Jaune translate Turkish

Ma soeura un crayonjaune.

Ma soeur a un crayon jaune.

We will go to Antoines party but before we will drink something in Jimmy's Rockhouse.

Alo, sonra Antoine'ın partisine gidip, Main Jaune'de bir şeyler içeceğiz.

In Jimmy's Rockhouse?

Main Jaune'de mi?

At Jimmy's Rockhouse.

- Dün akşam Main Jaune'de.

Ok, she is in Jimmy's Rockhouse.

Size söyleyeceğim. Main Jaune'deler.

Le jaune, le rouge.

Sarı, kırmızı.

Avec du bon beurre frais, et un jaune d'oeuf pour lier la sauce.

Sosu kalınlaştırmak için taze tereyağı ile bir yumurta sarısı.

And there it is, the maillot jaune for an American, Lance Armstrong.

İşte sarı formayı Amerikalı Lance Armstrong giyiyor.

Each day, among the entire group of cyclists, known as the "peloton," the rider with the fastest overall time wears the yellow jersey, or the maillot jaune.

Her gün, "peloton" olarak bilinen tüm bisikletçilerden oluşan grubun arasında genel süre açısından en hızlı kişi maillot jaune de denen sarı formayı giyer.

He's the next maillot jaune of the Tour de France.

Artık Fransa Turu'nun yeni sarı formalısı.

It's yellow, what's yellow?

Bu sarı, neydi sarı? "Jaune."