Jumpers translate Turkish
268 parallel translation
You got some jumpers for a battery?
Akü için bağlantı kablonuz var mı?
In their kitbags they stuffed their meagre possessions, old clothes, jumpers, bundles of old letters, whittled walking sticks, and off they set!
Çantalarına, sahip oldukları çok az şeyi ;... eski giysilerini, kazaklarını, eski mektup destelerini doldurup... yontulmuş bastonlarla yola koyuldular.
The state of weightlessness is also experienced by pilots in a diving plane, and by parachute jumpers during a free-fall jump.
Ağırlıksız şartlarda deneyimli pilotlar tarafından ve paraşütle atlama sırasında düşüşe yarar.
Over at another mine, fighting some claim-jumpers.
Öteki madende, işgalcilerle mücadele içine girmiş.
There's a nice spot there by Southwark Bridge - popular with jumpers.
Southwark köprüsünde güzel bir yer. İntihar edenler oraya gider.
Holy jumpers!
Aman Tanrım!
I've set the jumpers up there. Stand by till I give you a signal.
Ben sinyal verene kadar beklemede kal.
The ones with the jumpers?
Süveteri olanlar mı?
Good luck, jumpers.
İyi şanslar paraşütçüler.
All right, mother-jumpers!
Pekala, orospu çocukları!
Get my suitcase ready. A suit, shirts, jumpers Bruxelles is a cold place.
Kostüm, gömlekler, kazaklar..... Brüksel soğuk bir yer.
Watch out for the jumpers, Joe.
Bağlantı teli aklında olsun Joe.
It entails taking his jumpers to Sketchley's.
Kazaklarını Sketchley'e götürmemi gerektiriyor.
Those puddle jumpers can fly in anything.
Bu uçaklar her şartta uçabilir.
The wind shifted and the smoke jumpers...
Rüzgarın yönü değişmiş ve paraşütçüler...
The jumpers are in the clear.
Paraşütçüler de kurtuldu.
Claim jumpers!
Maden hırsızları!
No, siree. No ugly green jumpers for me. And those stupid clunky shoes.
Yeşil elbise ve hantal ayakkabılar giymem.
And these are the fabulous Bail Jumpers!
Bunlar da Muhteşem Bail Jumpers!
And they're astonishing jumpers.
Ve müthiş zıplıyor.
Have you had a lot of success talking jumpers in from window ledges?
Binanın camından atlayacakları, geri çevirmede başarılı mısınız?
The employment records on the two jumpers.
İki atlayan kişinin de iş kayıtları.
- We're just jumpers, here. - What do you think you're doing, sport?
- Sadece paraşütçüyüz...
Demo jumpers, we've got about a 12-minute call to dress rehearsal.
Gerçek atlayışlar 12 dakika sonra.
Is that the only come-on you sleep jumpers can come up with these days?
Sadece uyku pijamalarıyla gidilen şu özel partilerden değil mi?
I want it down floor so we can get it to one of our good jumpers.
Topu içeri indirmenizi istiyorum böylece topu iyi şutörlerimizden biriyle buluşturabiliriz.
- Give me the jumpers.
- Bana ayar sigortalarını ver.
Plus jumpers tend to open the window before they jump.
Ayrıca intihar edenler atlamadan önce pencereyi açarlar.
Elephants aren't particularly good jumpers, if that's what you're thinking.
Filler iyi zıplayamazlar, eğer aklınızdan geçen buysa. Hayır.
Raul is always making him go up the fire escape or pull the jumpers off the tops of buildings. Stuff like that.
Raul onu yangın merdiveninden çıkarırdı, binaların tepesinden atlatırdı.
He went under, and now some fucking Korean owns it... who fired these guys and is making a killing... because he hired 40 fucking border jumpers.
Iflas edince lanet olasi... bir Koreli satin alip bu cocuklari isten kovdu! Ve deli gibi para kazaniyor, cunku 40 tane kacak isci aldi!
Don't you know it's illegal... to hire fucking border jumpers, you nip bastard?
Gel buraya! Kacaklari ise almanin yasal olmadigini bilmiyor musun, cekik pislik?
On jumpers, but the bodies were usually found on sidewalks.
Paraşütçülerde, fakat genelde cesetleri sahilde bulunur.
Medical examiner listed them all as jumpers.
Uzmanlar onları serbest atlayıcı olarak belirlemiş.
Well, jumpers and... cakes.
Sayıyorum, kazaklar pasta.
Jumpers open the windows first.
- Atlayanlar önce pencereyi açar.
Yes, two fresh jumpers, two fresh T-shirts, two woolly hats, all right?
Evet, iki kazak, iki T-shirt, iki yün şapka, tamam mı?
Jumpers take their glasses off.
"Atlayanlar" gözlüğünü çıkarır.
Jumping from 1,000 feet AGL in sticks of 12 jumpers per aircraft.
Tek yapmanız gereken öğrendiklerinizi hatırlamak.
I wouldn't have gave half these bail-Jumpers the opportunity.
Bu fırsatların yarısını bile vermezdim.
- Those line-jumpers... they had barcodes, Max.
Ne oldu? - Şu izinsiz kapıdan geçenler... Barkodları var, Max.
The suits think all the jumpers have been pushed
Takım elbiseliler atlayan herkesin itildiğini düşünüyor.
Valerie was constantly knitting little jumpers to keep him warm.
Valerie, onu sıcak tutabilmek için sık sık küçük kazaklar örüyordu.
Those Onesies and jumpers, they have control over me.
Küçücük elbiseler kontrolü ellerine aldı.
Where are the other jumpers?
- Atlayan öbür erler nerede?
It's a big Mexican restaurant, but they have, like, cliff jumpers and Black Bart's Cave and all kinds of stuff.
! İçinde yüksekten atlayan cambazlar, Kara Bart'ın Mağarası gibi bir sürü şey olan büyük bir Meksika Restoranı!
They're such lightweights, they can race along the thin twigs at the very far end of the branches. And they're spectacular jumpers.
O kadar hafiflerdir ki, ağaçların ucundaki ince dallarda koşabilirler ve muhteşem atlayışlar yaparlar.
There are some... jumpers and things.
Burada biraz... üst baş var.
He says drop the jumpers behind the beaches.
İç kısımlara atlasınlar diyor.
I need jumpers breathing down the Germans'necks pulling them around.
Almanları kovalamak için onlara ihtiyacım var.
You guys don't miss open jumpers.
Boş şutları kaçıramazsınız.