English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Jordan

Jordan translate Turkish

5,813 parallel translation
Jordan, if I have to hear that again, I'm gonna become an alcoholic.
Jordan onu bir daha duyarsam, alkolik olurum.
Coming up next, Jordan D. will sing an original song.
Sırada Jordan D. Kendi yazdığı bir şarkıyı seslendirecek.
Jordan D., come on up.
Jordan D. sahne senin.
I'm Jordan D. and I'm an alcoholic.
- Ben Jordan D. ve alkoliğim.
Hi, Jordan.
- Merhaba Jordan.
Take it away, Jordan.
Yardır Jordan.
I don't want to stand by Jordan.
Jordan'ın yanında olmak istemiyorum.
And I know Jordan didn't have the best game, but that's'cause she just got a haircut.
Biliyorum Jordan iyi gününde değildi ama sebebi saçlarını kestirmesi.
That's you, Jordan.
Bu sensin Jordan.
Now, Haley and April, I want you to form a wall in front of Jordan - - a wall of niceness.
Haley ve April Jordan'ın önünde bir nezaket duvarı olacaksınız.
I'm Jordan's dad.
Ben Jordan'ın babasıyım.
I just want to talk to you about Jordan's playing time.
Jordan'ın oyun süresi hakkında konuşmak istiyorum.
Look, I'm not saying Jordan's not good, but, between you and me, you really think she's center-forward material?
Jordan kötü demiyorum ama aramızda kalsın gerçekten onun ileride oynamasını mı düşünüyorsun?
I'm just saying, if you want to make the playoffs, Jordan's your girl.
Eğer playofflarda olmak istiyorsan en büyük kozun Jordan.
Jordan went on for five pages about how I hurt her feelings when I asked her to pick up cones after practice.
Jordan ona idmandan sonra malzemeleri toplamasını isteyince duygularının nasıl incindiğini anlatan beş sayfalık mesaj attı.
Poor woman has been pining after ya. Ain't that right, Jordan?
Zavallı kadın sizin hasretinizi çekiyordu, doğru değil mi Jordan?
My name is Jordan, not "boy."
İsmim Jordan "evlât" değil.
And then, Jordan, my husband, he got a box.
Sonra kocam Jordan'a bir kutu geldi.
I need a splint, but I can't let Jordan know'cause she'll kill me, so...
Alçıya ihtiyacı var ama bunu Jordan bilmemeli çünkü beni öldürür.
TC, Jordan needs you in trauma two.
T.C., 2. travma odasında Jordan'ın sana ihtiyacı var.
Jordan roped me in.
Jordan beni tuzağa düşürdü.
You know, buddy, it's probably better that Jordan found out than Ragosa.
Biliyorsun, dostum, bunu Jordan'ın bulması Ragosa'nın bulmasından iyidir.
Just weird having Jordan as the boss.
Jordan'ın patron olması karışık geliyor.
More for Jordan than Todd.
Mm, more for Jordan than Todd. Todd'dan çok Jordan dedi diye.
Better than M.J.'s jersey from the 63-point game?
Michael Jordan'ın 63 sayı attığı maçtaki formasından bile mi iyi?
Harvey, I just told you this gift is better than M.J.'s jersey.
Harvey, bunun Michael Jordan formasından daha iyi olduğunu söyledim sana.
Sean, it's Jordan.
- Sean ben Jordan.
I'm Jordan.
Ben Jordan.
Jordan is also a girl.
Jordan da ayrıca kız.
Jordan, come on.
Jordan hadi ya.
I can't believe Jordan would do this to me.
Jordan'ın bunu bana yaptığına inanamıyorum.
Wait a minute, Jordan wrote this?
Bir dakika, Jordan mı yazdı bunu?
You went out with Jordan?
Jordan'la mı çıktın?
Well, Jordan can kiss my ass.
Jordan götümü yesin.
Jordan, what are you doing?
Jordan ne yapıyorsun? Alkolikler destek grubundasın sen.
Jordan, Jordan... you're being very self-destructive.
Jordan, Jordan... Kendine zarar veriyorsun şu an.
Had a party here last night celebrating Jordan and I finishing our sex study.
Jordan'la, seks çalışmamızı bitirdiğimiz için kutlama yaptık.
Yeah, but... I forgot to invite Jordan so I could actually have some fun.
Evet ama Jordan'ı davet etmeyi unuttum.
- Charlie and Jordan Go to Prison - Original air date April 3, 2014
Andaç Akalın İyi seyirler.
- Hi. Jordan, this is Shauna from the grant foundation.
Jordan, ödenek vakfından Shauna.
Charlie, Jordan, this is Peter Mazer.
Charlie, Jordan bu Peter Mazer.
Trick Jordan into watching them so I can go to the concert.
Jordan'ı onlara bakmaya ikna et, böylece birlikte konsere gidebiliriz.
Hey, Jordan.
Naber, Jordan.
Everybody, this is Jordan.
Millet, bu Jordan.
Jordan, it's hard to spread icing with a spoon.
Jordan, kaşıkla krema sürmek zor oluyor.
Look, I know you talked to Jordan.
Bak, Jordan'la konuştuğunu biliyorum.
Don't you think, Jordan?
Değil mi Jordan?
I was supposed to be somewhere for Jordan, but... you know what?
Jordan için bir yere gidecektim ama bu tip şeyleri abartır hep.
I'm out. I've just texted Jordan that I'm on my way.
Jordan'a yolda olduğumu mesaj attım.
Jordan, this could be big.
Jordan bu çok iyi olabilir.
Jordan, what are you doing?
Jordan ne yapıyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]