Jilly translate Turkish
209 parallel translation
You might start at Jilly's... where there's a fun couple... named Danny Yale... and a butch girlfriend named Seymour... or you could find Al Mungar... and lean on him a little bit... and last, but not least... there's a very good-looking broad... who's got a crazy breaststroke named Kit Forrest.
Jilly's'den başlayabilirsin çok şirin bir çift var orada, adları Danny Yale ve erkeksi kız arkadaşı da Seymour. Veya Al Mungar'ı bulup onunla konuşabilirsin. Ve en sonunda da şahane kulaç atan, çekici bir kadın var, adı Kit Forrest.
He never left Jilly's.
Jilly's'den çıkmamış hiç.
Daniel Yale, manager of Jilly's... a well-known Miami Beach go-go club... was found stabbed to death yesterday in his office... after an allegedly violent quarrel... with Anthony Rome... a Miami Beach private detective.
Daniel Yale, bilinen striptiz kulübü Jilly's'in sahibi Miami Beach özel dedektifi Anthony Rome ile ofisinde geçirdiği şiddetli bir kavgadan sonra ölü bulundu.
He's turned off the main road, going north across Jelly's Field.
Anayoldan saptı..... Jilly'nin tarlasından kuzeye doğru gidiyor.
That's my Jilly.
Bu benim Jilly'm.
- Thank you. Jilly.
Jilly.
This is my special friend, Jilly Bryant.
Bu benim özel arkadaşım Jilly Bryant.
I bet you're counting the days now, Jilly.
Eminim ki gün sayıyorsundur Jilly.
- How about you, Jilly?
- Ya sen Jilly?
It's difficult for a woman like Jilly here.
Jilly gibi bir kadın için buraları zordur.
Jilly, you've only got ten days to go.
Jilly, gitmene yalnızca on gün var.
Talk to me, or I'll have Jilly here use your head for an anvil.
Konuşmaya başlamazsan Jilly kafanı çekiç niyetine kullanır.
TOMMY : Bring this bracioIe along.
Jilly, şu çöreği de al olur mu?
I already have one of them. He's in the limo with Jilly.
Onlardan biri zaten elimde Jilly ile birlikte limuzindeler.
TOMMY : Jilly.
Jilly.
I'll tel Jilly to drop on'em.
Jilly'e onu haklamasını söyleyeceğim.
Hey, maybe we just oughta have Jilly dump this jamoke down a gopher hole.
Belki sadece Jilly'i çağırıp bu serseriyi sincap deliğine tıktırmalıyız.
- Jilly, you want to come in here?
- Jilly, buraya gelecek misin?
- Jilly, I gotta work on this thing here.
- Jilly, benim bu şey üstünde çalışmam gerekiyor.
- Jilly!
- Jilly!
Labrador.
Jilly? Labrador.
- Jilly brought him around.
- Jilly, onu kandırmış.
- Jilly Four-Eyes?
- Dört göz Jilly mi?
Not Jilly Four-Eyes.
Dört göz Jilly değil.
Jilly from Queens.
Kraliçe Jilly.
What's the matter? You work for Jilly, he never school you?
Jilly için çalışıyorsun sana hiç mi ders vermedi anlayamıyorum.
- Where's he from, Jilly?
- O nereli, Jilly?
What do you say, Jilly?
Ne diyorsun, Jilly? Nasılsın?
Jilly from Philly.
Philly'den Jilly.
I'm enjoying it, Jilly.
Hoşlandım, Jilly.
You're right, Jilly, I do.
Haklısın, Jilly, Öğrenmeliyim.
- Good night, Jilly.
- İyi geceler, Jilly.
" Dearest Jilly.
" Sevgili Jilly.
For my parents, for Jilly, for Kate when she's 15, and one for you.
Aileme, Jilly'ye, 15 yaşına geldiğinde Kate'e, ve bir de sana.
I thought of Jilly and Kate not even knowing if I was alive or dead.
Jilly ve Kate'in yaşayıp yaşamadığımı bile bilmiyor olmalarını düşünüyordum.
- I'll call Jilly, mate.
- Ben Jilly'yi ararım ortak.
Me and you Stinky, pinky Weren't Billy, Jilly, Hilly or Pa
Sen ve ben... idam edilen ne Billy, ne Hilly ne Pa...
Stinky, pinky Weren't Billy, Jilly- -
Tatlım, canım... idam edilen ne Billy ne Jilly...
I don't want to fight with you, Jilly.
Seninle tartışmak istemiyorum, Jilly.
My husband's receptionist!
- Jilly, kocamın yardımcısı
Please, call me Jilly.
Lütfen, bana Jilly de.
Um, Jilly.
Ahhh, Jilly.
Jack and Jilly.
Jack ve Jilly...
Jack and Jilly went up the hilly.
Jack ve Jilly Buldular zirveyi.
Jack and Jilly?
Jack ve Jilly?
Jack and Jilly went up the hilly?
Jack ve Jilly Buldular zirveyi?
I like Jack and Jilly went up the hilly.
Jack ve Jilly buldular zirveyi'yi seviyorum.
Jack and Jilly went up the hilly... to get a pail of water.
Jack ve Jilly Buldular zirveyi... Jack ve Jilly Buldular zirveyi...
Like Jilly's?
- Jilly's gibi mi?
I mean, something vaguely similar, for Jilly, when I was young. Never felt like that.
Hiç böyle hissetmemiştim.
Jilly?
Yani, anlaşıImaz derecede benzer, küçükken Jilly için hissettiklerime.