English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ J ] / Judiciary

Judiciary translate Turkish

203 parallel translation
The Judiciary Committee summoned witnesses to hear their opinions.
Adalet komitesi görüşlerini almak için ilgilileri topladı.
The review entered its final phase... and the Judiciary Committee met today
Fuhuşa karşı yasa tasarısı gene rafa kalktı. Görüşme son aşamadaydı ve adalet komitesi bugün toplandı.
Did the judiciary protest these laws abridging their independence?
Yargı çevreleri bağımsızlıklarını yok eden bu kanunlara karşı geldiler mi?
Do you think the judiciary was aware of the consequences to come?
Sizce yargı çevreleri yaklaşan sonuçların farkındalar mıydı?
It's either a virtue or a defect of our judiciary system.
Bu demokratik sistemin iyi ya da kötü bir yanı.
Since there were casualties, only the judiciary has jurisdiction.
Zira bu tür zayiatlar.. sadece hukukun yetki alanına giriyor.
You know we can't launch our own investigation when the judiciary is involved.
Biliyorsunuz ki konu yargıya intikal etmiş durumda.. .. keyfi olarak bir soruşturma başlatamayız.
The judiciary has no interest in this topic.
Yargı bu konu ile ilgilenmiyor.
If you don't comply, you go to jail. That's what the judiciary is for.
Eğer muvafakat verilmezse, hapsi boylarsın.
No, it's just that those of us in the judiciary aren't in the habit of thinking about tensions between nations.
Hayır, sadece biz hukukçular halklar arasındaki gerginlikleri düşünmeyi kendimize pek âdet edinmemişizdir.
I'm the judiciary here in Fleur du Lac.
Fleur du Lac'ın yargıcıyım.
This film is inspired by that drammatic context, not only southern, given to us by the judiciary and parliamentary chronicles and the journalism on the Camorra.
Bu film dramatik bağlamda sadece güney değil ; ulusal yargı ve parlemento kronikleri ve Camorra üzerine yapılan gazetecilikten esinlenilerek çekilmiştir..
He's a retired judiciary president.
Neden? O bir sosyalist.
Commander Riker has told me that you have been studying the effects of outpost judiciary decisions on Federation law.
Yarbay Riker, karakollardaki adli kararların Federasyon yasaları üzerindeki etkisini çalıştığınızı söyledi.
We need a judiciary that is sensitive to the needs...
Adalet sistemi sıradan Amerikalıların ihtiyaçlarına karşı...
Judiciary?
Adalet bakanı?
In the German Territory, no one is allowed to interfere our Judiciary system
Alman topraklarında kimsenin adli sistemimize karışmasına müsaade etmeyiz.
According to the judiciary system of China, I have to protect him
Onu korumakla yükümlüyüm.
Now, even you should follow our judiciary system
Artık siz de adli sistemimize uyacaksınız.
Eight resolutions calling for the impeachment of the president were referred to the judiciary committee by the House.
Bugün Başkentte... başkanın suçlanması ile ilgili sekiz yasa önergesi.. Meclise sunuldu.
- The House Judiciary Committee has voted 27 to 11 to recommend impeachment to the House.
Adli kurum'a... 1 1'e 27 oylandı... Bütün Evde suçlama konusunda iyi izlenim bırakmak için.
Police today are illiterate. Send this to the Judiciary now.
herşey çok hızlı değişiyor diğer belgeleri yargıya gönderdim!
You're one of the leaders of this party, a rising star... but you've got a Republican-heavy Judiciary.
Yıldızı parlayan bir partinin lidersindir... ama yine de adalet seni soruşturmaya alır.
-'Cause he's head of Judiciary.
- Çünkü adalet bakanıdır.
Come in. The House will put together its bipartisan subcommittee... of the Judiciary to interview you and advise and consent to your nomination.
Bu arada, Partinin adli alt kurulu... aday gösterdiğin kişileri seninle beraber değerlendirecek... ve sana bazı öğütlerde bulunup, danışmanlık yapacak.
The Judiciary's for senior members.
Yaşça büyük üyeler için bir adliye.
Well, either way, we have to have a strong judiciary to keep it in check.
Her şartta güçlü bir hukuk sistemi kurarız. Denetlemek için.
It is a matter for the police and for the judiciary.
Polis ve yargının meselesi bu.
You file a judiciary grievance against her, and every judge we face will take it personally.
Onu şikayet edersen her yargıç bunu üstüne alınacaktır.
"Discuss the Hicks ruling as a manifestation... " of the judiciary's attempt to maintain a speedy disposition...
" Modern mahkeme sisteminde suç olaylarının hızlı bir şekilde halledilmesi için...
There's our intellectual from the judiciary.
Adli polisten bizim entelektüel arkadaşımız.
To think I learned to shoot at the judiciary.
Ben de sizin atış dersleri aldığınızı bilmiyordum.
It's okay, Officer. It's the Judiciary.
Efendim, adli polis geldi.
Detective Chief Inspector Vincke, Judiciary.
Adli polisten Komiser Vincke.
Shouldn't we inform the Judiciary?
Ne zaman adli polise haber vereceğiz?
If the Judiciary thrills you so much, go and work for them.
Lemmens, adli polisi o kadar çok seviyorsan, git onlarla çalış.
The Judiciary can have him when we're done.
Biz işimizi bitirdikten sonra, adli polis de sorgulayabilir.
Klingon Judiciary says that you are.
Klingon yargıçları olduğunu söylüyor.
- The judiciary has seen them.
- Yargı gördü. - Öyle mi?
The judiciary keep trying to persuade the Government to pass some legislation to make them more binding, but they've got better things to worry about.
Yargıçlar hükümeti daha bağlayıcı yapmak için yasallaştırma konusunda ikna etmeye çalışıyor ama onların da endişelenmek için daha önemli sorunları var.
I want an independent judiciary.
Özgür mahkemeler istiyorum.
What about the Judiciary?
Adliye Teşkilatı'na ne demeli?
A former district attorney, the highest-ranking woman on the house judiciary committee.
Stanford Hukuk Fakültesi mezunudur. Eski bir savcıdır. Temsilciler Merkezi Yargı Komistesinde en üst mevkiye ulaşmış bir kadındır.
I'll hear from the judiciary soon.
Yakında mahkemeden haber gelir.
Someone from the House judiciary committee and a Congressional liaison.
Hangi iki hat? Meclis Hukuk Komisyonu'ndan ve...
In less than one hour, the Senate Judiciary Committee will vote on Judge Wallace Rainer's nomination to the Supreme Court.
Bir saatten az bir süre içerisinde Senato Adalet Komisyonu Yargıç Wallace Rainer'in yargıtay adaylığını oylayacak.
But Senator Mazarra, Chairman of the Judiciary Committee, has announced that Judge Rainer's confirmation hearing will not resume until the beginning of next week.
Fakat Senatör Mazarra, Mahkeme Komitesinin Başkanı Yargıç Rainer'ın başkanlık seçiminin, önümüzdeki hafta başlangıcına kadar devam etmeyeceğini bildirdi.
19 senators on the Judiciary Committee.
Mahkeme komitesinde 19 senatör var.
Jeffrey Collins stated that, as soon as the Judiciary Committee reconvenes, he will vote to confirm Wallace Rainer, the President's nominee to the Supreme Court.
Jeffrey Collins, Adli Komite yeniden toplanır toplanmaz,... Wallace Rainer lehine oy vereceğini belirtti,... başkanın komite için kendi adayıydı.
The judiciary in Sudan is very well-known for its integrity and competence and we think that it is within the competence of our system that we will prosecute whoever is committing crimes in Darfur.
Sudan'daki yargıçlar dürüstlükleriyle ve yetenekleriyle bilinirler. Ve bize göre bu yetenekleri kapsamında Darfur'da cezasız kalan suçlara dava açacağız.
Senator, if we use our vote to block further investigations by the judiciary, what will be left of this country's institutions?
Senator, acaba adli yargının soruşturmalarını engelleyerek değerlendirmezsek bu ülkenin kurumları geride ne bırakacak?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]