Janek translate Turkish
194 parallel translation
I have a friend named Janek, but I'm not so sure about him.
Janek isminde bir arkadaşım var ama ondan pek emin değilim.
Janek killed a Werkschutz.
Janek bir Almanı vurdu.
- Where's Janek?
- Janek nerede?
"I love... Janek."
Janek'i... seviyorum. "
And who's this Janek?
Peki bu Janek kim?
- Janek!
- Janek!
Janek.
Janek.
Janek says it's a good one.
Janek iyi olduğunu söylüyor.
People like Janek Krasicki were sworn in our flat.
Mokotow bölgesinde 1932'den sonra.
in the Mokotow district after 1932.
Janek Krasicki gibi insanlar evimizde yemin etti.
Janek Wisniewski fell.
# Janek Wisniewski düştü.
Janek Wisniewski fell.
Janek Wisniewski düştü.
Jacek Wisniewski fell.
# Janek Wisniewski düştü.
Janek will be abroad, with an income of at least 100,000 dollars
Janek 100.000 dolarlık geliriyle yurt dışına kaçabilir.
This is Janek Wierzbicki... I must talk to you
Janek Wierzbicki.
This is Janek Wierzbicki
Ben Jan Wierzbicki.
Got a call from a guy who works at the mill, Janek Pulaski.
Değirmende çalışanlardan biri aramış, Janek Pulaski.
Just now your co-worker and a friend, Mr Janek Pulaski, has learned that his daughter, one of Laura's schoolmates, is missing since last night.
Şimdi de iş arkadaşınız, Bay Janek Pulaski Laura'nın okul arkadaşı olan kızının dün geceden beri kayıp olduğunu öğrendi.
This is a mathematician named Dr. Gunter Janek.
Adı, Dr. Gunter Janek. Uzun rakamlar alanında uzman.
There's a mathematician named Gunter Janek.
Adı, Gunter Janek. Tanır mısın?
Janek just got in the elevator.
Janek şimdi asansöre bindi. - Yukarı çıkıyor.
Fellas, Janek's little black box is on his desk... between the pencil jar and the lamp.
Çocuklar, Janek'in siyah kutusu masasında duruyor. Kalem kutusuyla lamba arasında.
- Mrs. Janek.
- Bayan Janek.
There is not Mrs. Janek. - Oh!
Bayan Janek diye biri yok.
That was good.
Çok iyiydi. Velma Janek.
Janek figured out a way to solve those problems without the key...
Janek, bu problemleri anahtarsız çözmeyi başarmış.
Janek's dead.
Janek ölmüş.
Janek's grant is from the N.S.A. Oh, no.
Janek, NASA adına çalışıyormuş.
- Give me back Janek's box, Greg.
- Janek'ten aldığın kutuyu geri ver.
No, I do not believe you. We had nothing to do with this Janek business.
Dostum, bizim Janek işiyle ilgimiz yoktu.
But if the feds get Janek's box- -
Ama eğer Janek'in kutusu onlara geçerse...
- Since when am I the one- - This is the same answering machine Janek used for the shell of his box.
Janek'in kutuyu saklamak için kullandığı telesekreterin aynısı.
Unless the N.S.A. didn't want anybody to know about Janek's little black box.
Ama Ulusal Güvenlik bu kutuyu kimsenin öğrenmesini istemiyorsa başka tabi.
within my heart I shall treasure your song and sight.
"GÜNÜMÜZDEKİ SCHINDLER YAHUDİLERİ." Janek Dresner.
But don't worry.
Gelecek sefer başaracaksın Janek.
One guy tried to hang himself because of her and you saw what Janek did.
Onun için birisi intihara kalkıştı Janek'in ne yaptığını da kendin gördün. Sabıkasına işlenecektir.
Lubiczko, I'd wash your feet and drink the bath-water...
Hepiniz aynısınız! Hayır Janek, nehir kenarında beni bekleyen bir başkası var.
It's just not right : Here one moment, there the next.
Ayrıca cinayet hakkında tamamen yanlış yaptığımızı failin Janek olmadığını söyledi.
Janek and Kazik are at a rehearsal.
Janek ve Kazik provadalar.
Janek!
Janek!
Janek...
Janek...
But mine is different, Janek.
Benim babam farklı, Janek.
Like I told you. I ran upstairs. - Janek...
Söyledim ya merdivenlerden koştum.
Everything is all right?
- Janek... Her şey yolunda mı?
Janek
Jan!
- No.
- Buddy, bu Janek'in dosyası mı?
- Buddy, is that Janek's file?
- Evet, Janek'in dosyası.
- Yeah, Janek's file.
O bir matematikçi.
Velma, Velma Janek.
Montreal'de yaşıyor.
Wilson Janek?
- Wilson Jannick?
And he also said we had it all wrong about the murder that it wasn't Janek.
Kaldır şunu.