Just let me handle it translate Turkish
58 parallel translation
Just let me handle it now.
Şimdi sadece bırak da ben halledeyim.
- Look, just let me handle it, all right?
Bak, bırak ben halledeyim, tamam?
- Just let me handle it.
- Shirly bırak da ben halledeyim.
Please, just let me handle it.
Bu meseleyi lütfen ben halledeyim.
And if everyone had just let me handle it from the beginning, then none of this would have happened.
Ve eğer herkes olayı baştan benim halletmeme izin verseydi, bunların hiçbiri olmayacaktı.
Just let me handle it!
Bırak da ben halledeyim!
Just let me handle it.
Bırak ben halledeyim..
Just let me handle it..
Bu işi bana bırak.
- No. Just let me handle it, okay?
Bırak ben halledeyim, tamam mı?
Yeah, just let me handle it.
- Evet, yardım etmeme izin ver.
I'm gonna handle it, okay? Just let me handle it.
Bırak ben halledeyim.
Would you please just let me handle it?
Lütfen bu işi bana bırakabilir misin?
OK, any questions you don't want to answer, just let me handle it.
Tamam, cevap vermek istemediğiniz bir soru olursa, bana bırakın.
Just let me handle it.
Bu işi benim halletmeme izin ver. Söz ver bana.
Just let me handle it.
Ben hallederim dedim.
Just let me handle it, okay?
Bırak ben halledeyim, tamam mı?
- Just let me handle it.
- Bana bırak sen.
- Just let me handle it.
- Ben hallederim.
- Just let me handle it.
- Halletmeme izin ver.
Just let me handle it.
Bana bırak.
Just let me handle it.
Bırak ben halledeyim.
- You just let me handle it?
- Bunu halletmeme izin verir misin bari?
I got us into this whole damn mess in the first place, so just let me handle it, okay?
Zaten bizi bu karmaşanın içine atan kişi benim o yüzden bırak yardım edeyim?
Well, I know these kids personally, so, why don't you just let me handle it from here.
Bu çocuklarla bizzat tanışıyoruz, buradan sonrasını ben halledebilirim.
- Just let me handle it, Al.
- Bırak halledeyim Al. - Tamam.
Okay, just let me handle it.
İzin ver, ben halledeyim.
Just let me handle it.
- Bırak halledeyim.
Drew, please, just let me handle it.
Drew bırak ben halledeyim.
Just let me handle it, okay?
Halletmeme izin ver.
Let me handle it. Just watch Plyne.
Tereddüt etmiyorsun ümit ederim.
Honey, you just let me handle this end of it, will you?
Boris, hadi baştan alalım. Bunları unut.
Just let me handle this! It's my duty to protect the Dojo!
Bu arada fark ettim ki maşallah bana iyicene baktın!
Tensions are high. Just take a deep breath and let me handle it.
Sadece derin bir nefes al ve bırak ben halledeyim.
[normal voice] just let foxxy and me handle it from here.
Buradan sonrasını Foxxy ve ben halledeceğiz.
Let me just handle it. It's a quarterback thing.
Bırak ben halledeyim.
Just sit pretty and let me handle it.
Sabırlı ol ve o işi bana bırak.
If i could just talk to him for five minutes, see how he wants me to handle this... let me take care of it.
Onunla bes dakika konusabilsem bunu halledebiliriz. - Ben bakarım.
Just let me sort it out. I'll handle it.
Bırak bu işi ben halledeyim.
So you want me to just back off and let you handle things and gobble up all the glory, is that it?
Anlıyorum. Yani, benden geri çekilip, işleri halletmene ve zaferi tek başına kazanmana izin vermemi istiyorsun.
Just let me handle about it.
Bana bırak.
Now just shut up and let me handle it.
Şimdi sus ve bırak ben halledeyim!
And if you can't handle it, you just let me know, and I will take you out of this and find a way to make you a more human body, whatever you want.
Bununla baş edemiyorsan, bunu bilmeme izin vermelisin ki ben de seni bunun içinden çıkarayım ve seni daha insansı bir vücuda taşımanın bir yolunu bulayım. Sen nasıl istersen.
Now, just let me handle this, and it will all be over soon.
Şimdi bunu benim halletmeme izin ver ve her şey kısa süre sonra bitmiş olur.
No,'cause Kate just told you to let me handle it, so...
Hayır, çünkü Kate benim yapmamı söyledi.
Just keep your mouth shut and let me handle it.
Çeneni kapa da ben halledeyim.
It just would probably be better if you let me handle it.
Eğer yardımımı istersen, muhtemelen daha iyi olur.
Just shoot your little arrows and let me handle it.
Sen şu küçük oklarını atmaya devam et, gerisini ben hallederim.
Just let let me handle it. - I got it. I got it.
Millet, lütfen bunu bana bırakın.
Just let me handle it, okay?
Ben hallederim.
I could handle it whenever it was just me, but now you've started on Danny, and I can't let you do this.
Sadece ben olsam katlanabilirdim, ancak şimdi de Danny'ye başlamışsın, buna müsaade edemem.
Just let me know how you want to handle it.
Bana sadece bunun üstesinden nasıl geleceğini söyle.