Jims translate Turkish
48 parallel translation
- Where? This eliminates all the Jims, the Bobs and the Georges.
Bütün Jim'ler, Bob'lar ve Georges'lar elendi.
- Oh, Jims!
- Hay Allah!
Oh, Jims!
Hay Allah!
You take us into full-serve, tell us to think like Rockefellers of course we're gonna go for the Ho Hos and the Slim Jims.
Bizi tam servise getiren ve Rockefeller'lar gibi düşünmemizi söyleyen sendin. Herhalde ki abur cubur da yeriz.
Hey, wake up and smell the Slim Jims, Achmed.
Uyan ve kokla maymuncuk, Ahmet.
Guts and black stuff and about 50 Slim Jims.
Bağırsaklarım ve siyah şeyler. Ve yaklaşık 50 tane slim jim.
SO THOSE FIVE SLIM JIMS TODAY - - THAT DIDN'T COUNT?
Bugün götürdüğün beş sosisliyi sayılmıyor o zaman?
We have to stay at home with the curtains drawn... collecting old newspapers, muttering, and eating Cup-a-Soup and Slim Jims. - Hello?
Eski gazeteleri biriktirmen, birbirimizle homurdanarak konuşmalı, hazır çorba ve abur cubur yemeliyiz.
You always get the Jims of this world.
Bu dünyadaki tüm Jimleri hep siz kapıyorsunuz.
Two Slim Jims and a frappuccino.
İki Slim Jims ve frappuccino.
They're guarding Slim Jims and Slurpees, they don't have to move.
Sadece çikolataları koruyorlar, hareket etmelerine gerek yok.
I ate four Slim Jims, and I, uh, I won $ 5 on the scratchers cards.
Dört tane Slim Jim yedim. Kazı kazandan 5 Dolar kazandım.
Let's get a closer look at these slim jims.
Gidip daha yakından bakalım.
Yeah, but you did have slim jims, a cheese grater and rubber bands to hold it all together.
Evet ama onun yerine ince kesilmiş pijama, peynir rendesi, ve hepsini birarada tutabilecek kauçuk bantınız vardı.
Yeah, well, you do have some slim-jims.
Evet, pekala, biraz ayrobik çalıştın.
After that, the Rockers, the Gentleman Jims, the Tsars, the Stars, the Might Midgets from Queens.
Ondan sonra, çılgınlar, centilmenler, çarlar, yıldızlar, Queens'li cüceler.
And look. In the future, if there are any Sheilas or Jims, you just give them my number.
Ve gelecekte başka Sheila'lar Jim'ler olursa, onlara numaramı ver.
What about slim jims?
Peki ya çubuk etler?
A Coke and two Slim Jims?
Kola ve iki kurutulmuş biftek mi?
I assume by "never again," you mean never again will you drink all of Penny's beer, then run down to the gas station for a couple of 40s, a box of Slim Jims and the latest issue of Bombay Badonkadonks.
Bir daha asla diyerek, bir daha asla Penny'nin tüm birasını bitirip benzinliğe koşarak birkaç 40lık ile yumiyumun yanında Bombay'dan Kalçalar'ın son sayısını almayacağını varsayıyorum.
Pierce, are you using Slim Jims to scratch your legs?
Pierce, bacaklarını kaşımak için kurutulmuş et mi kullanıyorsun?
And you ate an entire bag of slim jims for breakfast, And you were looking at boobies on the internet.
Sen de kahvaltıda koca bir paket kızartma yedin, ve sen de internette memişlere bakıyordun.
I'm the one who hadn't been to the gym in three years, you know, and eats slim Jims for breakfast.
Üç yıldır spora gitmeyen benim. Kahvaltılarda abur cubur yiyen de benim.
Run him through the JIMS database.
Bir de JIMS veritabanında tarat.
I mean, you shotgun grape soda and live on slim Jims.
Yani üzüm sodasını içip Jims şekeriyle yaşıyorsun.
Got any Slim Jims in this shit hole?
Bu bok yuvasında Slim J var mı hiç?
Well, I'm sure you can get one here over by the Slim Jims and duck calls.
Sosislerle ördek düdüklerinin üstünde yapabileceğine eminim.
In a word, Slim Jims.
Tek kelime, Slim Jims.
If you have a hankering for Slim Jims, you'll hunt the store over, but if not, a desperate display like this improves no one's life.
Eğer Slim Jims için buraya gelen varsa zaten bir şekilde dükkânda arayıp bulacaktır ama eğer arzu duyulmuyorsa bunun burada olmasının kimseye bir faydası yok.
What happened to the Slim Jims?
Slim Jimlere ne oldu?
Uh, two Slim Jims, please.
İki tane Slim Jims lütfen.
Good luck tottering around Manhattan on those slim Jims you call legs.
Pekala o halde Manhattan caddelerinde senin bacak dediğin o kürdanlarınla sana bol şans diliyorum.
You mean the coffee and Slim Jims?
Kahve ve pastırmayı mı kastediyorsun?
I'm eating Jims.
Jim'i yiyorum.
Must eat more Jims.
Biraz daha yiyeyim.
- I'm spilling Jims... - Stop it!
- Jim yere döküldü.
I don't know what you like, but everyone likes Slim Jims.
Ne sevdiğinizi bilmiyorum ama Slim Jims'i herkes sever.
I like Slim Jims.
Ben Slim Jims severim. Duke, sen kullan.
Really, you can't be scared of a room full of Jims.
Gerçekten, bir oda dolusu Jim'den korkuyor olamazsın.
Slim Jims, Cheez-its, Pizza Pringles, and two ham and cheese sandwiches.
Kuru sosis, tuzlu kraker, Pizza Pringles ve iki tane jambonlu peynirli sandviç. Jambon mu?
Take Jims that are Slim, and gum of the bubble.
Çocuklar abur cubur alsın sen de gel bir ciklet aç.
No phone- - Fiona confiscated it when I got busted for stealing Slim Jims from the Koreans.
Telefon yok. Korelilerden Slim Jim calarken yakalandigimda Fiona el koydu.
I made a cabin out of tofu slim Jims and there's also chai cola here.
Soya sosisinden hücre yaptım. Ayrıca yanında da'çay kolası'var.
Well, so the Bronco has plenty of gas and Slim Jims.
Bronco'nun bayağı benzini var ve içi Slim Jims dolu.
Slim Jims, AA batteries.
- Slim Jims, AA pili.
I'll have a vodka rocks, and whatever these jim-jims are drinking.
Buzlu votka, bir de şu nonoşlar ne içiyorsa ondan.
We got Slim Jims, Mervin.
Yanımızda Slim Jim var, Mervin.
Slim Jims, couple of freckled bananas.
Kurutulmuş etler, çatlamış muzlar.