Jousting translate Turkish
92 parallel translation
- It's for jousting.
- Atlı mızrak dövüşü var.
- Jousting?
- Mızrak dövüşü?
Want a flag like your jousting uncle?
Oyuncu amcan gibi bir bayrak ister misin?
Now I'll love you... native of La Pointe-Courte, son of a boat carpenter... fan of jousting and the sun!
Şimdi seni sevebilirim... La Pointe-Courte yerlisi, sandal marangozunun oğlu... oyun ve güneş aşığı insan!
I proved I was on the jousting list and here I am!
Müsabaka listesinde olduğumu kanıtladım ve işte buradayım!
I'm proud to give Albert Soldino the Grand Jousting Trophy!
Albert Soldino'nun Geleneksel Yarışma Kupası'nı gururla takdim ediyorum!
Jousting by our boldest knights.
Mızrak dövüşü yapan şövalyelerimiz.
I could tell you of winged knights jousting with death, if I felt you could smell a story the way you smell whisky.
Bir haberin kokusunu da viskinin kokusu gibi aldığını düşünseydim sana kanatlı şövalyelerin ölüme meydan okuyuşlarını anlatabilirdim.
I'm learning the rules of combat and swordsmanship and jousting and horsemanship.
Dövüş usulleri ve kılıç kullanma eğitimi alıyorum ve at sırtında mızrak dövüşü ve binicilik.
Jousting is a fine skill.
Bu bir yetenektir.
It's too bad jousting's gone out of style.
Düellonun unutulması kötü olmuş.
It was just like watching Sir Lancelot jousting Sir Turquine.
Sör Lancelot'un Sir Turquine'i mızrakla attan düşürmesi gibiydi.
And besides, who says Igor's any good at this jousting stuff?
Peki, Igor'un mızrak dövüşünde iyi olduğunu kim söylüyor?
On my left five-time all-European undefeated jousting champion going by the name of Igor "The Truth" Deathshire.
Solumda beş mızrak dövüşü şampiyonluğu bulunan, yenilgisiz öz be öz Avrupalı, "Hakikat" lakaplı, Igor ölümköylü.
Think of it as two separate melodies jousting for supremacy. The hands, giants- - ten fingers each.
bunu at üstünde mızrak dövüşü yapan iki melodi gibi düşün eller ve, devler her birinde 10 parmak.
Dad, a guy's selling a pair of jousting sticks.
- Baba adamın biri bir çift düello sopası satıyor.
Jousting sticks?
Düello sopası mı?
- Darl, what do you want with jousting sticks?
- Hayatım, düello sopasını ne yapacaksın? Bilmem.
But they're jousting sticks.
Tamam da düello sopası yani.
What would anyone want with jousting sticks?
İnsan düello sopasını nerede kullanır ki?
For jousting sticks?
Düello sopası için mi?
How much is a jousting stick worth, Dad?
Düello sopasının ederi nedir baba?
Hey, did they have gyms when you were young, or was it just a lot of jousting?
Sizin zamanınızda spor salonu var mıydı yoksa sadece mızrakla mı dövüşüyor muydunuz?
You can't quit jousting.
Bıraktın mı? Ama müsabakayı bırakamazsın.
Camelot? Like, jousting?
Camelot türü mü?
The bai may be a playground, but it's also a jousting arena... a boxing ring.
Düzlük, bir oyun alanı olabilir, ama aynı zamanda bir dövüş alanıdır da bir boks ringi gibi.
That beautiful horn is for jousting.
Bu güzel boynuz sadece dövüş maksatlıdır.
And jousting is where size of body and horns really counts.
Bunlar, iriliğin ve boynuzların gerçekten önemli olduğu dövüşler içindir.
You know, I was never quite sure which of them was more out of touch with reality... Don Quixote, jousting with imaginary enemies... or his loyal lackey Sancho Panza... indulging his master's fantasies in spite of the danger to everyone else.
Hangisinin daha fazla gerçeğin dışına çıktığını fark edememiştim hayal ürünü düşmanlarla uğraşan Don Kişot mu yoksa herkese vereceği zarara rağmen efendisinin fantazilerini yerine getiren sadık hizmetkarı Sancho Panza mı?
You care more about your fan club and your next jousting tournament.
Fan kulübünüzü ve bir sonraki mızrak dövüşü turnuvasını daha fazla önemsiyorsunuz.
Who would do anything to please his jousting instructor.
Mızrak dövüşü eğitmenini memnun etmek için her şeyi yapan biriyken.
But a booth and a nice sign... a person standing at the jousting match, they turn around...
Ama bir stant ve güzel bir tabela. At üstünde mızrakla dövüşen bir adam.
Jousting.
- Turnuvada.
Jousting. Yes.
- Turnuvada, evet.
I've gotta practice my jousting. "
Antrenman yapmalıyım " diyor hep.
Still jousting'and roustin'.
Hala meraklı ve rahatsız edicisin.
We will have to have lunch one day and engage in a little verbal jousting.
Bir gün yemek yiyelim ve sözlü düelloya girişelim.
Happy jousting.
Mutlu dövüşler.
They had jousting tournaments in nature.
Doğada sürekli çarpışıyorlardı.
You're gonna tame the jousting steed?
Turnuva atını mı terbiye edeceksin?
I grant you, poker isn't as romantic as, say, jousting, but it shows how they felt about you.
Tabi ki poker atlı dövüşler kadar romantik değil ama yine de senin için nasıl hissettiklerini gösteriyor.
We've put on this jousting tournament for you and our brotherAhmet.
Bu, cirit oyunlarını, sizler ve ağabeyim için tertip etmiş bulunuyoruz.
Three shakespearean shows each night, and live jousting.
Her gece üç Shakespeare gösterisi ve canlı mızrak dövüşü var.
I'm looking at you, jousting team!
Bu doğru, sizden bahsediyorum, mızrak dövüşü takımı!
The jousting, the costumes.
At üstünde dövüşmek, kostümler...
Ouvic was jousting in central park?
Kurbanımız, Central Park'ta atlı mızrak dövüşü mü yapıyormuş?
The males begin to fight jousting like medieval knights using a projection on the front of the shell like a lance.
Erkekler, ortaçağ şövalyeleri gibi turnuvalar düzenleyerek, kabuklarının önündeki çıkıntıyı mızrak gibi kullanarak, dövüşmeye başlarlar.
You call jousting at curtains with a scimitar control?
Elinde palayla perdelere saldırarak mı yapıyorsun bunu?
Um, I think I've mentioned that I study the sport of jousting?
Sana hazırlandığım şu spor turnuvasından bahsetmiş miydim?
He's jousting against the assassin.
Düelloyu, suikastçıya karşı yapacak.
- It was for the jousting demonstration...
Evet.