Jameel translate Turkish
30 parallel translation
It's like my Uncle Jameel used to say :
Hiç affedemiyorum.
- Me. You Jameel?
Sen Jameel misin?
I'm gonna track down Jameel and make him talk.
Belki biraz dinlemelisiniz. Ben Jameel'i bulup konuşturmaya çalışacağım.
Dealing with change is part of Jameel Johnson's job.
Değişiklik ile ilgilenmek Cameel ( Cemil ) Johnson'un işinin bir parçası.
- Hush, Jameel.
- Sessiz ol, Jameel.
I was about the same age as Jameel.
Jameel ile yaklaşık aynı yaşlardaydım.
What are you talking about, Jameel?
Sen neden bahsediyorsun, Jameel?
- What's your name?
- Adın ne? - Jameel.
- Jameel. Jameel Fisher.
Jameel Fisher.
I was the same age as Jameel is right now.
Jameel'in şu an olduğu yaştaydım.
Well, she's also my friend, Jameel.
Şey, O ayrıca benim arkadaşım, Jameel.
See that's the thing about people, Jameel.
İnsanlarla ilgili konu bu Jameel.
From me, from you, even Jameel. And that's gotta stop. I'm not mad, grandpa.
Benden, senden, hatta Jameel'den.
What do you do with those, Jameel?
Onlarla ne yapıyorsun, Jameel?
Jameel.
Jameel.
- They fired Hormel.
- Hormel'i kovdular. - Jameel?
- Jameel? Fuck him!
Siktir et onu!
Jameel.
Cemil!
Major Varnai, this is my contact, Jameel Al-Farhad.
Tony, Binbaşı Varnai, bağlantım bu. Cemil El Ferhat.
Jameel, your English is very good.
Cemil, dilimizi çok iyi konuşuyorsun.
That was Jameel's father.
O adam Cemil'in babasıydı.
I met Jameel.
Cemil'le tanıştım.
Nargis, Shabana and Falak and a younger brother Jameel.
Nargis, Shabana ve Falak. Bir de en küçüğünüz olan erkek kardeşin Jameel.
Jameel!
Jameel!
This is Ustad Jameel Khan.
Üstad Cemil Han.
Ustad Jameel Khan was right.
Üstad Cemil Han haklıydı.
Jameel, c'mon.
Jameel, hadi.
Back in the old country, my Uncle Jameel was a camel rustler.
Benimle olduğun için minnettarım, Frank.
- Jameel does.
- Cemil inanıyor.