Jase translate Turkish
226 parallel translation
My heart isn't in it. God's my witness, Jace, I wanted no more killing.
Ama Tanrı şahidimdir yüreğimin derinliklerinde başka ölüm istemiyorum, Jase.
I know what happened, Jace.
Olanları biliyorum, Jase.
It's over, Jason.
Artık bitti, Jase.
Yes? Jes and Jas.
Jess ve Jase.
Heard Jason talk about you many a time.
Jase senden çok bahsetti.
This time old Jase is gonna stop that boy for good.
Bu sefer yaşlı Jase bu çocuğun işini sonsuza kadar bitirecek.
- Kill him, Jase!
- Öldür onu Jase!
Jase, Lieutenant Trask here's gonna give you regulation clothes, okay?
Jase, Teğmen Trask sana normal kıyafetlerini verecek tamam mı?
Hey, Joey, what'd you and your mother hear from Jase?
Hey Joey, sen ve annen Jase hakkında ne duydunuz?
It beats making trouble, don " t it, Jase?
Belaya karışmaktan iyidir değil mi Jase?
[Man On P.A.] Jase Tataro!
Jase Tataro!
We can blow you away right here and now if you want, Jase.
İstersen seni hemen uçurabiliriz Jase.
I say we get Jase out of prison forJoey.
Joey için Jase'yi hapisten kaçıracağız diyorum.
Well, Jase said this Warden Beale picks prisoners that are tough.
Jase, Müdür Beale'in güçlü mahkûmları seçtiğini söyledi.
How did Jase get away?
Jase nasıl kaçtı?
Jase was the first one to get away.
Jase kaçabilen ilk mahkûmdu.
Jase is real tough, Hannibal.
Jase gerçekten güçlüdür Hannibal.
Jase, he's-he's real tough and mean. "
"Jase çok güçlü ve acımasız"
We gotta break out of jail with Jase before the fight.
Jase ile birlikte, dövüşten önce hapisten kaçmalıyız.
Jase could be dead already.
Jase çoktan ölmüş olabilir.
Jase could be gettin'murdered while we stand around here trying to get arrested.
Biz burada tutuklanmaya çalışırken Jase öldürülebilir.
What have you seen of Jase Tataro, Deke?
Jase Tataro ile ilgili ne gördün Deke?
That boy may be better than Jase.
Bu çocuk Jase'ten bile iyi olabilir.
Hannibal, that's Jase Tataro.
Hannibal, bu Jase Tataro.
He " s gonna get his chance to fight Jase Tataro.
Jase Tataro ile dövüşme şansına sahip olacak.
They just took Jase and B.A. outta here in a van.
Jase ve B.A.'i vanla başka bir yere götürdüler.
I said get him, Jase! Get him!
Hakla onu dedim Jase, hakla onu!
[Jase] All right, I owe you guys my life.
Evet, hayatımı size borçluyum.
Hey, Jase.
Hey, Jase.
I can leave if you like.
- Selam, Jase. Maç nasıldı?
- Hi, Jase. How was the game?
Ama babanla ayrı olsak bile, ikimizde hala seninle beraberiz.
Hey, is Jace here too?
Hey, Jase'de burada mı?
Hey, Jase! How are you?
Hey Jase, nasılsın?
- Hang on one second.
- Jase, bekle biraz.
is it Jase?
Jase mi?
I don't know about you, but I sure could use an infusion if we're supporting Jase after he graduates.
Seni bilmem ama, mezuniyetinden sonra Jase'e destek olacaksak, biraz doping fena olmaz.
Follow that up, Jase.
Devam et, Jase.
- Jase!
- Jase!
Hey, Jase. Come on over here, buddy.
Hey Jace, gel buraya, dostum.
Jase, what is it?
Jace? Ne oldu?
The gap between the horns is always narrower than a single horn, so that it's not possible for a fighter to strike his opponent on the skull.
Yeni doğmuş bir kuzu gibi etrafta dolanıp duruyor ama iki tonluk bir şey. Birkaç kez yanıma gelip kuyruğuyla ittirdi. Jase'i etrafta kovaladığı çok güzel bir çekimde yaptım.
- Hi, Jase.
- Merhaba, Jase.
Jase, toss it to Em.
Jase, Em'e at.
- Hey, Jase.
- Merhaba Jas.
Don't believe it, Jase.
Buna inanma, Jase.
Jase TindaLL.
Jase Tindall.
Jas and Jes.
Jase ve Jess.
Jase, you're back!
Jason, geri döndün.
jase. wase. nase?
jase. wase. nase?
Jase?
Alo? Jace?
Jase?
Jase?