Just do me a favor translate Turkish
543 parallel translation
Now, Pirovitch, just do me a favor and deliver my note.
Pirovitch, bana bir iyilik yap ve notumu ilet.
Just do me a favor, would you?
Bana bir iyilik yapar mısınız?
Just do me a favor, O'Hanlan, stay out of my place.
Bana bir iyilik yap, O'Hanlan, mekanımdan uzak dur.
Just do me a favor, don't holler at me.
Bir iyilik yap, bana bağırma.
Just do me a favor. Don't go to pieces on me now.
Bana bir iyilik yap da şimdi sinir krizi geçirme.
Just do me a favor and don't talk anymore.
Bana bir iyilik yap ve artık konuşma.
Please just do me a favor.
Bana bir iyilik yap.
Just do me a favor and clear her place.
Sadece bana bir iyilik yapıp, onun yerini temizleyin.
Just do me a favor, man.
Bu iyiliği bana yap adamım.
Why don't you just do me a favor.
- Eski koleksiyoncu, evinde öldürüldü.
Just do me a favor, and don't bid on the deer stand.
Bana bir iyilik yap ve sakın geyik plâtformuna teklif verme.
Maybe you can just do me a favor?
Belki de bana bir iyilik yapabilirsin.
Just do me a favor.
Bana bir iyilik yap.
Just do me a favor. Don't shoot out the window.
Bana bir iyilik yap ve camdan dışarı ateş etme.
Just do me a favor. Don't tell Alex.
Bana bir iyilik yap ve Alex'e söyleme.
So will you just do me a favor and evacuate?
Şimdi, bana bir iyilik yap ve kaybol buradan.
Rene who? Whatever. Just do me a favor.
- Neyse, bana bir iyilik yap.
Just do me a favor and go away.
Bana bir iyilik yap da git başımdan.
Just do me a favor, count his balls.
- Testislerine bakar mısın?
Just do me a favor. Give me five minutes.
Bana bir iyilik yap ve beş dakika zaman ver.
Just do me a favor- -
Bana bir iyilik yap.
Just do me a favor.
Sadece bana bir iyilik yap.
You couldn't just do me a favor and, like, hold them in?
Onları içinde tutarak bana bir iyilik yapamazsın değil mi?
Just do me a favor.
Bir iyilik yap.
Joe doesn't have to bribe me just because I do him a little favor.
Kendisine iyilik yapıyorum diye Joe'nun bana rüşvet vermesine gerek yok.
Well, Tony doesn't have to bribe me just because I do him a little favor. I'd like to see him try and get it back.
Küçük bir iyilik yaptım diye Tony'nin bana rüşvet vermesine gerek yok.
- Marsha, do me a favor, will ya? Just shut up.
Marsha, bana bir iyilik yap ve çeneni kapat.
Do me a favor, will ya kids? When you're finished doing what you're doing, just clean it up.
Bana bir iyilik yapın, işiniz bitince etrafı temizleyin.
Do me a favor. Just stand there, okay?
Bana bir iyilik yap ve burada dur.
Pal, just between us guys here, do me a favor and tell her.
Bir erkek olarak senden rica ediyorum, bana bir iyilik yap...
Now, Al, you know I don't ask much of you because I know how severely limited you are, but please do me a favor and just say something to them.
Al, senden fazla bir şey istemediğimi biliyorsun çünkü, senin ne kadar sınırlı biri olduğunu biliyorum. Ama lütfen bana bir yararın olsun ve onlarla biraz konuş.
Just in case, you know, if she comes in here and she's not very good-looking, will you do me a favor- - pretend like you're my wife. Okay.
Eğer eskisi gibi güzel değilse geldiğinde benim karımmış gibi yapar mısın?
So, do me a favor, just go away.
Bana bir iyilik yap ve git.
Just go see this guy, do me a favor.
Bana bir iyilik yap ve git bu adamı gör.
Just an old friend who's dying to do me a favor.
Sadece bana bir iyilik yapmak için ölüp biten eski bir dostu.
Why don't you do me a favor, just be a prosecutor.
Bana bir iyilik yap ve sadece savcılık yap.
Look, do me a favor. The next time Buddy calls, just say to him, "I don't care." No, really.
Bak bana bir iyilik yap ve bir daha Buddy aradığında ona sadece umurumda değil de.
- Listen, do me a favor. Just call Jerry.
- Bana bir iyilik yap ve Jerry'i ara.
Do me a favor... just sit on it for a couple of days, give me a head start... before the wolves start circling, okay?
Bana bir iyilik yap... Kurtlar dolaşmaya başlamadan... birkaç gün işin üstüne otur ve bana zaman kazandır, olur mu?
Do me a favor and don't write them off just yet.
Lütfen işe yaramadıklarını söyleme.
Do me a favor. Just mind your business, please.
Bana bir iyilik yap ve kendi işine bak, lütfen!
Just do me a favor and please let me try and make this right. Enjoy the weekend.
Haftasonunun tadını çıkar.
Would you do me a favor and just flip over to section "U," please?
Bana bir iyilik yapıp, "U" Bölümü'nü açar mısınız, lütfen?
Here, do me a favor. Just hold him for a minute.
Bana bir iyilik yap ve bir dakikalığına sen tut.
But if you could just do me a little favor before you leave.
Gitmeden önce bana bir iyilik yapın.
Well, do me a favor and just put him on his own.
Bana bir iyilik yap ve kendisine bir hesap aç.
But if you could just do me a little favor before you leave.
Gidin. Gitmeden önce bana bir iyilik yapın.
Ben, do me a favor and just forget about luck, okay?
Bana şans dile. Bana bir iyilik yapıp şansı unut, olur mu?
- Do me a favor. Why don't you all just stay out of my closet!
Neden hepiniz benin klozetimden uzak durmuyorsunuz!
- If you don't like having a wacko for a girlfriend then why don't you do us both a favor and just break up with me!
- Sevgilinin bir çatlak olmasından memnun değilsen ikimize de bir iyilik yapıp neden benden ayrılmıyorsun?
Before I do, if you just could you do me a favor and just taste this?
Gitmeden önce bana bir iyilik yap ve tat.