English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Jilted

Jilted translate Turkish

165 parallel translation
It wouldn't do me much good for the news to get out that I'd been jilted and thrown aside like an old shoe.
Terk edilip eski bir ayakkabı gibi bir kenara atılmamın duyulması pek yararıma olmaz.
You want to marry Kingsby because Lavery jilted you, eh?
Kingsby'yle evlenmek istiyorsun, çünkü Lavery seni reddetti değil mi?
- You jilted me.
- Bunu sen söylemiştin.
I jilted you, you say?
- Sen söyledin.
Perhaps he has some secret sorrow, some love who jilted him.
Belki de gizli bir acısı vardır, aşkı onu terk etmiştir.
You look as if you've been jilted.
Kocan seni aldatmış gibisin.
You could go back to Arthur O'Neill, the fellow you jilted.
Terk ettiğin adama, Arthur O'Neill'a geri dönebilirsin.
I don't want the whole county to find out that... my daughter was jilted by anybody like you!
Tüm kasaba kızımın senin gibi biri tarafından evlenme vaat edilip, vazgeçtiğini bilsin istemiyorum!
One day she jilted me.
Bir gün beni terk etti.
I wasn't jilted, whatever they say, was I?
Beni reddettiğini söylese de ben asla reddedilmedim.
I wasn't jilted.
Reddedilmedim.
He was engaged to and jilted Miss Jessica Marbles.
Nisanlandïgï ve terk ettigi kisi Bayan Jessica Marbles.
Jilted 54 years ago at the altar.
54 yïl önce dügüne gelmedi.
- I was not jilted.
- Terk edilmedim.
Is she the first young woman to be jilted? No, no. She belongs to the third class :
Hayır, o üçüncü kategoriye ait.
Jilted. Right in the toilet.
Terk ettim, sifonu çektim.
The word of a ballerina, a jilted girlfriend.
Terk edilmiş sevgilisi olan, balerinin sözü. Unutun gitsin.
I want the fury of the woman scorned... unleashed against the rat that jilted her.
Küçümsenmiş kadının, kendisini reddeden fareye kinini kusmasını istiyorum.
If she'd jilted me, maybe I would've...
O beni ayartmasaydı, belki ben de...
♪ It's Hard To Buy But Even I've Been jilted by a skirt
# Alması zor # # Ama bir etekle kandırıldım. #
Look, Maurice, I've been jilted.
Herkes reddedilmiştir.
Everybody's been jilted. What's jilted got to do with anything?
Reddedilmenin bununla ne ilgisi var?
Jilted lovers, a man who's afraid of his car, a manic-depressive and the rest feel their lives are going nowhere.
Bir kaç ayrılan çift, arabasından korkan bir adam, bir manik.... depresif ve hayatlarının monoton olduğunu düşünen 3 kişi var.
You jilted a cop?
Bir polisi mi terkettin?
That's not quite the way it happened? This jilted lover holds Buddy hostage, beats him, tortures him, and you ride in and save the day. Shit!
Tam olarak öyle olmadı mı?
A jilted boyfriend on PCP.
PCP'li terk edilmiş sevgili.
- She jilted him for someone else!
- Başkasını için onu terk etmişti!
After you jilted me, I took up with this Bernie Flint.
Bana korsanlardan bahsetmeye başlama! Sen evlenmekten vazgeçtikten sonra, Bernie Flint'le arkadaşlık kurdum.
The honor of a lady jilted by an oaf.
Bir hödük tarafından reddedilme hastalığına yakalanmış.
- You jilted that girl.
- Sen bu kızı terk ettin.
Look, I don't want jilted palaces!
Bak, ben aldatıcı saraylar istemiyorum!
Courts don't protect jilted brides or legislate love.
Bu davanın esası yok. Mahkemeler, terk edilmiş gelinleri korumak için müdahalede bulunmaz. Mahkemeler aşk hakkında kanun yapmaz.
A jilted spouse suing the one that came between them?
Terkedilmiş bir eş, aralarına giren kişiyi dava ediyor.
"Jilted Mistress Shoots Lover."
"Tek edilen kadın, aşığını vurdu."
Here we go. My story of jilted love is long and bittersweet.
Nikahtan kaçma hikayem uzun ve acılarla doludur.
You look like a jilted lover.
Artik endiselenmene gerek yok.
Had I not jilted her... she would never have married the man of her father's choice.
Eğer o kızın kalbini kırmasaydım, babasının seçtiği damat ile evlenmeye asla razı olmazdı.
My Lord, Lady Harriet forces me to acknowledge - it's not pleasant to own it - that I am a jilted man, jilted by Miss Kirkpatrick after a long engagement.
Lord'um, Leydi Harriet beni itiraf etmeye zorluyor - bu pek hoş değil - ben terkedilmiş bir adamım uzun bir nişanlılık süresinden sonra Bayan Kirkpatrick beni terketti.
You ever been jilted?
Sen hiç terk edildin mi?
Looks like you've been badly jilted!
Kötü bir şekilde terkedildin galiba!
Who has jilted her?
Kim terk etmiş onu?
Oh, sure, he probably jilted her. It's the story of her life.
Tabii, muhtemelen ondan vazgeçmiştir.
Old friend moves in... to console jilted boyfriend... and then these two find themselves together.
Eski arkadaş... terkedilmiş arkadaşını teselli etmek için yanına taşınır... ve bir anda birbirlerini beraberken bulurlar.
My grandfather was jilted by his girlfriend when he got jaundice.
Büyük babam sarılık olduğunda kız arkadaşı onu terk etmişti.
Here's one jilted lover.
Burada reddedilen bir sevgilisi var.
When your mother met your father, she jilted her fiancée and your grandmother never forgave her for it.
Annen babanı görünce nişanı attı, bu yüzden anneannen asla affetmedi onu.
He jilted me.
O beni bırakmak zorunda kaldı yoksa...
He jilted me and went to New Caledonia.
Beni yüzüstü bıraktı ve Yeni Kaledonya'ya taşındı.
- A jilted bride sues a man...
Düğün öncesini, nafakayı...
what brings the jilted lover here?
Fakat itibarın ve saygınlığın Parti bizim şerefimize
But Rupali wanted to marry a rich man, so she jilted poor Deepak'
- O çok işimize yarar!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]