Jemma translate Turkish

My aunts Quintima and Jemma, they got money out earning on the street.

Halalarım Quintima'yla Jemma, paralarını sokakta kazanırdı.

- Have you seen Jemma?

- Jemma'yı gören oldu mu?

- Jemma and I are on a secret mission tonight.

- Jemma ve benim bu gece gizli bir görevimiz var.

I know where he's hanging out tonight and Jemma has tickets to the vip lounge

Bu gece nereye takılacağını biliyorum ve Jana'da VIP biletleri var.

- But Jemma's already left.

- Fakat Jemma gitti bile.

- My daughter Jemma.

- Ben de. - Kızım Jemma.

- Come to collect Daddy's gambling debts. - Oh, Jemma.

Babamdan kumar borçlarını almaya gelmişlerdir.

Jemma Hawes, pull your socks up. You're a Cheltenham Lady.

Jemma Hawes, çorabını çek, sen bir Cheltenham kızısın.

The two grand from jemma is a drop in the bucket.

İkimiz de boks yapmayı seviyoruz. Seni seviyorum.

Jemma.

Jemma.

Jemma, you won't believe this.

Jemma, inanmayacaksın.

Jemma.

Jemma!

Jemma, go back to your seat now.

Jemma, yerine otur!

Jemma, what do you think your mother would say about all this?

Jemma, sence annen bu olanlara ne derdi?

Jemma.

Jemma...

Jemma Brown?

Jemma Brown?

All right, Jemma Brown.

Pekâlâ, Jemma Brown.

- You were right, Jemma.

Haklıydın, Jemma.

Jemma, Jemma, Jemma, Jemma!

Jemma, Jemma, Jemma, Jemma!

Thank you very much, Jemma. Thank you.

Çok teşekkür ederim, Jemma.Teşekkür ederim.

Honey, Jemma, or Karen?

Honey, Jemma, yada Karen?

- No, it's Jemma.

- Hayır, adım Jemma.

- Jemma.

- Jemma.

Lindsay, I believe you know Jemma.

Lindsay, sanırım Jemma'yı tanıyorsun.

This two grand from Jemma is a drop in the bucket.

Jemma'dan gelen iki bin dolar devede kulak kalır.

- Just tell me, for fuck's sake. - Jemma.

- Kahretsin, söyle işte!

Jemma, I don't know why things happen in my life or your life.

Jemma, hayatımda olanların neden olduğunu bilmiyorum. Ya da senin hayatındakilerin!

- Jemma paid me.

- Jemma ödeme yaptı.

Listen, Jemma, I thought I made myself pretty clear in our initial interview.

Bak ; ilk görüşmemizde kendimi oldukça açık ifade ettiğimi düşünmüştüm.

I'm the one who makes the rules. Jemma?

Kuralları koyan benim.

No, Jemma mentioned she wanted Friday.

Hayır, Jemma cuma gününü istediğini söylemişti.

And Jemma pays great.

Hem Jemma iyi ödüyordu.

That was the thing about Jemma.

Jemma'nın çekici yönü buydu.

Jemma strikes me as highly complex.

Jemma bana fazlaca karmaşık geliyor.

I mean, shit, Jemma, - don't you feel it?

Kahretsin be, Jemma görmüyor musun?

When Jemma says she might just fall in love with you, you say I love you too.

Jemma sana âşık olduğunu söylediğinde onu sevdiğini söylemelisin.

Jemma, please.

Jemma, yapma.

- I don't think Jemma should be a client.

Jemma artık müşteri olmamalı bence.

Jemma, hey. Hi.

Jemma, selam.

Listen, Jemma, I was...

Dinle Jemma. Ben...

Look, I'm saying I'd like to date you, Jemma.

Bak, diyorum ki... Seninle çıkmak istiyorum Jemma.

Hey, Jemma.

Selam Jemma, yine ben.

Jemma, hey. Hello.

Jemma, merhaba.

Hello? Jemma?

Jemma?

I said no to Jessica so I could say yes to Jemma.

Jemma'ya evet diyebilmek için Jessica'ya hayır demiştim.

Jemma.

Jemma, Jemma.

This is Jemma.

Ben Jemma.

No.

Merhaba Jemma.

Hey, Jemma, it's Tanya.

Ben Tanya.

Shit, Jemma.

Kahretsin, Jemma.

Hey, Jemma.

Selam Jemma.