, Jago birşey yapın!
You'll be Othello, and I'll be Jago.
Sen Othello'yu, ben ise hâin Jago'yu oynamak istiyorum.
When Sir Jago Larofsky moves to Europe, he's only taking on three students and I want to be one of them.
Bay Jago Larofsky Avrupa'ya giderken sadece 3 öğrenciyi kabul edecek ve ben onlardan biri olmak istiyorum.
' 'Watch tonight at 10 : 30, how TT scares the hell out of people...''... only on Jago Bharat TV.'
Bu gece saat 22 : 30'da, Jago Bharat TV'de insanların TT'den nasıl korktuklarını izleyin.
102, Jago.
Hücre 102, Jago.
Cheers, Jago.
Sağ ol, Jago.
Safe yeah, Jago.
Dikkat et, Jago.
Fucking want someone doing, Jago, do them your fucking self.
Bunu birisine mi yaptırıyorsun Jago. Kendin yapsana piç.
Please. - Who was it then, Jago?
- Kimin alakası var o halde Jago?
Lose your fucking lip then, Jago cunt.
Senin o sikik dudağını koparırım öyleyse, Jago amcığı.
Dude, you're Jago.
Sen Jago'sun.
No one throws fireballs at jago!
Kimse Jago'ya ateş topu atamaz.
For goodness'sake, Jago!
- Tanrı aşkına, Jago!
My mother, Lady Pryde, daughter, Bunty, and my nephew and ward, Jago.
Annem Bayan Pryde, kızım Bunty, yeğenim ve vasisi olduğum, Jago.
Don't be odious, Jago!
Tiksindirici olma, Jago!
Jago has a habit of filching whisky when our backs are turned.
Jago'nun dikkat etmediğimiz zaman viski aşırma gibi bir huyu var.
He taught all of us, Jago and the girl included.
- Jago ve o kız da dahil olmak üzere hepimize öğretti.
With Jago dead, Pryde is without male heir and the estate passes to an eighth cousin in Canada.
Jago ölürse Pryde'larda erkek varis olmadığı için arazi Kanada'daki 8. kuzene geçecek.
I was wondering what happened to Jago's father.
Jago'un babasına ne olduğunu merak ediyordum.
Does Jago know the truth?
- Jago gerçeği biliyor mu?
Jago's a child.
Jago bir çocuk.
It was the knowledge that Jago didn't have an alibi.
Jago'nun tanığı olmadığının farkına varmıştı.
Branwen's torment would have been relatively short-lived.
Branwen'in işkencesi kısmen az sürecekti ancak Jago'nunki ömür boyu sürebilirdi.
I'm so sorry, but it was Jago who killed Audrey.
Çok üzgünüm ama Audrey'i öldüren kişi Jago idi.
And after, when Jago came to us..... I saw, in an instant, he was the same.
Daha sonra Jago bize geldiğinde bir an aynı olduğunu gördüm.
For all I know, she may have beat him at chess or taken the last scone at tea.
Bütün bildiğim belki Jago'yu satrançta yenmiş ya da çayda son çöreği almıştır.
You can come out now, Jago.
- Şimdi gelebilirsin, Jago.
- You didn't kill her, Jago?
- Sen öldürmedin değil mi, Jago?
Jago!
Jago!
- It's over, Jago.
- Bitti, Jago.
If Jago killed Miss Diggle, then who was responsible for the attempt on his life?
Jago, Bayan Diggle'ı öldürse o halde intiharından kim sorumlu?
Yes, it's just the sort of thing Jago would do.
Bu tam Jago'nun yapabileceği bir şey.
Jago died in the light of God. Of that I am certain.
Kesinlikle eminim ki Jago, Tanrı'nın ışığında öldü.
Poor Jago. And Daddy.
Zavallı Jago ve babam.
They were Jago and Tom, Sally and Yvette.
Grup ta, Jago ve Tom ile, Yvette.
Go home and make a baby with Jago.
Eve git ve Jago'yla bebek yap.
I bet Jago's not wearing a tux.
- Eminimki Jago smokin giymiyordur.
Well that's a super attitude, Jago.
Muhteşem bir davranış, Jago.
Jago, get in here, baby!
Jago, gel buraya, bebeğim!
Jago likes my Birkenstocks, PS.
- Jago benim birkenstocklarımı seviyor, bu arada.
'This is Jago.
Bu Jago.
Jago O'Leary.'
Jago O'Leary.
I repeat, Jago O'Leary, call 4-4-5-6.'
Tekrarlıyorum, Jago O'Leary, 4-4-5-6'yı arayınız.
You got anything, Jago?
- Hiçbir şeyin tok mu, Jago?
Jago.
Jago.
But Jago's would have lasted a lifetime, incarcerated with lunatics.
Delilerle birlikte bir hapishanede.
I believe this is yours, Miss Jago.
Galiba bu size ait Bayan Jago.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]