Just for a few days translate Turkish
416 parallel translation
Well, if you can find somebody. Just for a few days.
Birkaç günlüğüne birini bulabilirseniz.
I wonder whether you can take me in, just for a few days?
Beni birkaç günlüğüne beni içeri, alıp almayacağını merak ediyorum?
Just for a few days.
Birkaç gün daha.
But if I could just lay my hands on some real money, just for a few days, I'd clear enough to retire.
Fakat sadece bir kaç gün için, biraz gerçek paraya ulaşabilecek olsaydım, emekli olmak için yeteri kadarını alırdım.
Just for a few days.
Sadece bir iki gün.
- Just for a few days
- Sadece bir kaç günlüğüne.
Just for a few days.
Sadece birkaç günlük.
Mother, please, it's just for a few days. Just for a few days so they won't find you.
Lütfen, seni bulmamaları için sadece birkaç günlüğüne.
It's just for a few days. I hope to go to Rome.
Sadece birkaç günlüğüne Roma'ya gitmeyi umuyorum.
Just for a few days?
Sadece bir kaç günlüğüne, ha?
Well, maybe just for a few days.
Pekala, bir kaç günlüğüne olabilir.
- Just for a few days.
- Sadece birkaç günlüğüne.
It's just for a few days.
Sadece birkaç gün sürecek.
I think I should be admitted, just for a few days, so you can be sure.
Bence hastaneye bir kaç günlüğüne yatmalıyım, Sadece emin olmak için.
My attorneys have assured me that it need be in name only, just for a few days.
Avukatlarım bunun sadece görünürde de olabileceğini söyledi en azından bir kaç gün.
We study that shark, just for a few days, and it's back to your lovely snails.
Bu köpekbalığını sadece birkaç günlüğüne inceleyelim, ve sonra senin sevgili salyangozlarına dönelim.
You just gotta carry on, just for a few days till I get back.
Hayatına devam etmelisin, ben dönene kadar sadece birkaç gün için.
It's just for a few days.
Sadece birkaç günlüğüne.
Just for a few days.
Sadece birkaç günlüğüne.
- If I could have your assistance for just a few days it would be...
- Yardımınızı alabilirsem... Sadece bir kaç günlüğüne bile olsa...
I was just wishing he could stagger along for a few days without bathing.
Ben sadece bu ufaklığın birkaç gün banyo yapmadan durabileceğini düşünüyordum.
Just wait for a few days I'm angling for a diamond necklace.
Birkaç gün bekle. - Elmas bir kolye peşindeyim.
- I'm just here for a few days.
- Sadece bir kaç gündür buradayım.
And he knows that you attended a medical convention in Paris, and that you stopped off in Rome, and Lisbon and Casablanca for just a few days.
Paris'te bir tıp kongresine katıldığını biliyor ve Roma'da, Lizbon'da ve Kazablanka'da durduğunu biliyor.
Just for a few days?
Birkaç günlüğüne mi?
It's not worth it for just a few days.
Birkaç gün için değmez.
We've known each other for just a few days
Birbirimizi yakın zamanda tanıdık
He just needs rest and quiet for a few days.
Birkaç gün yatıp dinlensin.
Well, I'll just rest up here a few days ride on to Hidalgo for supplies and push on to Matamoros.
Burada birkaç gün dinlenip erzak için Hidalgo'ya gideceğim, sonra da Matamoros'a.
Even if he leaves town for just a few days, he always lets me know every time.
Şehirden bir iki gün için ayrılsa bile, her seferinde bana söylerdi.
It's just for a few more days.
Sadece birkaç gün için.
But I said, "Just don't try and run my life..." when you happen to be around the house for a few days... "and feel like playing mom."
Sonra da, "Sadece, birkaç günlüğüne eve geldiğinde anne rolüne soyunup benim hayatıma karışarak, beni yönlendirmeye çalışma."
I just needed to be invisible for a few days to get down in the dirt.
Birkaç günlüğüne görünmez olmam gerekiyordu. Böylece pisliğe batacaktım.
I took some courses for a couple of days just to learn a few phrases.
Bir kaç cümle öğrenebildiğim bir kaç günlük bir kursa gitmiştim.
Julia, just postpone your departure for a few days.
Julia, sadece gidişini bir kaç gün ertele.
Well, maybe we should get away for a few days, just the four of us.
Dördümüz, birkaç günlüğüne uzaklaşmalıyız.
I just want to get out of here and see something different for a few days, you know?
Sadece buradan gitmek ve bir kaç gün değişik bir şeyler görmek istiyorum.
just for a few days.
Her zaman ortadan kaybolurdun
Deputy halifax over there is gonna take down a list of names for me, so if any of you guys are planning on taking a vacation in the next few days, you can just forget it.
Orada ki memur Halifax benim için isimlerinizi alacak. Siz arkadaşların önümüzdeki günlerde tatil için planı varsa... bunu unutabilir.
She's just keeping her for a few days.
Birkaç günlüğüne onda kalıyor.
I just feel like I'm going away for a few days with someone.
Bilmiyorum, Charlie ama sanki bir yabancıyla tatile çıkıyorum. - Kafayı yediğimi söyle istersen.
It's just for a few more days
Bir iki gün daha hepsi o!
It's just that he had to dash away to Scotland for a few days, and there was no one else to look after him.
Birkaç günlüğüne İskoçya'ya gidecekmiş ve papağana bakacak kimse yokmuş.
I'm just here for a few days that's all.
Birkaç günlüğüne buradayım o kadar.
But you guys do work for me and I want you to keep him quiet and happy just a few more days.
Ama benim için çalışıyorsunuz. Ve onu sessiz ve mutlu tutmanızı istiyorum birkaç gün daha.
The rain'll keep you here just stay for a few more days
Hava sakinleşene kadar... bir kaç gün daha kal!
Not just a few days but for a real change.
Sadece birkaç günlüğüne değil, gerçek bir değişim gibi.
Just keep off your feet for a few days.
Sadece birkaç gün hareket etme.
- Just keep it dry for a few days. - Well, thank you.
- Bir kaç gün kuru tutun yeter.
It'll just be for a few days, man.
Her neyse. Birkaç günlüğüne oğlum.
Just be for a few days. Come on.
Hadi ama sadece birkaç günlüğüne.