Just a few more seconds translate Turkish
76 parallel translation
Just a few more seconds.
Birkaç saniye daha!
Hang on, just a few more seconds.
Sadece bir kaç saniye daha, asılı kal.
Just a few more seconds.
Sadece Birkaç saniye daha.
- Just a few more seconds.
- Birkaç saniye sonra.
Hold on, Kathryn, just a few more seconds.
Dayan, Kathryn, sadece bir kaç saniye daha.
Just a few more seconds.
Sadece birkaç dakika
Just a few more seconds.
Bir kaç saniyemiz var.
Just a few more seconds.
Bir kaç saniye daha.
Just a few more seconds.
- Sadece birkaç saniye daha.
Just a few more seconds and we would've had it!
Yerini bulmamıza birkaç saniye kalmıştı! Abi!
Just a few more seconds.
Geçidi aç.
Just a few more seconds.
Birkaç saniye daha.
Okay, Virgil, just a few more seconds.
Tamam. Bir kaç saniye daha.
- Just a few more seconds, sir.
- Sadece birkaç saniye daha, Efendim.
Just a few more seconds, E.
Birkaç saniye bekle, E
I'm gonna come up and meet you. Just a few more seconds, OK? I can't.
Harika bir kızsın, birkaç dakika daha.
Just a few more seconds.
Sadece birkaç saniye.
Just a few more seconds.
Sadece bir kaç saniye daha.
Just a few more seconds.
Sadece birkaç saniye daha.
I'm gonna be just a few more seconds.
Bir iki dakika içinde hazır olurum.
Please, just a few more seconds?
Lütfen, birkaç saniye daha?
Just a few more seconds, everyone.
Sadece birkaç saniye daha, millet.
Just a few more seconds. ARCHER :
Bizimle kal Jane.
Uh, do you think you two could focus for just a few more seconds while we ask you a couple more questions?
Bir kaç saniye daha buna odaklanabilir misiniz? Size bir kaç soru daha sorarken.
Just a few more seconds!
Birkaç saniye kaldı.
Aw, you couldn't have just toughed it out for just a few more seconds, Kurt?
Birkaç saniye daha dayanamadın mı, Kurt?
No. Just a few more seconds.
- Birkaç saniye daha.
Come on, Bernard, just a few more seconds!
Hadi Bernard, sadece birkaç saniye daha!
Just a few more seconds!
Birkaç saniye daha!
Just a few more seconds of your time, please.
- Birkaç saniye daha ayırmanı lütfen.
Perhaps not. Just a few more seconds, Cap.
Belki de olmaz.
Just a few more seconds.
Bir dakika. Tamam, şimdi ıkın.
Just a few more seconds.
Birkaç saniye müsaade edin.
Just a few more seconds.
- Ne? Birkaç saniye daha sadece!
Just a few seconds more.
- Bir kaç saniye daha.
Just a few seconds more.
Bir kaç saniye daha.
Just a few seconds more.
Birkaç saniye daha.
Just give me a few more seconds.
Bana bir kaç saniye daha ver.
Just keep those guys off me for a few more seconds, will you?
Onları birkaç saniyeliğine benden uzak tutarsınız, değil mi?
- More help. But just a few seconds had elapsed before your men responded.
Ama adamlarınızın bölgeye gelişi, diğerlerinden birkaç saniye sonra.
Just hold on a few more seconds.
Birkaç saniye daha dayan.
Can we just sit here... for a few more seconds?
Birkaç saniye daha... kalabilir miyiz?
In just a few seconds, supernovas create more energy than our sun ever will.
Chandra Gözlemevi bir uzay teleskobu.
Just give him a few more seconds.
Ona birkaç saniye daha ver.
I just need a... a few more seconds.
Sadece birkaç saniyeye ihtiyacım var.
I just need a few more seconds.
Sadece bir kaç saniyeye daha ihtiyacım var.
Just get me a few more seconds.
Birkaç saniye daha ver.
Just need a few more seconds...
Bana biraz daha zaman ver...
I could have driven it if they'd just waited a few more seconds.
Birkaç dakika daha bekleselerdi onu sürebilirdim.
Please just give me a few more seconds!
N'olur, biraz zaman ver! Yapabileceğimi biliyorum!
Just for a few more seconds.
Sadece birkaç saniye daha.