Jingo translate Turkish
31 parallel translation
By jingo, she's blushing.
Vallahi kızardı!
- Yes, by jingo, he has.
- Evet, gerçekten de öyle.
- Jingo Odate.
- Jingo Odate.
And I like you, by jingo!
Ben de senden, yemin ederim!
It's time for you to draw this month's winning JINGO number.
Ayın kazanan JINGO numarasını çekmeniz gerekiyor.
By egads and by jingo with dumplings, steak and kidneys, and a good solid helping of sprouts,
Hey mübarek, vallahi de billahi de harika, biftek ve böbrek hakkı için, ne güzel bir yardım hikayesi.
By jingo, yes.
Vallahi öyle.
Some men, like Jason Jingo, used to the habitual racism of colonial rule, returned home with greater self-esteem.
Sömürge yönetimlerinin ırkçılığına alışık olan Jason gibi bazı adamlar evlerine kendilerine güvenleri artmış şekilde döndüler.
But it wasn't the same Africa Jason Jingo and the other survivors came back to after the war.
Ama savaştan sonra Jason Jingo ve hayatta kalanların döndükleri Afrika, aynı Afrika değildi.
We're singing the beloved drinking songs of our country and you sing us that bloody jingo jango?
Biz burada ülkemizin en güzel içki şarkısını söylüyoruz, sen de kalkıp uyduruktan bir şey mi mırıldanıyorsun?
What's cooking, Jingo?
Ne pişiyor, Jingo?
- Jingo, jeez.
- Jingo, jeez.
I don't think we're getting through. Jingo, get out of there.
Bizi duyduklarını sanmıyorum, Jingo çık oradan.
- I see them, Jingo.
- Onları gördüm, Jingo.
- Jingo, Jingo.
- Jingo, Jingo.
Hold on, Jingo.
Dayan, Jingo.
- Save your breath, Jingo.
- nefesini sakla, Jingo.
- You're wasting water, Jingo.
- Suyu boşa harcıyorsun, Jingo.
Hold your ground, Jingo.
Orada kal, Jingo.
- Jingo, behind you.
- Jingo, arkanda.
- Jingo, watch your back.
- Jingo, arkana dikkat et.
- Jingo.
- Jingo.
Jingo, don't.
Jingo, yapma.
Hold on, Jingo.
Bekle, Jingo.
- Jingo, get out of there, now.
- Jingo, hemen oradan çık, şimdi.
Jingo, is that you?
Jingo, Bu sen misin?
And I said to myself, " Jingo!
Ben de kendi kedime "Adama bak be"
Jingo, jingo...
Yobaz, yobaz...
Of... by jingo, you will, yes, of course.
Tabii ki, yemin ederim alacaksınız.