Jessop translate Turkish

And if it isn't Jessop...

Bu da Jessop değil mi?

big-hearted Mickey Jessop.

İyi yürekli Mickey Jessop.

- Books from Mr. Jessop. - Thank you.

- Bay Jessop'tan kitaplar.

You'll take those books to Mr. Jessop.

Kitapları Bay Jessop'a götür Oliver.

Your buddy Jessop transferred me.

Arkadaşınız görev yerimi değiştirdi.

So your old buddy Jessop obliged.

Arkadaşın Jessop seni kırmadı.

Jessop thought he was doing us both a favor.

Jessop, sana ve bana bir iyilik yaptığını sanıyor.

- It's Ted Jessop, the Mayor's assistant.

- Ben Ted Jessop, Vali'nin asistanıyım.

Lucinda Jessop, and please you.

Lucinda Jessop, memnun oldum.

Lucinda Jessop, she called herself.

Lucinda Jessop adında biri olduğunu söyledi.

You belong to Lucinda Jessop.

Sen, Lucinda Jessop'a aitsin.

What about our Mistress Jessop?

Peki ya, bizim Bayan Jessop?

Mistress Lucinda Jessop.

Bayan Lucinda Jessop.

- Yes, Miss Jessop.

- Evet Bayan Jessop.

- Thank you, Miss Jessop.

Teşekkür ederim Bayan Jessop.

- Thank you, Miss Jessop.

- Teşekkür ederim Bayan Jessop.

Jessop, are you out there?

Jessop, orada mısın?

Aaron Jessup. and....

Aaron Jessop, hanımefendi.

Officer Jessop.

Memur Jessop.

Jessop's her day guy.

Gündüz koruması Jessop'tı.

- Eric, I spoke to Jessop.

Eric, Jessop ile konuştum.

- Jessop?

Jessop mu?

Jessop?

Gidelim. - Jessop?

Yeah. Come on, Jessop, let's go.

Evet, hadi Jessop, gidiyoruz.

Officer Jessop's already on it.

Memur Jessop üzerinde çalışıyor.

Jessop, run!

Jessop kaç!

Jessop takes priority, Alexx.

Jessop önceliğimiz, Alexx.

How well did you know Jessop?

Jessop'u ne kadar tanırdın?

When Jessop opened the cabinet door he pulled the fishing line and released the pin.

Jessop dolabı açtığında misinayı çekip pimi çıkarmış.

Officer Jessop, he just went down, and I'm handling some time-sensitive material here.

Memur Jessop. Yeni öldürüldü. Ve gecikmeye gelmeyecek malzemeler var elimizde.

Carlos, Officer Jessop is dead.

Carlos, Memur Jessop öldü.

Luke Jessop, uh, Forest Meadow Town Council.

Luke Jessop, ee, Orman Çayırı Belediye Meclisinden.

This cottage belongs to old Frank Jessop and you're squatting on his property.

Bu ev ihtiyar Fran Jessop'un ve siz de buraya gelip çöktünüz.

Mr Jessop died over a year ago.

Bay Jessop bir yıl önce öldü.

Rodney, Jessop, Pilchard and Dibble...

Rodney, Jessop, Pilchard ve Dibble...

I suppose there was that thing with Mr Jessop.

Sanırım Bay Jessop ile aralarında birşey vardı. - Kim?

Getting close, Mr Jessop, getting close.

Yaklaşıyorlar Bay Jessop, yaklaşıyorlar.

I was mowing the lawn, and she was in the next door garden with Mr Jessop.

Çimleri biçiyordum. Yan bahçede Bay Jessop ile birlikteydi.

I asked him if he wanted me to mow his lawn too.

Bay Jessop'a çimlerini biçmemi ister mi diye sordum.

Jessop, duty cap wants you down on three.

Jessop seni üçüncü kattan çağırıyorlar.

We ran your name, we know you're ex-army, we know you were never assigned to relieve Officer Jessop.

İsmini araştırdık, eskiden orduda olduğunu Memur Jessop'tan görevi devralmak için gönderilmediğini biliyoruz.

Conrad Jessop.

Conrad Jessop.

Jessop intends to buy up all the leases on both sides of Tollgate Street.

Jessop, Tollgate Sokağı'nın her iki yakasındaki tüm mülkleri alma niyetinde.

Once Jessop owns the Fee Simple, he's not going to sell a single lease to you at any price.

Jessop mülkiyet hakkına sahip olunca sana hiçbir bedele hiçbir yer satmaz.

Then I am left to deal with Conrad Jessop.

O zaman Conrad Jessop ile baş etmem gerek.

Driver's Larry Jessop.

Sürücüleri Larry Jessop.

Larry Jessop.

Larry Jessop.

This is a scientific examination, Mr. Jessop.

Bu bilimsel bir inceleme, Bay. Jessop.

You have a guilty conscience, Jessop?

Suçluluk mu duyuyorsun Jessop?

- I don't mean Laura had the crush... it was Mr Jessop on Laura.

Bay Jessop Laura'dan hoşlanırdı.

Stan Jessop

Stan Jessop, Laura'nın İngilizce hocası.