Juror number translate Turkish
143 parallel translation
- Juror number 6?
- 6 numaralı jüri?
- Juror number 7?
- 7 numaralı jüri?
- Juror number 10?
- 10 numaralı jüri?
- Juror number 11?
- 11 numaralı jüri?
- Juror number 12?
- 12 numaralı jüri?
- You can convict John Gotti... - You see Juror Number 5?
Jurinin 5 numarasını görüyor musun?
You're not gonna get away with this, especially not with juror number two leaving a trail of tamale hots from the food court.
Bu yanınıza kalmayacak. Özellikle de iki numaralı jüri üyesinin restoranların birinden Meksika yemeği aşırması hiç kalmayacak!
- Look at juror number 11.
- 11 numaralı üyeye bak.
Well, I knew I had him when juror number six asked me to stop reading one page into it.
- Altı numaralı jüri, bir sayfayı okurken kesmemi söyleyince, onları kandırdığımı anladım.
You are not juror number nine in the biggest case of the year.
YıIın en büyük davasında 9 numaralı jüri sen değilsin.
- Juror number nine.
- Dokuz numaralı jüri.
Right here at the end, Loreen Duke, juror number 10...
Son da, Loreen Duke. 10 numara.
He was prospective juror number 54, but he didn't make it on.
54 numaralı adaymış ama jüriye girmeyi başaramamış.
We just picked up Juror Number 12 at a casino in Wallenpaupack.
12 numaralı jüri üyesini Wallenpaupack'da bir gazinoda bulduk.
Henry Smalls, Juror Number 12...
Henry Smalls, 12 numaralı jüri üyesi...
It wasn't Juror Number 12.
12 numaralı jüri üyasi değildi.
Juror Number 12 was blackmailing you.
12 numaralı jüri üyesi size şantaj yapıyordu.
- Juror Number 11.
- saldırdığınızda koptu.
Juror number seven!
Yedi numaralı jüri üyesi.
Juror number 10!
10 numaralı jüri üyesi.
- [Gasps] Oh, Juror Number Four!
- Dört numaralı jüri üyesi! Çok teşekkürler.
Do you wish to enter a challenge to the seating of potential juror number 12, Maxine Harris?
12 numaralı potansiyel jüriliğe oturan Maxine Harris'le bir karşılaşmaya girmek ister misin?
I'm Juror Number Seven, then we'll go this way - Number Eight, so forth.
Ben yedi numaralı jüriyim, Biz bu tarafa gidelim Sekiz numara dördüncü sıraya.
[Juror Number Seven] All right.
Tamam yapalım.
Juror number six is born again.
6 no'lu jüri üyesi tekrar doğmuş.
From what I understand, juror number 9 was finishing her lunch, when suddenly she stood up, grabbed her chest, and collapsed. Could be anything in that food.
Anladığım kadarıyla 9 no'lu üye yemeği bitmek üzereyken aniden ayağa kalkmış elleriyle göğsüne tutup.
Is this where juror number 9 ate her lunch?
9 no'lu üye burada mı yedi yemeğini?
So, I take it that you weren't here in the room when juror number 9 collapsed?
Anladığım kadarıyla 9 no'lu üye yere yıkıldığında sen odada değilmişsin?
Li--like juror number 9 usually had lunch with juror number- juror number 3.
Örneğin, 9 no'lu üye genelde öğle yemeğini kimle yerdi? - 3 no'lu üyeyle. - Peki.
Juror number 9, as you know, had congestive heart disease.
Biliyorsun. 9 no'lu üyede konjestif kalp yetmezliği vardı.
And juror number 3 is a diabetic.
Ve 3 no'lu üye şeker hastasıydı.
A.K.A. juror number 9. So, I'm going to ask you a few questions.
O yüzden sana birkaç soru soracağım.
I made some phone calls to the courthouse. I planned to kill juror number 4.
Adliyeyi telefonla aradım birkaç kez. 4 no'lu üyeyi öldürmekti niyetim.
This is Kent Brockman, juror number seven, saying, "I'll have the roast beef for lunch."
Ben Kent Brockman, yedi numaralı jüri, diyor ki "Öğle yemeği için biftek alacağım".
Keep your eye on Juror Number Three.
Üç numaralı jüriye dikkat edin.
For instance, take a look at juror number five.
Örneğin, 5 numaralı jüri üyesine bak.
Juror number four.
- 4 numaralı jüriden.
Juror number seven was excused for a death in the family, and the alternate juror took her place.
Yedi numaralı jüri ailesinin cenazesi yüzünden görevine gelmemişti. Vekil jüri, onun yerine geçti.
Maintain eye contact, you're losing juror number four.
Göz temasını koru. 4 numaralı jüriyi kaybediyorsun.
Ah, Parker, how is juror number six today?
- Ne? Parker ; 6 numaralı jürimiz nasıllar bugün?
Well, juror number one, that's the jury foreman, there's nothing hinky in his finances, but in his garbage I found an envelope for a passport, a receipt for two tickets to Fiji, luggage, these.
1 numaralı jüri. Bu Jüri başkanı. Finansal kayıtlarında bir şey yok ama çöpünde pasaport zarfı ve Fiji'ye iki uçak bileti fişi buldum.
If it hadn't been for juror number nine, we would have convicted.
Eğer dokuz numaralı üye olmasaydı onu mahkûm edebilirdik.
We do our homework and look into Juror Number 2.
Ödevimizi yapıp, 2 numaralı jüriyi araştıracağız.
- And Juror Number 11.
- Ve 11 numaralı jüriyi de
- Mm-hm. Or Juror Number 11.
- Evet 11 numaralı jüriyi de.
Juror Number 2 is Marilyn Wolk, a hairdresser from South Bridgeport.
Marilyn Wolk 2 numaralı jüri güney Bridgeport'lu bir kuaför.
And Juror Number 11 is Calvin Tober. He's a grad student in Comparative History.
11 numaralı jüri, Calvin Tober karşılaştırmalı tarih, yüksek lisans öğrencisi.
We're still working on the other juror. Juror Number 11.
Hala diğer jüri üyesi üzerinde çalışıyoruz. 11 numaralı jüri.
And we're not saying that Juror Number 2 was definitely bought off.
Ve kesinlikle 2 numaralı jüri satın alınmış demiyoruz.
We just think that based on appearances and the fact that it takes one bad juror to toss out a favorable verdict, we should use that as pretext to bump Juror Number 2 and put in the alternate.
İşin görünüşü ve lehimize olan bir kararın bir tane kötü jüri ile çöpe gidebileceğini göz önünde bulundurarak... 2 numaralıyı çıkartmak ve yerine yedek jüri atamak için durumu mazeret olarak kullanalım.
Juror number nine.
Dokuz numaralı üye.
number 1543
numbers 179
number one 624
number seven 54
number nine 43
number four 112
number two 453
number five 132
number three 234
number eight 35
numbers 179
number one 624
number seven 54
number nine 43
number four 112
number two 453
number five 132
number three 234
number eight 35