Jamal translate Turkish
1,259 parallel translation
Don " t be far from me, Jamal.
Benden uzaklaşma, Jamal.
L " m Jamal.
Ben Jamal.
Jamal, I feel bad.
Jamal, ben iyi değilim.
This is Jamal, calling from London. Yes.
Ben Jamal, Londra dan arıyorum.
- Fine, but you can't have Jamal Lewis.
- Tamam ama Jamal Lewis'ı almayacaksın.
Playing an all-star team against the Ravens, minus Jamal Lewis.
Bir kere Ravens'e karşı all-star'ı seçmek hiç adil değildi. Ayrıca Jamal Lewis'te yoktu.
I heard Jamal from 90th Street, he watched that tape last week.
90. caddeden Jamal gecen hafta o kaseti izlemiş.
- Jamal Johnson.
- Jamal Johnson.
- Yo, they shot up Jamal's crib too, son.
- Jamal'ın beşiğini de vurmuşlar, oğlunu.
Do you wanna be Lucy or Jamal?
Lucy mi olmak istersin, Jamal mı?
Okay, I just hope Jamal doesn't get busted for this.
Tamam. Umarım Jamal bunun için yakalanmaz.
I don't have a few minutes, Jamal.
Bir iki dakikam yok Jamal.
And the evidence for that organisation was provided for them by an ex-associate of Bin Laden's called Jamal Al-Fadl.
Ve örgüt için olan kanıt Bin Ladin'in eski ortaklarından onlara, Cemal el-Fadl tarafından sağlanmıştı.
During the investigation of the 1998 bombings, there is a walk-in source, Jamal Al-Fadl who is a Sudanese militant who was with Bin Laden in the early 90s who has been passed around a whole series of Middle East secret services.
1998 soruşturmaları sırasında, bir bilinmeyen kaynak vardı bir dizi Orta Doğu gizli servisinin etrafından geçmiş 90'ların başında Bin Ladin'in yanında bulunmuş Sudanlı militan Cemal el-Fadl.
In reality, Jamal Al-Fadl was on the run from Bin Laden having stolen money from him.
Aslında, Cemal el-Fadl, Bin Ladin'in parasını çalıp kaçmıştı.
Jamal, that's what I'm talking about.
Jamal, bahsettiğim şey bu.
This is gonna sound strange, but is Jamal seeing a speech coach or something?
Bu garip gelebilir, fakat Cemal bir konuşma ustası ve ya ona benzer bi şey mi?
Eddie's supposed to be the smart one, not Jamal, right?
Eddie'nin akıllı olması gerekiyor, Jamal'ın değil, doğru mu?
Jamal, um...
Jamal, um...
Jamal!
Jamal, Jamal!
Jamal! Todd's agent is here, and baby, if he sees you play... I know we can get a contract... maybe even bigger than Todd's.
Todd'un menajeri burada ve... senin oyununu görürse, sözleşme yapar.
Nettie, now Jamal has a life of his own... that doesn't include pro basketball.
- Jamal'in kendi hayatı ve basketbol istemiyor.
My Jamal, he should be playing in the pros!
Jamal'im, profesyonel ligde oynamalıydı.
Todd is hosting a cookout in this castle... and Jamal can't even get a pro basketball tryout.
Todd, bu şatoda mangal partisi veriyor. Ve Jamal, basketbol seçmelerine bile katıImıyor.
Jamal is top honors in his class, Nettie.
Jamal, sınıfının birincisi.
The last time I saw you was... the cookout that my moms threw for me and Jamal... before I went to Rutgers.
Annemlerin verdikleri mangal partilerine de gelmedin.
You're OK. Jamal is here.
- Sorun değil, Jamal burada.
Thank you. Be careful, Jamal. You don't know what you're doing, sweetie.
- Dikkat et Jamal, ne yapacağını bilmiyorsun tatlım.
Jamal?
Sen mi? Jamal mi?
Me and Jamal used to wake up to the sound of you and Mama screaming at each other, fighting.
Jamal ile ben, sen ve annemin birbirinizle kavga edip bağırıp çağırmasına uyanırdık.
That's enough, Jamal, all right?
- Bu kadar yeter, Jamal, tamam!
DNA results on the blood from Jamal's clothes.
Jamal'in giysilerindeki DNA'nın tahlil sonuçları çıktı.
What I want to know is how's a strung-out junkie like Jamal get a guy out of the car with just his knife?
AsıI anlamadığım, Jamal gibi beyni pelte olmuş birinin sadece bir bıçakla bir adamı arabadan nasıl çıkarttığı.
Well, let's just say for argument's sake that Jamal is telling the truth and that Burnell was already dead when he took his wallet, his shoes and his car.
Şimdilik, diyelim ki Jamal doğru söylüyor. Burnell çoktan ölmüştü. Jamal onun sadece cüzdanını, ayakkabılarını ve arabasını aldı.
His, Jamal the thief, and Mindy.
Ona, hırsız Jamal'e ve Mindy'ye ait. Kızı bir yere götürmüştür.
- Jamal.
- Jamal.
He better hope Jamal don't find out.
Umarım Jamal'ın haberi olmaz.
- Jamal!
- Jamal!
He was bragging all about you, Jamal.
Hep senin hakkında konuşuyor, Jamal.
- Jamal, huh?
- Jamal, ha?
- Jamal?
- Jamal?
- Who's Jamal?
- Jamal da kim?
That's not Jamal.
Bu Jamal değil.
Jad Jamal.
Jad Jamal.
Need to talk to Jad Jamal.
Jad Jamal'la konuşmalıyım.
Jamal's room-mate just left the building.
Jamal'ın ev arkadaşı binadan çıktı.
Hey, Jamal, what up, baby?
Hazır değil misin hala?
You could have come home like Jamal and Lucy.
- Jamal ve Lucy gibi eve gelebilirdin.
First of all, I'm not choir boy Jamal, okay?
- Ben koro çocuğu Jamal değilim.
Uh...
Jamal?
Jamal... we're with the Las Vegas crime lab.
Las Vegas Suç Laboratuarı'ndanız.