English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Job training

Job training translate Turkish

143 parallel translation
- We'll give you on-the-job training.
- Seni is üstünde egitecegiz.
The detective, it's worth mentioning, was particularly convincing in his performance but then he had had the benefit of previous on-the-job training.
Dedektiften bahsetmeye değer ; özellikle performansı çok iyiydi fakat o zamanlar, öncesinde aldığı işle ilgili eğitimden faydalanmıştı.
In the meantime, just think of this as on-the-job training.
Aynı zamanda, bunu bir fırsat eğitimi olarak düşünün.
Whatever happened to on-the-job training?
Peki ya görevbaşı eğitimi?
It's on-the-job training.
İş stajı.
On-the-job training.
Kendin öğrenirsin.
I told her I'd be job training.
Ona iş görüşmesinde olacağımı söyledim.
Still, there's nothing like a little on-the-job training to get the adrenaline pumping.
Yine de, adrenalin salgılamak için iş başı eğitimi gibisi yok.
By freeloaders, you mean people without education job training, children and the infirm.
Beleşçi derken, öğrenim görme fırsatı bulamamış... ... iş eğitimi alamamış zayıf kişileri mi kastediyorsun?
Why don't I know you? - I've been away for a long time. At school, job training.
Evet, uzun zamandır, yıllardır daha doğrusu okul, staj, dışarılardaydım tabii.
A job training program is also possible.
İş eğitimi programlarımız da var.
Look, I know he did a good job training the seeing-eye dog, but one pooch hardly balances out his criminal record.
Bak, rehber köpek yetiştirerek iyi yaptığını biliyorum, ama bir tane köpek adli sicilini dengelemeye yetmez.
Now I get grad-school credit and on-the-job training.
Şimdi yüksek lisans iş başında eğitime geçtim.
In the mid -'80s I came through the job training partnership program.
80'lerde burada Ortaklık Eğitim Programı'nı bitirdim.
She thinks I'm at the job training class.
Eğitimde olduğumu sanıyor.
I've been helping her through the job training program.
İş eğitimi programında ona yardım ediyordum.
This fight is as though Dixon got on-the-job training in courage.
Sanki bu maç Dixon için bir tür cesaret dersi.
The government bankrupts itself giving tax breaks to the rich so there's no money left to help these people with job training, educational resources, health care.
Hükümet kendi iflasını açıklıyor, zenginlere vergi indirimi veriyor bu yüzden bu insanlara iş eğitimi, eğitim kaynakları, sağlık hizmetleri sağlayacak para kalmıyor.
Talk about on-the-job training, huh?
İş sırasında pek konuşmuyorsunuz galiba.
On-the-job training, you know.
Uygulamalı eğitimde, anla işte.
It's training men and I like the job.
Eğitim işi ve bu işi seviyorum.
Look, Johnny... hiding in this house for six months... since your escape from prison... it isn't the right kind of training for a job like this.
Hapisten kaçtığından beri, altı aydır burada saklanıyorsun. Yapacağımız iş için iyi değil bu.
Why? I ask myself, would a man with such training want to take a job outside his line?
Böyle eğitimli biri neden alanıyla alakasız bir işe girdi diye düşünüyorum.
Captain, you're finally getting a job you're qualified by training to handle :
Yüzabaşı, sonunda yapabileceğin bir iş edinmiş bulundun :
Uh, tell me, Miss Watson, what training have you had for your job?
Söylesenize Bayan Watson,... işiniz için nasıl bir eğitim aldınız?
Orto be more precise, it is my job, forwhich I've had 25 yearsexperience and training.
Ya da daha doğrusu 25 yıllık eğitim ve deneyimime dayanırsak bu benim işim.
I think everybody should... try to find another job, or do something else in training, or something.
Bence herkes iş bulmaya çalışmalı veya bir şeyin eğitimini filan almalı.
Do you know what my first job was, straight out of Earthforce training?
Eğitiminden çıktıktan sonra ilk atandığım yer neresiydi, biliyor musun?
Simpson's job requires college training in nuclear physics.
Simpson'ın nükleer fizik dalında üniversite okuması gerek.
A job interview with IHSMOCO led to employment and its training program.
IHSMOCO'yla bir iş görüşmesi beni staj programına yönlendirdi.
We had a job that didn't require a lot of previous training... so we hired him.
Önceden çalışmayı çok fazla gerektirmeyen bir işimiz vardı... o yüzden onu işe aldık.
Recently, however, in a job-training program here at Holmesburg... Fernando began to learn nursing skills.
Ama son zamanlarda, burada Holmesburg'de yapılan iş eğitim programı sayesinde Fernando hastabakıcılık yapmayı öğreniyordu.
I'm training to be better at a job that I hate.
Nefret ettiğim işte daha iyi olmak için eğitim alıyorum.
She could possibly have a job, and some training.
Deneyimli olmalı v e bir işi olmalı.
Training with you has showed me that I don't need to be a monster to get the job done.
Senden aldığım eğitim, bu iş için canavar olmaya gerek olmadığını bana gösterdi.
And now that you're back at home, going to college at nighttuition-free and have a good job, both of which the government facilitated based on your training in the national guard.
Ne kadar iyi olduğunu ona söyledin mi? Belki.
She could possibly have a job, and some training.
İşi olmalı. Eğitimli.
If you're going to lie to me, have the decency to do a credible job so I don't look like an idiot for training you.
Eğer bana yalan söyleyeceksen, anlayışlı olup güvenilir bir iş yap ki seni eğittiğim için aptal gibi görünmeyeyim.
They offer career training to people who are stuck in tedious, low-paying jobs, and, uh, well, I thought I'd give the job to one of those students.
Onlar genelde düşük ücretli ve sıkıcı işlerde.. .. takılıp kalmış insanlara yeni kariyer imkânları sunuyorlar. Ben de buldukları insanlardan birine iş vermeyi düşünüyorum.
For the training job.
Staj işi için mi.
They have got job-training programs.
Eğitim programları var.
Oh, um, do you have any vocational training that could assist our job search?
İş arayışımızda yardımcı olabilecek mesleki bir eğitiminiz var mı?
That training did prepare me to do, professionally... my job. But it didn't train me... to do the biggest job.
Eğitim beni profesyonel olarak işime hazırlamıştı... ama en büyük işi yapmaya hazırlamadı, o da korkmamak.
And by the time I interview for a new job and go through a training process...
Yeni bir iş için görüşme yapıp işe alınmama, eğitimden geçmeme kadar...
And now that you're back at home going to college at night tuition-free... and have a good job, both of which the government facilitated... based on your training in the National Guard.
- Evet, efendim. - Şimdi tekrar evinizdesiniz. Harç ödemeden geceleri üniversiteye gidiyorsunuz, işiniz iyi.
They don't tell you about this part of the job when you're training to become a CSI.
Sana işin bu kısmı hakkında bir şey söylemezler özellikle gerçek bir Kanıt uzmanı olmak istediğinde.
I'm giving you the job of training Justforkix to be a man
Onu bir adam gibi yetiştirme görevini size veriyorum!
Do you need training even for this Job?
Senin bu işin eğitimini almana gerek var mı?
He needs training, a job and he'll be okay.
O eğitilmeye ihtiyaç duyuyor Bir iş onun için iyi olacak.
Well, we have started an emergency training program at the Police Academy, but I'm not sure that you're cut out for the job.
Peki, Polis Akademisi'nde acil bir eğitim programı başlattık... ama sizin bu iş için uygun olduğunuza emin değilim.
His job. Survivalist training.
- Hayatta kalma öğretmeni.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]